"Emirlerinizde olanları ateşten koruyunuz!.."

A -
A +

Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Bütün çocuklar Müslümânlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları, sonra anaları, babaları Hıristiyan, Yahûdî ve dinsiz yapar.)

İslâmiyetin temeli, îmânı, farzları, haramları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslâmiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, Müslümânlara Emr-i ma'rûfu yani emirlerini, bildirmeyi, öğretmeyi ve Nehy-i anilmünkeri yani yasak ettiği harâmları bildirmeyi ve yapılmasına râzı olmamayı emrediyor.

Peygamber efendimiz;
(Birbirinize Müslümânlığı öğretiniz. Emr-i ma'rûfu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve duâlarınızı kabul etmez) ve;

(Bütün ibâdetlere verilen sevap, Allah yolunda gazâya verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Gazânın sevabı da, emr-i ma'rûf ve nehy-i anilmünker sevabı yanında, denize nazaran bir damla su gibidir) buyuruyor.

İbni Âbidîn'de;
"Fıkıh âliminin Müslümânlara sağladığı faydanın sevâbı, cihâd sevâbından çoktur" denilmektedir.

Evlat, ana baba elinde bir emânettir. Çocukların temiz kalbleri kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her şekli alabilir. Küçükken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur. Çocuklara îmân, Kur'ân ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saâdetine ererler. Bu saâdette anaları, babaları ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenâlığın günâhı, ana, baba ve hocalarına da verilir.

Tahrîm sûresinin 6. âyet-i kerîmesinde meâlen;
(Kendinizi, evlerinizde ve emirlerinizde olanları ateşten koruyunuz!) buyuruldu.

Bir babanın, evlâdını Cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak da, îmânı, farzları, harâmları öğretmekle ve ibâdete alıştırmakla, dinsiz, ahlâksız arkadaşlardan korumakla olur. Bütün kötülüklerin başı, fenâ, kötü arkadaştır.

Peygamber efendimiz;
(Bütün çocuklar Müslümânlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları, sonra anaları, babaları Hıristiyan, Yahûdî ve dinsiz yapar) buyurmuştur.

Netice olarak, Müslümânlar din câhillerinin hîlelerine, yalanlarına aldanmamalı, onların okşayıcı, aldatıcı, yardımsever sözlerine inanmamalıdır. Müslümânlar, birbirlerine Emr-i ma'rûf  ve Nehy-i münker yapmalıdır. Müslümânlığın yerleştirilmesinde ve yok edilmesinde en mühim işin, gençlikte olduğu bildirilmektedir. Bunun için, her Müslümânın birinci vazîfesi, evladına İslâmiyeti ve Kur'ân-ı kerîmi öğretmektir. Evlat, büyük nimettir. Nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.