Mukayese

A -
A +
10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için 3 aday vardır. Bir tanesi bir etnik topluluğun adayı olduğu için toplumun geneline teşmil edilemez. Bu durumda Erdoğan ile İhsanoğlu'nun mukayesesi gerekir. Cumhurbaşkanının ilk önce Türkiye'nin fiziki coğrafyasını tanıması gerekir. İhsanoğlu ise sadece harita ve fotoğraflarla Türkiye'yi tanımaktadır.Erdoğan 12 yıllık başbakanlığında 81 ili de dolaşmış ve tanımıştır. Hatta defalarca bunları yapmıştır. İhsanoğlu Türkiye dışında birkaç ülkeye turist gibi gitmiştir. Erdoğan yurt dışına en çok çıkan başbakandır. Bazı ülkelere defalarca gitmiştir. Ve Türkiye'nin meseleleri ve karşılıklı işbirliği konularında müzakerelere katılmıştır. Erdoğan cumhurbaşkanlığı adaylığına siyaset yoluyla, merdivenleri teker teker çıkarak zirveye tırmanmıştır. Ve bu tırmanışta son derece büyük çile çekmiştir. İhsanoğlu bu zirveye tepeden inmiştir. CHP ve MHP taşerondur. Sadece kullanılmıştır. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu aylarca gitmedikleri yer, çalmadıkları kapı kalmamıştır. Sivil toplum kuruluşları, iktisadi kuruluşlar ve sosyal bir yığın kuruluşlardan bir tanesi bile İhsanoğlu'nu tavsiye etmemiştir. Peki İhsanoğlu'nu buraya oturtan güç kimdir? Kamu kuruluşlarına göre 2 ihtimal vardır. Fetullah Gülen+ Aydın Doğan yada ABD, AB, İsrail ve de İngiltere'den oluşan emperyalist güçler. Adaylar belli olmadan önce çok sayıda kamuoyu araştırması yapıldı. Halkın görüşü soruldu. Kamuoyu araştırmalarının hiçbirinde İhsanoğlu'nun ismi geçmedi. CHP'den 21 milletvekili İhsanoğlu için imza atmadı. İmzalayanların da çoğu kerhen imzaladı. CHP ve MHP'nin temelinde İhsanoğlu'na karşı tepki vardır. Uzmanlara göre İhsanoğlu,  Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye kurulan bir tuzaktır. Mahalli seçimlerdeki oylarını muhafaza zordur. Bu iki lidere hesap sorulacaktır. Parti tabanları neticeyi kabullenmeyecek ve faturası Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye çıkarılacaktır. Gaybı bilemeyiz ama tahmin etmek caizdir. İlk kamuoyu araştırmasına göre Erdoğan yüzde 57 İhsanoğlu yüzde 30'dur. Arayı kapatmak zordur. İhsanoğlu siyaset dışı adaydır. Vesayet rejimi alışkanlığıdır. Ak Partinin ve Erdoğan'ın bütün partileri kucaklayan ılımlı, sadece yapılacak işleri anlatan bir seçim faaliyeti yapması Erdoğan'ın lehine olur. Sert seçim propagandası yanlış olur. Bir kişinin geçmişi geleceğinin teminatıdır. Erdoğan bu ülkeye cumhuriyet tarihindeki en büyük hizmeti yapmıştır. İhsanoğlu'nun ne Türkiye'ye ne de İslam Dünyasına bir hizmeti olmamıştır. İhsanoğlu bu ülkenin çilesini çekmemiştir. Küresel güç ve sermayenin ve de faiz lobisinin adayıdır. Erdoğan ise milletin adayıdır.Erdoğan milli iradeyi temsil eder. Ezilmişlerin, ikinci sınıf halk olarak horlanan, öteki olarak sayılanların adayıdır. İhsanoğlu ise Tazminattan bu yana ülkeyi sömüren "mutlu azınlığın" adayıdır. İhsanoğlu ihtisası ile ilgili bir üniveritenin dekanı olabilir ama cumhurbaşkanlığı için liyakatı yoktur. Varsayalım Deniz Baykal aday olsaydı İhsanoğlu'ndan daha fazla oy alırdı. (Seçilmese bile) Erdoğan'a ait iftiralar bir belge ya da mahkeme kararına dayalı değildir. Paralel Yapının montajı olduğu TÜBİTAK raporu ile sabittir. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiğinde en büyük hizmeti vesayet rejiminin son bulması olacaktır. 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimleri milletin milli iradesi ile vesayet rejimi arasında olacaktır. Bu seçim milletin çoğunluğu ile mutlu azınlık arasında olacaktır. Seçim ülkeye hayırlı olsun. Erdoğan'ın en büyük sermayesi "milletin duası"dır. Dua küresel sermayenin üstündedir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.