Bir gelişmemişlik ayıbı olarak örtbas

A -
A +

Lance Armstrong'u duymuşsunuzdur; kanseri yenip dünya şampiyonu olan bisikletçi... Bir ara onun öncülüğünde 'kanser mücadelesine destek için sarı bileklik' kampanyası olmuştu. Dünya'ya bisiklet sporunu sevdiren, en büyük şampiyona olan Fransa Turu'nu 7 kez aralıksız kazanan bu sporcunun bütün şampiyonlukları elinden alındı. Bir bakıma spor tarihinden kazındı Armstrong... Sebebi ise, doping yaptığının tespit edilmesi... Üstelik şimdi değil,1999-2005 arasında,yani şampiyon olduğu yıllarda kullandığı anlaşıldı. Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) de cezayı hemen kesti bütün şampiyonluklar iptal ve her türlü sportif aktiviteden men... Aklıma bizdeki şike davası geldi. Ses kaydından itirafa kadar her türlü delil ortadayken, 'doping'den daha hafif bir suç olmayan şike dosyası futbol camiasında 'göstere göstere örtbas edildi. Federasyon başkanı değiştirildi; daha önce görüş beyan ettiği için taraf olan hukukçu hukuk kurulunun başına getirildi; dosyanın kapatılması için şikenin kendisinden daha vahim, daha ayıp müdahaleler yapıldı. Futbol endüstrisi dendi, taraftar dendi, futbol popülaritesini kaybeder dendi. Ve 'hiçbir şey olmamış gibi' yapılarak ligler devam ettirildi. Öte tarafta da, doping'in açığa çıkması bisiklet sporuna, Fransa Turu'na, sponsorlara büyük darbe vurdu. Armstrong sayesinde tarihinin en büyük popülaritesine ulaşan bisiklet yarışlarının büyük seyirci kaybedeceği tahminleri yapıldı. Lakin hiç kimse 'aman bu işi kapatalım' demedi. Aksine, en sert cezanın verilmesine sponsorlar da, federasyonlar da destek oldu. Zira örtbas edilen her hatanın, popülizm uğruna iğdiş edilen her kuralın, ilkenin, tutarlılığı ve gelişimi yok edeceğini biliyorlardı. Medeni ve gelişmiş bir ülke olmak için önce 'zihniyet gelişimi' gerektiğini bir kere daha hatırladık böylelikle... >> Kağnılar Ankara'da... Türkiye Gençlik Birliği (TGB) adlı bir dernek var. Ulusalcı, Kemalist, sekter bir örgüt... Amblemleri 'kalpaklı M.Kemal' olan bu örgüt 29 Ekim'de seferberlik buluşması düzenliyor. Ankara'daki bu buluşmada kağnılar da olacakmış. Kurtuluş savaşında 'kağnıyla cephane taşıma' efsanelerini ilkokulda hepimize belletilen resmi tarih okumalarından hatırlarsınız. Türkiye bugünlerde gericiler ve Amerikan emperyalizmi tarafından işgal edildiği(!) için, TGB de yeniden kurtuluş savaşı başlatıyor ve sembolik olarak kağnılarla Ankara'da yürüyecek. Adında 'gençlik' olan ve devrim retoriğinin suyunu çıkaran bir örgütün kağnı metaforuna sarılmasına gülsek mi, üzülsek mi bilemedim. Gerçi 10. Yıl marşına ve kalpağa takılı kalmış zihinleriyle, kağnıdan ötesini de beklememek lazım bu 'gençlerden'... Eğlenceli bir 29 Ekim bekliyor ülkeyi... >> Kelam-ı Kibar Hayatta, doğruyu eğriden ayırabilmekten daha zoru yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.