Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Çerçeve terbiyecisi

Çerçeve terbiyecisi

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Beyaz Saray koleksiyonunda eseri bulunan ilk hat sanatçısı Mustafa Cemil Efe, dünyanın değişik yerlerinden elde ettiği antika ve değerli çerçeveleri İslam sanatıyla süsledi. Sanatçı Efe “Ahşap çerçevelere bir can geldiğini hissettim” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Türkiye’nin tanınmış genç hat sanatçılarından Mustafa Cemil Efe, hem klasik hem de yenilikçi çalışmalarıyla adından söz ettiren bir isim… ABD Beyaz Saray koleksiyonunda eseri bulunan ilk hat sanatçısı olan Efe, bu defa koleksiyonerlik tutkusuyla hat sanatını birleştirdi. Dört sene boyunca Avrupa ve Uzak Doğu’daki antika pazarlarını gezen sanatçı, topladığı antika çerçevelerin içini doldurarak yeni bir sergiye imza attı. Biz de İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesinde açılan “Kısmetli Çerçeveler: En Eski Yeni” adlı serginin hikâyesini Mustafa Cemil Efe’den dinledik…

¥ Beyaz Saray koleksiyonunda hat eseri olan ilk sanatçı unvanına sahip olmak, hoş bir his olsa gerek…
Aslında Beyaz Saray’a Sultan Abdülhamid zamanında Kazasker Mustafa İzzet Efendi’ye ait bir eser gönderilmiş. Fakat benimki levha içerisinde olduğu için koleksiyona dâhil edilen ilk eser kabul ediliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eserimi Barack Obama’ya hediye olarak götürmüştü.  Bu bir sanatkâr için çok mühim ama asıl önemli olan hat sanatının bir dünya liderine hediye edilmesiydi. 

¥ Özellikle hattın bir zamanlar gözden düşürüldüğünü düşününce daha sembolik duruyor sanki…
Evet, kesinlikle öyle. Son dönemlerde bu problemi ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Hat sergileri açılıp, yarışmalar tertipleniyor. Bütün bunlar klasik sanatlara olan alakayı artırıyor.

BİRKAÇ SERGİ RAHATSIZ ETTİ!
¥ Bazı sanatçılar, çok fazla hat sergisi açılıyor diye yakınıyor ama…

“Her yerde hat sergisi var başka bir şey yok” cümlelerini ben de ilk defa duyunca merak edip sayılarını araştırdım. Heykel, resim ve fotoğraf sahasında açılan sergilerin sayısı bin ise klasik sanatlara dair sergilerin sayısının birkaç olduğunu gördüm. Zaten hat sanatçılarının sayısı kaç ki? Ama bu birkaç sergiden bile rahatsız olanlar var.

AVRUPA’DAN UZAK DOĞU’YA…
¥ Yeni serginize “Kısmetli Çerçeveler” demişsiniz. Niçin bu ismi seçtiniz?

Bir gün Paris’teki bir antikacıdan içi ayna olan hoş bir çerçeve satın aldım. Kendimi göreceğime mübarek isim göreyim diye içerisine Peygamberimizin ismini yazdım. Proje bu şekilde başlamış oldu. Japonya’dan tutun da Almanya ve Hollanda’ya kadar dünyanın değişik yerlerinden antika ve eski çerçeveler satın alarak içerisinde hat çalışmaya devam ettim. Bazılarının içerisinde kötü tasvirler ve yanlış inanç sembolleri de vardı. Onları çıkarıp yerine mübarek metinler yazdım. Bunu yaptığımda ahşap çerçevelere bir can geldiğini hissettim. Bu bakımdan çerçeveleri kısmetli addettim.

¥ Çerçeveleri hat sanatıyla süslerken nelere dikkat ettiniz?
Bu sergi için çalışırken serbest davranmaya gayret gösterdim. Çerçevelerin benim ruh dünyamda meydana getirdiği hislere bakıp ona göre yazılacak şeyi seçtim. Yaklaşık dört yıl boyunca bu serüven devam etti. Yavaş ilerlediğim için geriye dönüp tashihlerde bulunabildim.

PICASSO, HAT SANATINA HAYRANDI
¥ Bir yazınızda hat sanatı için “Cismani aletlerle yapılan ruhani hendesedir” diyorsunuz. Bir hattatın ruh dünyası nasıl olmalı?

Bu ruhun ter temiz olması lazım. Kâğıt, kalem, hokka gibi cismani aletler iyi olmalı elbette ama sağlam bir Müslüman yaşantısıyla yoğrulan ruh olmazsa ortaya çıkan eser de sakil olacaktır.

¥ Klasik sanatlarla uğraşan isimlere “Eski ruh dünyalarından uzaklaştılar” tenkitleri yöneltiliyor. Hat sanatı da kemalden zevale doğru mu gidiyor?
Hat sanatçıları için böyle bir şey söylemek zor. Bütün klasik sanatlar Kanuni Sultan Süleyman Devri’nden beri düşüş yaşıyor ama hat müstesna kalmış. Dünyaca meşhur Picasso bile “Eğer ben resimden önce hat sanatını tanımış olsaydım ‘hat’la uğraşır, resim yapmazdım. Benim varmak istediğim son noktayı, İslam yazısı çoktan bulmuş” diyor. Andre Lhote da “Okuyamıyorum ama resim sanatının temeli bu yazılarda var” sözleriyle hat sanatını övüyor. Dolayısıyla eğitimsiz insanların bu kökü sanatı yıkabileceğini düşünmüyorum. Ama icazet almamış isimlerin, modern hat adıyla bir şeyler yapmaya çalışmaları, klasik şiiri bilmeden modern şiir yazmak gibi bir şey. Ben bunu reddediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...