Büyük dâhi Cezerî, dünyaya tanıtılıyor

Düzenleyen:
Büyük dâhi Cezerî, dünyaya tanıtılıyor

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Kurduğu müzeyle, Müslüman bilim adamı Cezerî’yi bütün dünyaya tanıtan M. Ali Çalışkan “Cezerî, Leonardo da Vinci’nin hayal ettiği şeyleri ondan üç asır önce gerçekleştirdi” diyor.

Murat Öztekin

Cezeri zamanının ötesine ulaşabilmiş bir dâhi…  Su saatleri, yıkama makineleri, kan ölçme cihazları… Müslüman bilim adamı Cezerî, imal ettiği makinelerle bugün konuşulan robotik teknolojilerinin ilk numunelerini ortaya çıkardı. Dahası onun keşfettiği otomatların bazıları 300 sene, bazıları ise 500 sene sonra kullanılabildi Batı’da… Ancak Anadolu topraklarında yaşanmış bir ilim adamı olan Cezerî’nin adı çok az duyuldu, eserleri çok az geçti kitaplarda.
Müteşebbis mühendis Mehmed Ali Çalışkan da asırlar sonra Cezerî’nin otomatlarını yeniden üreten babası Durmuş Çalışkan’ın yolunda ilerliyor. ‘Büyük Dâhi’ için bir kalıcı müzenin çalışmalarını devam ettiren Çalışkan, Cezerî’nin ilmini mobil sergilerle de dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Biz de kendisiyle Cezerî’yi konuştuk… 

El-Cezerî’nin önemi nereden geliyor?

Cezerî 1200’lü yıllarda yaşamış, Artuklu Beyliği’nde 3 hükümdara saray başmühendisi olarak hizmet etmiş bir isim. Aslında önemi dehasından geliyor. Yazdığı eser olan ‘Kitabü’l-Hiyel’e baktığımızda Orta Çağ’ın en dâhi mühendisi olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Zira onun buluşlarını, Batı ancak asırlar sonra keşfedebildi.

Çığır açıcı olarak ne yaptı Cezerî?

Tek tek anlatılabilir ama asıl olan şu: Kendi zamanına kadar gelişen tekniği daha ince bir mekanik hâline getirdi. Bu da birçok buluşu beraberinde getirdi. Mesela krank mekanizmasını Cezerî’nin buldu. Ondan sonra bu mekanizma ilk defa Leonardo da Vinci’nin makinelerinde ortaya çıkıyor. Fakat 300 yıl sonra…

Büyük dâhi Cezerî, dünyaya tanıtılıyor

RUHANİ ALET

Cezerî’nin insan şekilli otomatları da var. Kendisi için robotik teknolojisinin kurucusudur diyebilir miyiz?

Evet, insanın gündelik hayatta yaptığı işleri yapan robot fikri Cezerî ile doğdu diyebiliriz. Cezerî’nin içecek sunan otomatları, hep insan şekilliydi. Daha önce böyle bir şey yapılmamıştı. O, makineleri için “ruhani alet” diyordu.

El-Cezerî’nin kıymeti o yıllarda bilinebilmiş mi?

Onun “Kitabü’l-Hiyel” eserinin hem Osmanlı Devleti’nde hem de Orta Çağ Batı’sında dolaştığı malum. Osmanlılı ilim adamı Takıyüddin’in de Cezerî’nin yaptığı makineleri inkişaf ettirmeye çalıştığı biliniyor. Ancak Cezerî’nin şansızlığı büyük bir devlette dünyaya gelmemiş olması. Artuklu Beyliği onu çok desteklemiş ama daha büyük bir devlette yaşamış olsaydı tesiri fazla olabilirdi.

Batı, onun eserlerini mi taklit etti ?

Cezerî’nin yaptığı keşiflerin Batı’ya 300 sene ila 500 sene sonra girdiğini görüyoruz. Cezerî zamanında Artuklular, Haçlılarla savaşıyordu. Diyarbakır çevresinde Haçlı kontlukları kuruldu. Böylece Haçlılar Müslümanlarla karşılaştı ve etkileşim meydana geldi. Ayrıca asırlar sonra Cezerî’nin mekaniğe dair bilgileri Endülüs Emevi Devleti üzerinden Batılılara aktarıldı. Fakat bunların tam olarak aydınlatılabilmesi için bilim tarihi araştırması gerektiriyor. 

Leonardo da Vinci’yi tesir altında bıraktığı da söyleniyor…

Biz Leonardo da Vinci’yi etkiledi demek yerine, Lonardo da Vinci’nin hayal ettiği şeyleri ondan 3 asır önce gerçekleştirdi diyoruz. Mesela, Leonardo da Vinci’nin insan biçimli makineleri, çalışmıyordu. Zaten fizik kurallarına aykırı şeylerdi. Cezerî ise o hayalî şeyleri çok önce çalışır hâle dönüştürmüştü. Peki, bunları çalıştırdığını nereden anlıyoruz? Babam rahmetli Durmuş Çalışkan, Cezerî’nin çizimlerindeki ölçülerin ancak denenerek bulunabileceğini ispat etmişti. Zira kendisi o makineleri çizimlerine bakarak üretti.

Peki, biz “Karanlık Orta Çağ” derken kendimize haksızlık mı ediyoruz?

Aslında Orta Çağ’a “karanlık” demek Batı açısından bile vulgarize bir yorumlama. Orta Çağ’da da Batı’da bilime katkı sağlamıştır. Müslüman memleketlerinde ise refah söz konusudur. Bu refahın bir getirisi olarak Arap imparatorluklarından Türk devletlerine kadar, bilimsel bir inkişaf yaşanmış ve bu bilgiden de kocaman bir bilim medeniyeti doğmuş.

O günkü dinî referansların da bilimin önünü kapatmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz o hâlde…

İslamiyet bilimsel gelişmeye mani olmayacak bir itikat sunuyordu. Sizin inancınız tabiatı anlamak için bilimsel atılım yapmanıza mani değildi. Zaten Müslümanlar, dinî bilgi ile akli bilgilerin metodolojisini ayırabildikleri için Yunan biliminden istifade edebildiler.

Büyük dâhi Cezerî, dünyaya tanıtılıyor

2019 CEZERÎ YILI OLSUN

Peki, biz yeterince tanıyor muyuz Cezerî’yi?

Son yıllarda bilgi kirliliğiyle birlikte bir bilgi artışından da söz etmek mümkün. Ancak hâlâ tam olarak anlayabildiğimizi söylemek zor. Cezerî hakkında yapılacak çok şey var. Mesela, Türkiye, 2019’u Cezerî yılı ilan edip bütün dünyada programlar yapabilir. 

Siz Cezerî için nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?

Biz Cezerî’yi Türkiye’nin hatta dünyanın gündemine sokmak istiyoruz. Onu uzayda yaşayan birisi gibi değil ortaya koyduklarıyla anlatmak istiyoruz. Bu yüzden, İstanbul Cezerî Müzesi diye bir girişimde bulunduk. Bu teşebbüsün henüz bir müze binası yok. Önce UNIQ İstanbul’da ve Londra’da geçici sergiler açacağız. Bu sergilerle Cezerî’yi merkeze alarak mekanik tarihini anlatacağız. Ama bizim asıl hedefimiz, bu müktesebatı kalıcı bir müze binasında sergileyebilmek. 

 

Düzenleyen:  - KÜLTüR - SANAT
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...