Hedef ölüm ve sonrası değil ise...

A -
A +

İmrendiğimiz, "keşke biz de onun gibi olabilsek" dediğimiz bazı kimseler vardır. Bunlar gayet rahattırlar, huzurludurlar; kötü düşünce, stres, huzursuzluk bunlardan çok uzaktır. Bunlar tevekkül sahibidirler; en kötü olaydan bile iyi şeyler çıkartırlar. İşte hepimizin hedefi bu olmalıdır. Çünkü; insanın en büyük düşmanı, huzursuzlukların kaynağı kötü düşüncelerdir. Kötü düşünceler, ruha zarar verdiği gibi bedene de zarar verir. Bedende hastalıklara sebep olur. Güzel düşünceler ruha ve bedene sağlık verir. Kötü düşünceler bedeni kurşun gibi vurup yıkabilir. Hasta olmaktan korkanlar hasta olurlar. Endişe, korku, stres; vücudu her hastalığa açık tutar. Beden, iyi ya da kötü her düşünceye karşılık vermekte hiç gecikmez. Çünkü düşünce her faaliyetin kaynağıdır. Kaynak temiz olursa her şey temiz olur. Kötü düşünceli bir adamın yediği, içtiği bile fayda vermez. Çok karşılaşırız. Kadının yaşı seksen küsurdur. Yüzünde genç bir kızın saflığı, temizliği ve sağlığı vardır. Öte yandan henüz kırkını aşmamış bir kadının da yüzü, derin ve ürkütücü kırışıklıklar içindedir. Sanki seksen yaşında gibidir. Araştırdığınızda, görürsünüz ki, ilki neşeli, hoşgörülü tevekkül sahibi bir mizacın, ikincisi ise ihtiras ve hoşnutsuzluk mizacının eseridir. Güneş ve temiz havadan mahrum bir ev, nasıl sağlıklı olamazsa, huzur verici düşüncelerin güneş ve havasından mahrum bir beden de sağlıklı olamaz. Hastalıkları yenecek en güçlü doktor, iyi düşüncelerdir. En büyük teselli de güzel niyetlerdir. Güzel niyetler, ızdırap ve kederi eritir. Kötü niyetli, şüphe, vesvese, haset ve kin sahibi bir adam, kendini eli ile yaptığı zindana hapsetmiş olur. İyi niyet, hoşgörü, sevgi, kusur aramamak, iyilik ve iyi tarafları düşünmek insana hürriyet bahşeder. İnsanı yıpratan diğer bir husus da fikirsizlik, hedefsizliktir. Fikir, bir hedefe bağlanmadıkça, büyük bir başarı imkânı olmaz. Hedefi olmayan adam korku, sıkıntı ve ızdırap içinde yaşar. Hedef sahibi olmak, düşünceyi de beraberinde getirir. Düşünce, ancak hedef sâhibi bir adamda gelişebilir. Hedefi olan insan, arada bir, bir engele çarpsa da telaşlanmaz. Çünkü o hedefine yürürken karakterini sağlamlaştırmıştır. Şüphe ve tereddüt, hareketin en büyük düşmanıdır. Bu düşmanları imha etmeyen birisi, adım başında bu düşmanlarla karşılaşır. Hayatta her başarı fedakârlık ister. İnsanın dünyadaki başarısı hayvanî düşüncelerinden yapacağı fedakârlığa, sarf edeceği gayrete bağlıdır. Bu dünya, hayvanî düşünce ve isteklere esir; şerefini kaybetmiş insanların sığınağı olmamalıdır. Sonsuz âhıret nîmetlerine kavuşmada bir geçiş yeri olmalıdır. Nefse hakimiyet, azim, dürüstlük ve iyi idare edilen düşünce insanı yükseltir. Ahlâkî düşüklük, nefse uymak, fikirlerdeki bulanıklık, şaşkınlık insanı alçaltır. Dürüst düşünce ile elde edilen başarı, dürüst düşünce ile muhafaza edilebilir. Her sahadaki bütün başarılar, belirli hedeflere yöneltilmiş, doğru idare edilen düşüncelerin ürünüdür. ÇEKİLEN SIKINTILAR... İyi düşünceli bir insan da sıkıntı çekebilir. Çektiği bu sıkıntı onun kötü işleri sonucu oldu denilemez. Belki de bu sıkıntılar, onun daha iyi insan olması, tecrübe kazanması gibi daha nice faydalar içindir. Şunu iyi bilmelidir ki; iyi düşünce ve harekete karşı kötü, kötü düşünce ve harekete karşı iyi netice alınamaz. Fakat bazan iyi düşünce ve hareketin, birçok aksaklık yüzünden kötü netice verdiği görülebilir. Ama, fena düşünce ve hareketin iyi netice vermesi imkânsızdır Çiftçi, ektiği buğdayı, şartlar uygun gitmediği zaman, istenilen miktar ve kalitede alamayabilir. Fakat çavdar ekip, buğday alması mümkün değildir. Çünkü, buğday tohumundan buğday, çavdar tohumundan çavdar çıkar. Ölümü, âhıreti düşünen, öyle veya böyle, zengin de olsa fakir de olsa dünyanın geçici olduğunu günün birinde biteceğini idrak eden kimsede kötü düşünce hâsıl olmaz. Bir insanın endeksi, istikameti ölüm ve sonrasına ise, ne iş yaparsa yapsın neticesi hayırlı olur. Hedefi ölüm ve sonrası değil ise, ne iş yaparsa yapsın görünüşte iyi de görünse neticesi kötü olur!.. > NOT: Hakk'ın rahmetine kavuşan yazarımız Mehmet Oruç'un vefatından önce kaleme aldığı yazılarını yayınlamaya devam ediyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.