Müzeleri keşfetme zamanı

Düzenleyen:
Müzeleri keşfetme zamanı

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Normalleşme safhası, kapılarını tekrar açan müzeleri keşfetmek için iyi bir fırsat. Türkiye’nin az bilinen müzelerinde ise “hazineler” var...

Murat Öztekin - Normalleşme safhasıyla birlikte bu hafta kültür sanata kapılar aralandı. Müzeler  bazı tedbirlerle birlikte ziyarete açıldı. Bazı özel müzeler de yakında kapılarını ziyarete açacak. Ancak Türkiye’de dünyaca tanınmış abidevi müzelerin yanında az kişinin bildiği, büyük kalabalıklar tarafından keşfedilmeyi bekleyenler de var. Gelin normalleşme günlerinde koleksiyonlarıyla sanatseverlere yeni ufuklar açacak o müzelere bakalım...

Tespihlerin renkli âlemi
Ananevi kültürümüzün kadim parçaları olan tespihlere dair İstanbul’da az bilinen bir müze var. Süleymaniye’deki Siyavuş Paşa Medresesindeki Hilye-i Şerif ve Tespih Müzesi, Mehmet Çebi’nin şahsi koleksiyonu olan 347 tespihe ev sahipliği yapıyor. Envaiçeşit taş ve ağaçtan yapılmış tespihlerin görülebildiği müzede Hazreti Peygamber’i anlatan onlarca hilye-i şerif de teşhir ediliyor.

Dokuma sanat olursa
Dokumanın sınırlarını görmek isteyenler için de popüler olmayan bir devlet müzesi var. İstanbul’un tarihî semti Sultanahmet’te bulunan Halı Müzesi, dokumaların nasıl sanata dönüşebileceğini gözler önüne seriyor. Üç kısımdan meydana gelen müzede, tarihleri altı asır evveline uzanan beş yüze yakın eser bulunuyor. Nadir klasik devir halılarıyla dikkat çeken müze, Türkiye’deki en gelişmiş halı koleksiyonuna sahip.

Eşsiz seramiklerin membaı
Sarıyer’deki tarihî bir yalıda yer alan Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, MÖ 6 bin yıllarının sonundan Osmanlıya kadar uzanan geniş bir zaman diliminden 20 bin esere ev sahipliği yapıyor. Müzenin zengin Türk İslam eserleri kısmında dünyanın sayılı koleksiyonlarından biri olan İznik seramik koleksiyonu mevcut. Henüz kapalı olan müzedeki Osmanlı tombakları da eşine az rastlanır cinsten eserler...

Baskıların dünyası
Şehrin kenar mahallelerinden Ünalan’da bulunan İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi (İMOGA) ise Türkiye’nin özgün baskı tekniklerine dair ilk müzesi. Yüzün üzerinde Türk ve yabancı sanatçının beş binden fazla baskı eseri, üç katlı mekânda görülebiliyor. Müzede sergilenen teknik eşyalarla baskı sanatlarına dair bilgiler de ediniliyor.

Edebiyat hatıraları
Türk edebiyatının büyük yazarlarından Sait Faik Abasıyanık’ın hayatına ışık tutan Burgazadası’ndaki müze de, yeri itibariyle az görülenlerden... Yazarın uzun yıllar yaşadığı ve eserlerini kaleme aldığı evde yer alan Sait Faik Abasıyanık Müzesi; yazarın hayatına şahitlik etmiş nesneler, kartpostallar, fotoğraflar ve mektuplarına ev sahipliği yapıyor.

Para pula dair
Ankara’daki PTT Pul Müzesi, pullar üzerine dünya çapında bir koleksiyon sunuyor. Yedi tematik kısımdan oluşan müzede dünyadan pul numunelerinin yanı sıra Osmanlı döneminde ve cumhuriyet yıllarında basılmış enteresan pul örneklerini de görmek mümkün. Yine Ankara’da yer alan ve emniyet sebebiyle özel izinle gezilebilen Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Müzesi, Osmanlıdan günümüze paranın serüvenini görünür kılıyor.

Türkiye’nin enteresan müzeleri 
İstanbul’daki Pelit Çikolata Müzesi, Türkiye’deki nevi şahsına münhasır müzeler arasında yer alıyor. Kapadokya’da bulunan Saç Müzesi, 1979’dan beri insanların bıraktığı 16 binden fazla saç tutamını barındırıyor. Ankara’daki Cin Ali Müzesi de eğitim tarihine damga vuran efsane çizgi karakteri, bütün yönleriyle tanıma fırsatı sunuyor. Yine başkentteki Hamam Müzesi de Türk temizlik kültürünü yansıtıyor. Ankara Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Bitki Müzesi, yaklaşık 200 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Adnan Menderes Üniversitesi (ADU) bünyesindeki Zooloji Müzesinde ise Türkiye’deki 168 sürüngen türünden 150’si teşhir ediliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...