Erdoğan'la Davutoğlu'nun ilişkileri

A -
A +
"Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında nasıl bir problem çıkarabiliriz veya ikili arasında bir problem varmış gibi yaygın bir algıyı nasıl oluşturabiliriz?" diye umutlananlara, çalışanlara kötü haberlerim var! Cumhurbaşkanı ile Başbakan uyum içinde çalışsınlar, bu uyumdan milletimiz-memleketimiz yararlansın diye düşünen, dua eden sağduyulu insanlara da güzel haberlerim var...
"Cumhurbaşkanı'nın yaptığı Bakanlar Kurulu toplantısında Sayın Başbakan'ın yüzü asıktı. Demek ki ikili arasında sorun var" diyenler; "Cumhurbaşkanı şeffaflıkla ilgili yasal düzenleme hazırlıkları için Başbakan'a tepki göstermiş" tezviratını yayanlar, "Milletvekili adayı olmak isteyen bürokratlar Cumhurbaşkanından izin alıyor" veya "Vekil adaylarını Cumhurbaşkanı belirleyecek" diye fısıldayanlar, "Sayın Davutoğlu, Başkanlık sistemi ile ilgili Cumhurbaşkanı gibi düşünmüyor" diye yorum yapanlar, iddialarınız doğru değil. Hem Sayın Cumhurbaşkanına hem de Sayın Başbakan'a yakın olan, olup bitenden haberi olan kaynaklara bu iddiaları sordum. Samimi ve aklıma yatan cevaplar aldım. Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında her anlamda en ufak bir sorun olmadığını söylüyorlar. 
Sayın Davutoğlu'nun AK Parti'nin başına geçmesini en çok isteyen kişi Sayın Erdoğan'dı. Bunu da en iyi bilen Sayın Davutoğlu'dur. Hâl böyleyken bu ikilinin ilişkilerinde sorun beklemek akıl dışı bir beklentidir. Başbakan'ın o günkü Bakanlar Kurulunda yüzünün asık olmasının sebebi Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili bir konu olmaktan çok o bakanlar kurulu toplantısına olağanüstü bir anlam yüklenmesinden duyduğu rahatsızlığın yansıması olabilir. 
Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Başbakan'ın hukukunun korunması konusunda çok titiz ve ilkeli davrandığı söyleniyor. AK Parti'nin doğal siyasi lideri olduğu hâlde şu ana kadar yapılan il başkanlıkları seçimlerine tavsiye niteliğinde bile olsa en ufak bir müdahalesi olmamış. Bu dönem vekil olmak isteyen kendi çalışma ekibindeki arkadaşlar ile dışarıdan gelip kendisinden bu konuda izin isteyenlere Sayın Başbakan'ı adres gösteriyor. Bunun en canlı şahitlerinden birisi de benim. AK Parti'den aday olmak isteyip kendisine gelenlere "Başbakan'la görüşün"  diyor. Yani birilerinin fitne-fesat çıkarmak için yaydığı dedikoduların tam tersine Başbakan'ın alanına girmemeye ciddi özen gösteriyor. 
Cumhurbaşkanı'nın şeffaflıkla ilgili düzenlemeye tepki gösterdiği iddiası da doğru değil. Çünkü Sayın Başbakan, çok sıkça kendisini bilgilendiriyor. Ayrıca bu düzenleme uzun süredir AK Parti'nin gündeminde olan bir düzenlemeydi deniliyor. Başbakan her şeyi Sayın Cumhurbaşkanı ile istişare ediyor zaten.
Sayın Başbakan ile Sayın Cumhurbaşkanı arasında başkanlık sistemi konusunun konuşulduğunu, bu konuda ikili arasında tam bir mutabakat olduğunu öğrendik. "Başkanlık sistemi AK Parti'nin en önemli projelerinden biri. Seçim beyannamesinde de yer alacak. Ama bunun ne zaman, nasıl tartışılacağını henüz netleştiremedik" diyorlar. Kısacası Sayın Davutoğlu ile  Sayın Erdoğan arasında bu konuda bir görüş ayrılığının olmadığı kesin ve doğru bir bilgi...
Peki, tüm bu istişare ve uyumlu çalışma ve iş birliğine rağmen bu dedikodular nereden çıkıyor? Milletin desteğinden umudunu kesen paralel yapı ve muhalefet, umudunu AK Parti içerisinden çıkarabileceği muhalefete ve başbakan-cumhurbaşkanı çatışmasına bağlamış. Hükümet ve Erdoğan karşıtları bu alanda bir sorun varmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Diğer yandan bu seçimlerde umudunu kaybedenler  "acaba bir tarafa oynarsak kendimize bir yer edinebilir miyiz" diye çabalıyorlar. Güya AK Parti'yi desteklediğini söyleyen fakat ikili arasında fitne çıkarmak isteyenlerin değirmenine su taşıyan bazı yazar çizerler de bilerek veya bilmeyerek fitne çıkarıyorlar.
İlmi siyaseti bilen her Müslüman, ülkesini ve milletini seven her vatandaş, Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın uyumlu çalışması için dua eder, katkı verir. Fitneye-fesada izin vermez. Dedikodulara-algı operasyonlarına müsaade etmez. Ben bir Ankara gazetecisi olarak çok yakından takip ediyor ve biliyorum Sayın Davutoğlu'nun kendi siyasi liderine sadakati konusunda en ufak bir sorun yok. Gerisi boş laf.
AK Parti hızla seçim beyannamesini hazırlıyor. Ben, çok radikal öneriler içeren bir program bekliyorum. Milletvekili aday çalışmalarına başlanıyor. Sayın Başbakan'ın 10-15ten fazla bürokratın istifasına sıcak bakmadığı söyleniyor. Bürokraside bir boşluk oluşması istenmiyor. Sayın Başbakan, zaten seçim hazırlıklarına başlamış durumda. Neredeyse her hafta bir reform paketi açıklıyor. Haftada 4 ilde halkla buluşuyor. Partinin son yaptırdığı ankette oy oranı yüzde 49 ve üzerinde çıkıyor. Hep birlikte Sayın Davutoğlu'nu izlemeye devam edelim. Allah nazardan saklasın, Hoca işleri gayet iyi götürüyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.