"Kötülük yapana iyilik et!"

A -
A +
İnsânların hatalarını, kusûrlarını affetmek, çok sevaptır. Yalnız affetmek, zâlimlere karşı aczi gösterebilir, zulmün artmasına sebep olabilir. İntisâr, her zaman zulmün azalmasına, hatta yok olmasına sebep olur. Böyle zamanlarda, intisâr etmek, affetmekten daha efdal, daha sevâb olur. Bir kimsenin, kendisine zulmedenden, hakkı kadar hakkını alması, intisâr olur. Affetmek, adâletin yüksek derecesi, intisâr ise, aşağı derecesidir.
Resûlullah efendimizin mubârek torunu hazret-i Hüseyin misafirleri ile sofrada oturmuşlardı. Kölesi bir kap sıcak yemek ile gelirken ayağı yere takılıp, elindeki yemeği hazret-i Hüseyin'in mübârek başına döker. Hazret-i Hüseyin, kölesini terbiye için yüzüne sert bakınca, kölesi, Âl-i imrân sûresinin 134. âyetinin meâlen; (Gadab etmezler) kısmını okur. Bunun üzerine hazret-i Hüseyin;
-Gadabımı, öfkemi terk ettim, buyurur. Köle, aynı âyet-i kerimenin meâlen; (İnsanlardan kusûrlu olanları affederler) kısmını okuur. Hazret-i Hüseyin;
-Seni affettim buyurur. Bunun üzerine köle, âyet-i kerimenin meâlen; (Allahü teâlâ ihsân edenleri sever) kısmını da okur. Bunun üzerine hazret-i  Hüseyin de;
-Seni kölelikten azâd ettim, istediğin yere gidebilirsin, buyurur...
Îsâ aleyhisselâm; (Diş kıranın dişi kırılır. Burnu, kulağı kesenin, burnu kulağı kesilir demiştim. Şimdi ise, kötülük yapana karşı, kötülük yapmayınız. Sağ yanağınıza vurana sol yanağınızı çeviriniz diyorum) buyurmuştur...
Muhyiddîn ibni Arabî hazretleri buyuruyor ki: "Kötülük edene iyilik yapan, nimetlerin şükrünü yapmış olur. İyilik edene kötülük yapan, küfrân-ı ni'met etmiş olur."
Resûlullah efendimiz buyuruyor ki: (Kıyâmette bir kimseyi hesâba çekerler ki, çok günâh işlemiş, hiç iyilik yapmamış. Sen dünyâda hiç iyilik yapmadın mı? derler. Hayır, yalnız çırağıma derdim ki, "Fakîr olan borçluları sıkıştırma! Ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle. İstediklerini yine ver. Boş çevirme!" Allahü teâlâ buyuracak ki: "Ey kulum! Bugün sen fakîr, muhtâçsın! Sen dünyada benim kullarıma acıdığın gibi, bugün biz de sana acırız." Onu affeder.)
Ahnef bin Kays hazretleri buyurdu ki: "Bir kimse bana düşmanlık etse, ona üç halden biriyle karşılık veririm. Benden yaşlı ise, ona saygı duyar, karşılık vermem. Benden küçük ise, onun için kötü muâmele yapmaya tenezzül etmem. Akranım ise, ona iyilikle muâmele ederim."
Netice olarak, iyilik eden iyilik, kötülük eden de cezâsını bulur. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
(Sana darılana git, barış! Zulüm yapanı affet. Kötülük yapana iyilik et!)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.