Yalnızlık...

A -
A +
"-Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan...
Kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiçbir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta...
Yapacak, duyacak, görecek hiçbir şey yoktu...
Her yerde ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan...
Boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşlukla...
Bir aşağı bir yukarı yürürdü insan...
Düşünceleri de onunla birlikte bir aşağı bir yukarı, bir aşağı bir yukarı yürüyüp dururdu...
Ama ne kadar soyut görünürlerse görünsünler, düşünceler de bir dayanak noktasına ihtiyaç duyarlar...
Yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar;
Onlar da hiçliğe katlanamaz...
İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz...
Bekleyip durur insan... Hiçbir şey olmaz...
İnsan bekler, bekler, bekler...
Şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür...
Hiçbir şey olmaz...
İnsan yalnız kalır... Yalnız... Yalnız..."
(...Stefan Zweig)

Öğrendim ki;
"-Rakibini küçük düşürürsen, başarını değersizleştirirsin..."
Ana Kumanda
(...SHOW TV / Bu Tarz Benim)
1. JÜRİ: Elbise tarz olarak da, renk olarak da çok güzel...
2. JÜRİ: Evet ben de beğendim ama siz biraz kilolusunuz...
YARIŞMACI: Ben kilolu değilim, benim etlerim yumuşak...
KRAMPON
MALİYEYE olan borçlarının ertelenmesini isteyen F.Bahçe yönetimi: "Bir orta saha oyuncusu alacağız, onu da deftere yazıverin..."
...
DOĞUM günü partisinde mumları üfleyerek söndüremeyen Duygun Yarsuvat: "Geçen sene hiç zorlanmamıştım..."
...
ERSUN Yanal'dan oynanan kötü futbola açıklama: "Kazanırken düşündüren bir takım yaptık."
...
İSPANYA Futbol Federasyonu: "Arda'nın annesinden yediği terlikler etkisini göstermiştir... Abartılacak bir şey yok..."

SELÇUK Şahin, F.Bahçe TV kameralarına yaptığı ufak şirinliklerle Fenerbahçe'de minimum 2 yıl daha kalmayı garantiledi...

Çıldırtan erkek hâlleri!
> Sorularınıza asla net cevap vermezler...
Sanki insanlığı kurtarmak için görevlendirilmişlerdir de, size bile sır vermiyorlar...
...
> Tartışmaktan kaçan erkek hâli kadınları çıldırtır...
"Ben buna bile üşenen bir insanı nasıl sevdim" diyen kadın, kendi kendini yer bitirir...
...
> Siz anlatırsınız, o dinler...
Suratınızın ortasına da bön bön bakar... Kendi kendinize konuştuğunuzu fark eder ve "Ne kadar boş konuşuyorum" diyerek susarsınız...
...
> Aniden bağırmaya başlarlar...
Sinirlenecek bir şey yok gibidir ama, durduk yerde eski defterler açılır... Bugüne kadar takmadığını sandığınız her şeyi kafasına takmıştır...
...
> Tartışmanın tam ortasında çekip gitmeleri...
"Seninle bu şekilde konuşamam" derler ve ne şekilde konuşabileceklerini belirtmeden çekip giderler...
...
> Kendilerini sizin patronunuz sanarlar...
Filmi, yemek yemeyi, yapmayı, giyinmeyi, sporu ve müziği, her şeyi sizden daha iyi bildiklerini iddia ederler...
...
> Ağlama karşısında anlayışsız tavırları...
"Bu hâline gerçekten dayanamıyorum" demeleri, "Ne zaman büyüyeceksin, 60'ında mı" diye sormaları...

İtirafım var...
(...isim: a. Kadir ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Çok sevdiğimiz dedemi kalp krizi sonucu kaybettik... Sevilen bir esnaf olması sebebiyle cenazesine oldukça büyük bir kalabalık katıldı...
Biz taziyeleri kabul ederken uzun süredir görmediğim bir arkadaşım uzaktan beni gördü ve geldi; "Bu kalabalık da ne böyle" diye sorunca gayet normal bir şekilde "Dedemi kaybettik" dedim...
Cevabı beni o an bile krize sokmaya yetti:
"-Bu kadar insan hâlâ bulamadınız mı?..."
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Bizim pano
SERDAR: Akşam süper bir film vardı, Kanal D'de...
BAHA: Türk filmi mi?...
SERDAR: Yok, yabani film...

Temel bir gün...
Fakir ve yaşlı kadın kaldırıma oturmuş ağlarken yanına Temel yaklaşmış ve "Ne oldu teyze?... Neden ağlıyorsun" diye sormuş...
"Sorma oğlum, cebimde 50 lira vardı düşürdüm, bulamıyorum" demiş, ağlamasını sürdürerek...
"Size ne kadar üzüldüğümü anlatamam" demiş Temel, hemen cebinden çaktırmadan 50 lira çıkarıp, "Al teyzeciğim bu senin paran" diye uzatmış...
"Yuh ama" demiş teyze... Birden sinirlenip parayı Temel'in elinden çekip almış;
"-Sabahtan beri bu yaşımda beni köşe bucak deli gibi arattırıp duruyorsun..."
Bir gülüşü var!
-Bir gülüşü var; sanırsın Arif Erdem havada 9 takla atarak penaltı yaptırmış...
...
-Bir gülüşü var sanırsın içine Saba Tümer kaçmış...
...
-Bir gülüşü var sanırsın Sneijder'in ayağına top gelmiş kaleye bakıyor...
...
-Bir gülüşü var sanırsın Pikachu 'ceyran' atıyor...
...
-Bir gülüşü var sanırsın künefenin içindeki o uzayan peynir...
...
-Bir gülüşü var sanırsın Zara indirime giriyor...
...
-Bir gülüşü var sanırsın Sabri kaleyi tutturmuş...
...
-Bir gülüşü var sanırsın sözlüde sıra sana gelmiş de zil çalmış...
...
-Bir gülüşü var sanırsın telefonun şarjı %100...

TERS AÇI
"-Yazar/Çizer..."
(...Mahmut Ovalı'dan)



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.