Neden geldiniz?..

Mali durumun bu kadar vahim olduğunu bilmiyorduk" diyemezler, zira "bu vahim durumun baş sorumlusu olan" Ünal Aysal Yönetimi'nin "muhasip üyesi" Mete İkiz, bugünkü yönetimin de "muhasip üyesi!.."

Peki, yeni seçilecek başkan ve yönetim adayları için, "bu vahim duruma talip olurlarken", kaç defa yazdık ve söyledik; "Galatasaray'ın kaybedecek bir dakikaya bile tahammülü yoktur, 'Mayısa kadar idare ederim, radikal kararlar almam, emaneti mayısta gelecek yönetime teslim ederim" diyen bir emanetçi yönetim, Galatasaray'a çok pahalıya mal olur, dakika bir yana 7-8 ay kaybettirir, durum daha da içinden çıkılmaz bir hâl alır" diye...

Buna rağmen, "Galatasaray'da hiç olmamış gibi", dahası, sanki, "kendinizden önceki Başkan Ünal Aysal da öyle seçilmemiş" gibi, çıkıp "Galatasaray'da tek adaylı seçim olmaz, onun için aday oldum" diyerek aday listelerinin Divan Başkanlığı'na teslimine bir-iki saat kala "onca kurula onca aday bulup", dahası "100 üyeden de imza alıp" nasıl ve niçin "aday oldunuz", Sayın Duygun Yarsuvat?..

Başkan Yardımcınız, İkinci Başkanınız ile beraber, her önünüze uzatılan mikrofona, her karşınıza gelen kameraya, spor yazarına konuşmak, her toplantıda "gazete sayfalarına, TV ekranlarına resimli ve sözlü malzeme hazırlamak" için mi?..

Yoksa, Aysal'ın getirdiği  "paragöz" bir hoca tarafından "tek antrenmana çıkarılmadan köşeye atılan" milli futbolcular Enginlerle, Gökhanlarla uğraşmak ve "gülünç ve haksız para cezaları ilân etmek" için mi?..

Yoksa, durmadan "Aziz Yıldırım haklıdır, Fenerbahçe'yi alkışlayacağız" demek için mi?..

Yoksa, Mecidiyeköy arsasına otel projesi yapmak için mi?..

Evet, söyler misiniz, bugüne kadar "başka ne yaptınız?.."

"Yapamadıklarınızı, yapamayacaklarımızı  ya da altından kalkamadıklarınızı, kalkamayacaklarınızı" dünya âleme göstermek, Galatasaray'ın "ne hâlde olduğunu"  dünya âleme teşhir etmek için mi, göreve talip oldunuz ve seçildiniz?..

Nedir, futbol takımınızın kadrosundaki kaos?..

Nedir, Basketbol Şubesi'ndeki "antrenman boykotlarına kadar uzanan" karanlık tablo?..

Nedir, Galatasaray'a ve Türkiye'ye "Avrupa ve dünya şampiyonlukları getiren" ve bu yılda getirecek olan Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nı üç otuz para için isyan edecek hâle getirmek?..

Ünal Aysal'ın "perişan hâle getirip, bırakıp gittiği" Galatasaray'a "Her yönü ile sahip çıkacağız, mali durumu biliyoruz ama tedbirlerimiz, çözüm yollarımız var, yeterli sıcak para kaynaklarımız var, biz emanetçi olarak değil, Galatasaray'ın ağır sorunlarını çözmek için göreve talibiz ve de 2.5 yıl görev başında kalacağız, dahası kulübü bu hâle getirenlerden de hesap soracağız" diyen Alp Yalman ve arkadaşlarının önünü kesmek için mi, alelacele ve "inanılmaz bir hızla" listeler yapıp, imzalar bulup göreve talip oldunuz?..

İşte Adnan Polat çıktı, "Parasını ben vereceğim, tarafsız bir Avrupa denetim şirketine, benimki de dahil iş başına gelen son yönetimlerin dönemlerini denetletin ve gereğini yapın" dedi; ne yaptınız?..

Siz, kulübü bu hâle getiren, "mali durum bu haldeyken", transfer üstüne transfer yapıp, Mancini'lerin, Prandelli'lerin "yakın arkadaşları olan futbol menajerlerini zengin eden", dahası bütün bunları, Bülent Tulun'u "sportif direktör, sonra kendine baş danışman, daha sonra da Avrupa temsilcisi yaparak" yapan bir başkan ve yönetiminin "muhasip üyesini", nasıl ve neden "yönetiminizin muhasip üyesi yaptınız", söyler misiniz, Galatasaray camiasına, ey Sayın Yarsuvat!..

Hesap sormayan, hesap veremez; gün gelir, hesap sormayandan da hesap sorulur; "hukukçusunuz"; bunu lütfen unutmayınız!..