Siz neyi savunuyorsunuz?

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ın 'Tek parti zamanında camiler satıldı, ahır yapıldı' sözleri bazılarında muazzam bir şaşkınlık veya kızgınlık uyandırdı. Oysa yakın tarihi 'resmîyalanlar' dışında ucundan kıyısından okuyan veya ailesindeki yaşlılardan 'Halk Partisinin ettikleri'ni dinleyenler için sadece malumu ilam'dan ibarettir Başbakan'ın açıklamaları.. Hatta 1924'den itibaren 20 yıl boyunca dine ve dindara yapılanların yanında devede kulaktır şu anda konuşulanlar.. Yok AK Parti yeniden tarih yazımına girişmişmiş, Erdoğan'ın çarpıtmalarını düzeltmeye yetişemez olmuşlar... Bırakın Allah aşkına! Yakın tarihin neredeyse bütün doğrularını eğip bükerek, yok ederek, gizleyerek kurgulanan, ideolojik propaganda amaçlı bir yalan tarihi ezberletildi yıllarca... O yalanları, gizlenenleri ucundan kıyısından ortaya çıkaran her yazı, kitap, yazar yasaklandı. Örttünüz, gizlediniz, çarpıttınız. Gelin görün ki, yaşanan çok acı var ve yaşayanların bir kısmı hâlâ hayatta... Birkaç yıldır, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki 20 yılın gerçekleri azar azar da olsa ortaya çıkıyor. Çıkmaya da devam edecek. O döneme 'asr-ı saadet', o dönemde yapılanlara da 'kutsal ve tartışılmaz doğrular' olarak bakmayı sürdürenler esasen o zulümleri acıları, baskıları savunur hale geldiklerinin farkına varırlar mı bilmiyorum. Başbakan satılan camilerle ilgili birkaç belge çıkardığında karşı argümanlarla savunmaya çalışanlar, çırpındıkça batıyorlar. Seferihisar'daki caminin satışı savaş sonrası yağma dönemiymiş, o zaman CHP de tepki göstermiş! Yığınla laf-ı güzaf... Ezanı yasaklayan, şapka giymeyen hocaları asan, Kur'an-ı kerim öğrenmeyi suç haline getiren, camilere hafiye yerleştirip Türkçe hutbe teftişi yapan başka devletti herhalde! Siz neyi savunuyorsunuz?Pavyon yapılan cami Sirkeci Garı'nın bitişiğinde küçük bir cami vardır: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii. Fotoğrafını paylaştığım bu camiinin 1927'den 1985'e kadar, yani 50 yıl boyunca 'sazevi-pavyon' olarak çalıştırıldığını biliyor muydunuz? 1927'de çıkarılan 'camilere düzen verme(!) kanunu' ile devlet tarafından kiraya verilmiş bu cami... Kiracılar da minaresini yıkıp içkili pavyon haline getirmişler. 50 yıl sonra rahmetli Özal Başbakan iken o zamanki mülk sahiplerinden satın alınıp yeniden camiye döndürüldü. Açılışını da Özal yapmıştı yanlış hatırlamıyorsam.. Anıtlar Kurulu'nun 1954 tarihli 'Abidelerimiz' kitabında 'kapalı ve meşgul camiler' başlıklı bir liste var. 'Meşgul camiler' ibaresi bile yetiyor esasında her şeyi anlatmaya... Mesela o listede Küçüksu, Simkeşhane ve Darülkurra camilerinin 'Halk Partisi ocak merkezi' olarak 'meşgul (yani işgal edilmiş)' olduğu yazıyor. Bir diğer misal: TDV'nın 1978'de yayınlanan 'Eminönü Camileri' kitabında, Eminönü'nde 96 faal camiye karşılık yakılan, gazino meyhane olarak kullanılan, faaliyet dışı 119 cami olduğu belirtiliyor. Daha fazla anlatmaya gerek yok herhalde... CHP bu berbat geçmişi savunmaya çalışıyor işte... Tıpkı Dersim'i Menemen'i, İstiklal Mahkemelerini savunmaya çalıştığı gibi... Kelam-ı Kibar Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur Atasözü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.