Kim bu kovboy?..

A -
A +
Bakınız, "İş geldi, nereye dayandı"; otel odasına "tabancalı baskın olayının mağduru olarak görünen" iki milli oyuncudan birinin açıklamalarına göre,  meğer "işi örtbas edenler", aslında "Gökhan'ı kurtarmak isterken, Milli Takım'ın kaldığı oteldeki odayı 'onun yardımı ile ve onunla beraber basan' ve iki milli futbolcuyu ve arkadaşlarını silahla tehdit eden bir başka adamı korumuşlar"; yani Gökhan, "Olayın asıl kahramanı değilmiş, asıl kahramana yardım etmiş!.."Neymiş olay; "Gökhan'ın arkadaşı olan adamın eski sevgilisi, iki milli futbolcunun bir arkadaşları ile takılıyormuş, Hollanda maçından sonra haber almış, onların bulunduğu bara Gökhan'la beraber gitmiş, gelenleri görünce Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak arkadaşlarını da alarak otele dönmüşler ama "barda kalanlar" da peşlerinden gitmişler ve "oda kapısı, vurmalarına rağmen, içeriden açılmayınca da, Gökhan'ın resepsiyondan aldığı yedek kartla odaya girmişler" ve otel odası baskını "böylece" gerçekleşmiş!.. Sonrası "ne" olmuş; "Gökhan'ın Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu'na gitmesini ve kamuoyu önünde kötü duruma düşmesini önlemeye çalışırlarken", asıl "polisin de, savcının da asli görevlerini yapmalarını engelleyerek", tabancalı bir adamın "Milli futbolcuları ve bir arkadaşlarını silahla tehditten  adalet önünde hesap vermesine mani olmuşlar"; buyurun yandan yakın!..Kimdir "bu" kovboy; biz nasıl bir basınız ki, bu kovboyu araştıramıyoruz, kim olduğunu bulamıyoruz ve otel odası baskınının "gerçek" hikayesini yazamıyoruz?..Dahası, biz nasıl bir basınınız ki, "Savcıların harekete geçmesini" sağlayamıyoruz ve "olayı örtbas eden Futbol Federasyonu'nu ve yetkililerini hesap vermeye" davet edemiyoruz; dahası Spor Genel Müdürlüğü'nü ve Spor Bakanlığı'nı harekete geçiremiyoruz?..Şimdi, Avrupalı düşünmez mi; "Bu adamlar her suçu örtbas ediyorlar; milli takımlarının odalarını tabanca ile basıp, milli oyuncuları tehdit edenlerin bile üstünü örtüyorlar; dopingleri, ırkçılıkları, şikeleri haydi haydi ederler; bunların federasyonlarına güven olmaz; FIFA'lar, UEFA'lar, bu ülkedeki spor suçlarını kendileri soruşturmalı, gerekirse devreye İnterpol'ü sokmalı" demezler mi?..İşte, devreye "Hakan ve Ömer'in futbol oynadığı" Alman Kulübü Bayer Leverkusen'in Sportif  Direktörü de girdi; Rudi Völler, Fanatik Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Olayın ardından Türk Milli Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim'le görüştüğünü" belirterek "Hakan, nihayet içindekileri ve kalbindekileri dışarı döktü. Bu cesur bir davranış. Biz bu sorunun çözülmesi adına Fatih Terim ile birlikte telefonla görüştük. Kendisini, sorunu çözmemiz için davet ettim. Kulüpler ve federasyon arasındaki iletişimi sağlamak adına... Ancak kendisi gelmedi. Ama bunun bir an önce çözüme kavuşması gerek. Bu konuda bir kez daha kendisini arayıp, davetimizi yenileyeceğim" dedi. Hop oturup, hop kalkıyoruz; "Sneijder, müthiş mi, müthiş iki gol attı" diye; bizim sporumuz "böyle yönetildikten sonra", değil iki, "daha da müthiş yirmi gol atsa" ne yazar; Hollandalı futbolcu adına "güzel yazar" ama, Türk sporu adına yazdığımız  "kapkara" sayfada, bilmem ki o güzellik ne kadar görünür?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.