Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Numan Kurtulmuş açıkladı, 'AFAD her türlü hazırlığı yapıyor'

/ Kaynak: AA
Numan Kurtulmuş açıkladı, 'AFAD her türlü hazırlığı yapıyor'

Politika Haberleri  / AA

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Musul hazırlıkları konusunda açıklama yaptı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, olası bir askeri harekata karşı Musul'dan gelebilecek sığınmacılara ilişkin, "AFAD biliyorsunuz, inşallah olmaz, böyle bir şey gerçekleşmez ama Kobani'den üç günde 197 bin kardeşimizin Türkiye sınırları içine girmesini sağlayacak bir organizasyon kabiliyetine sahip. Dolayısıyla her türlü hazırlığımızı bu anlamda yapıyoruz" dedi.

Türk Kültür Günleri etkinlikleri kapsamında Fas'ta bulunan Kurtulmuş, ziyaretinin son gününde AA muhabirine yaptığı konuşmada son iki yılda üçüncü kez ziyaret ettiği Fas'ın kültürel açıdan son derece zengin olduğunu ve bu anlamda Türkiye'ye çok benzediğini söyledi. Fas'ın İdrisiler, Murabıtlar, Muvahhidler ve Endülüsler gibi eski medeniyetleri kendi bünyesinde barındırdığına dikkati çeken Kurtulmuş, tarihi Fes kentinin de adeta "yaşayan Endülüs" olduğunu ifade etti.

Medeniyet ortakları olarak Fas'ın Türkiye'ye büyük hayranlık ve ilgi duyduğunu belirten Kurtulmuş, "Bir zamanlar tamamen kapalı olan pencerelerini, kapılarını Türkiye'nin bütün dostlarına kardeşlerine açmış olması, bu kardeşlerimizde ciddi bir şekilde Türkiye'ye karşı ilgi oluşmasına neden oluyor" diye konuştu.

Bu çerçevede Fas Kültür Günleri'nin çok başarılı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin yurt dışında ilk defa farklı birçok kurum ile etkinlik düzenlediğini söyledi. Kurtulmuş, çok sayıda kurum ve kuruluşla ortaklaşa düzenlenen Türk Kültür Günleri ortak projesinin Türkiye'nin bu alanda ilk tecrübesi olduğuna dikkati çekti.

"Suudi Arabistan ile ilişkiler gelişecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki üst düzey bir heyetle Suudi Arabistan'a yapılan ziyareti değerlendiren Kurtulmuş, "Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz ciddi bir şekilde gelişecektir" diye konuştu.

Suudi Arabistan ve Türkiye'nin geçmişte Mısır nedeniyle birbirinden uzaklaşmaya başladığını kaydeden Kurtulmuş, aynı zamanda Suriye muhalefetinin desteklenmesi konusunda da iki ülkenin farklı yaklaşımlar içinde olduğunu belirtti.

Bu çerçevede son ziyarete ilişkin Kurtulmuş, "İnşallah Kral Selman döneminde Türkiye, Suudi Arabistan ilişkileri son derece dostane, son derece samimi ve çok daha işbirliğine dayalı hale gelecektir. Bu gezide bunun işaretlerini gördük" dedi.

"AFAD her türlü yardıma hazır"

Kurtulmuş, IŞİD'e yönelik Musul'a düzenlenebilecek herhangi bir harekata karşı, "Tabi ki Musul'un mevcut durumunun değişmesini asla istemeyiz. Musul gerçekten sadece Irak için değil, bütün bölge için son derece önemlidir ve diyebiliriz ki Türkiye için bölgedeki en önemli şehirlerden birisidir. Musul'un şu anki durumunun değişmesi çok derin, çok yeni türbülanslara vesile olacaktır" dedi.

Türkiye'nin en kısa zamanda Musul'daki IŞİD tehdidinin ortadan kaldırılması ya da Musul'dan uzaklaşmasından yana olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bununla ilgili olarak da Türkiye bütün gücüyle olayları takip etmektedir. Her türlü tedbirini almaktadır. Ama meselenin bir de insani boyutu var. Allah muhafaza Musul'da nbsp; kapsamlı ve çok derin bir savaşın, çatışmanın ortaya çıkması on binler yüz binlerle ifade edilebilecek yeni bir göçmen dalgasının Türkiye'ye yönlenmesine vesile olacak. Buna karşı her türlü tedbirimizi alıyoruz" diye konuştu.

