Üç perdelik melodram!..

A -
A +
PERDE BİR: Sen yıllarca, bir "Denizli olayı tutturup", elinde delil olmadan, şahidin olmadan, "birinin birine yazdığı ve bir kulübün iç muhasebesindeki bir  harcama yetkisini soran bir mektubun eline ulaştırılan fotokopisine dayanarak" o kişilerin mensup olduğu kulübü, üstelik "defalarca yapılan suç duyularına rağmen", o kişi hem savcılıktan, hem mahkemeden "birer günde" arındırılmış olarak çıktığı hâlde, yani,  üstelik "aklanılmış" bir teşvik primi iddiasını, "Şike de şike" yaygaraları ile sürdürerek, "Ben haklıyım" diyeceksin!.. 
Ama "aynı" Sen, "Mahkemeden, Yargıtay'a, UEFA'dan, CAS'a kadar ne kadar sportif / idari / yargı kuruluşu varsa", hepsinden "teşvik pirimi ve şike teşebbüsleri suçlamasıyla cezalar alacaksın", sonra da "Bize 'Şikeci' dediler, özür dilemeden dostluk olmaz" diyerek "zeytinyağı gibi üste çıkacaksın" ve de "herkesin sana inanmasını bekleyeceksin"; hadi canım sen de!..
Bu tutumdan, "samimi dostluk" değil, ancak "pişkinlik postu olur"; işte o kadar!..
PERDE İKİ: Her derbi maçından önce, "yukarıda anlattığım zihniyetin ortamı germek için" başlattığı "polemik" kampanyasına, her defasında "balıklama atlayan" bir "büyük kulüp başkanı" için de birkaç satır yazmak gerek!..
"Körün istediği bir göz, sen veriyorsun ona  iki göz!.."
Bir defa "polemiği başlatan" adam, kulüpler protokolünde "senin muhatabın değil"; neden ona cevap yetiştirmeye kalkışırsın?..
Bunca zamandır olduğu gibi, belli ki, "bir tuzak var, düşmemek gerek, ortamı germemek gerek", duyma; o kendi kendine istediği kadar konuşsun, cevap ne oluyor; eğer ille de bir "cevap verme zorunluluğu" varsa, bırak, "protokolde onun muhatabı olacak" bir yöneticin versin, o cevabı!.. 
Ama, gazeteci görünce, kamera görünce "konuşmaya bayılmak" var ya, TV ekranlarının büyüsünün iyice yaygınlaştırdığı, eskilerin "ishal-i kelâm" dedikleri o  "önlenemeyen"  hastalık var ya, "Ver ayaküstü cevabı", polemiği alevlendir, "haklı iken, haksız ol" ve "fırsat bekleyen" yazar-çizerler ile "kulüpçü medya" tarafından "sahneye konan senaryonun başrolüne oturtul"; bile bile lâdes!..
"Kulübünü, sporu, dostluğu, taraftarını düşünen" bir başkan, "kaçın kurası kurtların, pişirip pişirip masaya koydukları aynı yemeği" her defasında yer mi; bu oyuna düşer mi?..
PERDE ÜÇ: Kahkahalarla güldüm, Manisa'daki maçtan sonra, Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'in "kararlı (!)" açıklamasına!..
Neymiş, "bundan sonra"cak mış, cuk muş"; bunca yıldır" kendisininki de dahil", hangi federasyon "spor suçlarını önleme, şiddeti önleme için" eyyamcılıktan başka bir şey yaptı?..
Verilen cezaları, hatta "uygulamaya başlanmış ve zülfüyara dokunacak bir çok cezayı", Tahkim Kurullarını devreye sokarak, o da yetmiyorsa, "talimatları değiştirerek" indiren, hatta "yok eden" ben miyim?..
Spor suçları için "özel olarak çıkarılmış" 6259 sayılı yasayı, "paspas"  eden ben miyim?..
"Her yetkili merciye 'böyle' örnek olarak", mesela savcıların, hakimlerin bile, "bu yasayı yok saymalarının"  ve sporu da, güvenliği de, kamuoyunu da sarsan büyük olayları bile  "göstermelik, kuşa çevrilmiş, sinek vızıltısı gibi ceza kararları" ile geçiştirmelerinin "müsebbibi" ben miyim?..
Yıllardan beri, ağzına ve aklına geleni, "ortalığı nasıl gereceğini, taraftarı nasıl tahrik edeceğini düşünmeden" söyleyerek, suç işleyip ceza alan kulüp başkan ve yöneticilerinin "sezonun sonu geldiğinde, cezai sabıkalarını silerek", onları, bir zamanların deterjan reklamı gibi, "İlk günkü gibi bembeyaz" yapıp  ertesi sezona "sabıkasız"  başlamalarını sağlayan da ben miyim?..
"Üç Perdelik bu zihniyet" spor sahnemizden kazınmadıkça, kimsenin şüphesi olmasın ki, "spor suçlarının önlenme" imkan ve ihtimali yoktur ve biline ki, bu suçlar,  aksine "artarak" devam edecektir!..
HHH
NOT: Melodram: Sinemanın en yaygın, gelişmemiş izleyicinin en çok tuttuğu, ağlatı ile dramın bozulmuş, karikatürleştirilmiş biçiminden ortaya çıkan tür. (BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü 1981 - Türk Dil Kurumu)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.