Kadına hürmet

A -
A +

Karısıyla çocuklarını sıra dayağından geçirme, karısıyla çocuklarını öldürme haberleri artık kanıksanmaya doğru gidiyor. Sonunda kadınları kocalardan korumak gibi bir uygulama mecburiyeti doğdu. Bunlar, "Allah" demenin suç sayıldığı, camiye gitmeye "gericilik" dendiği günlerin bugünkü acı mahsulleridir. Sosyal hadiseler, neticelerini ânında vermezler. Vaktiyle o kocaların, o babaların vicdanlarına Allah korkusu, kul hakkı endişesi, insan sevgisi konmuş olsaydı bugün polisiye tedbire gerek kalmayacaktı. Bir taraftan boşanmalar, bir taraftan bu dayaklarla aile müessesesi sarsılmakta. Cemiyetin temeli aile, ailenin temeli de kadın yani anadır. Kadın, çift taraflı hırpalandı. Önce kafes arkasından çıkartma adına, sonra da günümüzdeki sebeplerle. Kadın, insan neslinin devam vesilesidir, anadır veya müstakbel anadır, bekâr kalsa bile analık duygularıyla doludur. Bu sebeple ilâhî dinler, sağlıklı nesiller ve aile mahremiyeti için nikâh mecburiyeti getirmiştir. Nikâhsız!.. Bu söz, Anadolu'da ağır hakarettir. Bugünse nikâhsızlık, bazıları için olağan hale geldi, adına da "birliktelik" dediler. Birkaç yıl birliktelikten hatta hamilelikten sonra belediye memurunun önüne çıkılmakta. "Görücü usulü" yere geçirilirken görmekten yüz-göz olma bu sefil manzaraları doğurdu. Dayak, zulüm işkence, dağılan yuvalar, ortada kalan çocuklar, hapisler, kadını özel polisle koruma tedbirleri, sonuçtur... Bu sonucu doğuran, ailevi, sosyal, şehirleşme, ekonomik, kültürel, an'anevi, medya gibi en az bir düzine sebep vardır. Fıkıhta kadın, sadece çocuk doğurmakla mükelleftir. Ne çocuğa bakma ve ne de mutfak ve ev işleri mecburiyeti vs. vardır. Koca, bunlar için yardımcı tutacaktır. Bir asır boyunca öcü olarak gösterilen şeriat yani Allah'ın emir ve yasaklar manzumesinde keyfiyet budur. Peygamberler Peygamberinin -aleyhisselam- "cennet anaların ayağının altındadır" sözü herkesce bilinir. Fakat, koca, bunu kendi anası için düşünür de çocuklarının anası için hatırına getirmez. Ezilen kadının olduğu evde çocuğun dünyası da yıkılıyor. Şu var ki bu aile facialarında "her kadına bir koruma" da çıkar yol olamaz. Bu da başka türlü yaralar açabilir. Kalblere vicdanlara eğilmeli. O Hadis-i şerifleri yaşanır kılmalı. Hayatta iken kadına, çocuğa el kaldıranı öldükten sonra da zebaniler cehennemde eli havada bekleyebilir. Bundan haberdar etmeli. Kadına şiddet, köklerimizden kopartılmanın yakın örneklerinden biridir. Okullarda 5 yıl boyunca her sabah tekrarlanan küçükleri sevmek büyükleri saymak yasasının bir fayda temin etmediği görülüyor. Kadına şiddet değil, kadına hürmet. Çocuğa dayak değil, çocuğa şefkat.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.