Gerekli tedbirlerin alınması konusunda Kurtulmuş, "AFAD biliyorsunuz, inşallah olmaz, böyle bir şey gerçekleşmez ama Kobani'den üç günde 197 bin kardeşimizin Türkiye sınırları içine girmesini sağlayacak bir organizasyon kabiliyetine sahip. Dolayısıyla her türlü hazırlığımızı bu anlamda yapıyoruz. Yapılacak olan ilk karşılama, sınırdan geçişler ya da diğer barınmaları, yiyeceklerinin temin edilmesi, sağlık hizmetlerinin temin edilmesi gibi meseleleri üzerinde çalışıyoruz. Ama ümit ediyoruz ki bu aşamaya gelmeden Musul'da durum daha kötüye gitmez ve Musul'da herhangi bir göçmen dalgasını ortaya çıkaracak bir durumla karşılaşılmaz" değerlendirmesini yaptı.

Libya'ya uluslararası müdahale

Libya'daki siyasi krizin çözülmesine yönelik uluslararası müdahaleyle ilgili bir soru üzerine Kurtulmuş, "Libya'nın şu an bu hale gelmesinin sebebi zaten uluslararası müdahaledir" dedi.

Bölgedeki tüm karışıklıkların Afganistan'ın önce Rusya, daha sonra da ABD tarafından işgal edilmesiyle başladığını söyleyen Kurtulmuş, "Libya'ya uluslararası müdahale, Suriye, Yemen, Mısır'da darbe yönetimine karşı yine uluslararası camianın örtülü ve açıktan verdiği destek. Bütün bunları göz önünde bulundurduğunuz zaman bölgede yaşadığımız bu büyük çatışmaların, tartışmaların arkasındaki temel nedenlerden biri maalesef uluslararası camianın, dış güçlerin bölgeye müdahalesi" dedi.

"Bu müdahalelerin hiçbirisi de barışı sağlamadı. Nereye müdahale edildiyse orada daha fazla savaş oldu. Nereye daha fazla müdahale edildiyse orada daha fazla iç çatışma çıktı" diye konuşan Kurtulmuş, uluslararası iradenin bu bölgede nasıl barış ve demokrasi sağlayacağına dair birikim, proje ve fikre sahip olmamasının bunun temel nedeni olduğunu söyledi.

"Bu coğrafyada filler tepişiyor, çimenler eziliyor"

Türkiye'nin bu konuda bölge halklarının kendi kendini yönetebilme ve sorunlarını çözebilme özgürlüğü olduğuna inandığını kaydeden Kurtulmuş, "Bizim temel meselemiz, bu bölge halkları, bu milletler kendi sorunlarını kendileri çözebilirler ama yeter ki uluslararası camia bütün ülkelerde demokrasinin kökleşmesi, milletlerin kendilerini idare edebilmeleri ve coğrafyanın ortaklaşması anlamında bu bölge insanlarını teşvik etsin" değerlendirmesini yaptı.

Uluslararası güçlerin ancak birlikte ve barış içinde yaşamaları için halkları destekleyebileceğini ifade eden Kurtulmuş, "Ama büyük güçlerin her biri, bu coğrafyada 'Ben bu ülkenin bu kısmına hakim olurum, ben şu mezhep üzerinden, şu etnik yapı üzerinden şu siyasi ilim üzerinden bölgesel gücümü arttırırım diye müdahale ederlerse bunun sonucunda ortaya çıkan, 'Filler tepişir, çimenler ezilir'. Bugün Libya'dan Suriye'ye kadar Afganistan'a kadar olan meselenin tek cümlelik özeti budur" şeklinde konuştu. Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 25 yıldır, hatta daha uzun bir süredir bu coğrafyada filler tepişiyor, çimenler de eziliyor. Eğer gerçekten bu büyük güçlerin amacı, dünya barışına katkıda bulunmaksa bunun yolu, bu çimenlerin daha güzel bir şekilde büyümesini yeşermesini sağlamaktır. Buradaki halkların daha kuvvetli bir şekilde demokratik katılımla hem kültürel dayanışmalarını gerçekleştirmeleri, hem de coğrafyayı barış ve karşılıklı rızalara dayalı müzakerelerle ortaklaşmalarını izin verilmesidir."

Bu anlamda uluslararası camianın bu ülkelerde başarılı olmadığını söyleyen Kurtulmuş, "Asıl olan, Libya bütün Libyalılarındır. Suriye bütün Suriyelilerindir. Irak bütün Iraklılarındır. Yemen aynı şekilde bütün Yemenlilerindir. Bırakalım Yemen halkı, Libya halkı, kendi iradesini ortaya koysun" dedi.

Kurtulmuş, "Kimi Libya'da Hafter hükümetini, Tobruk hükümetini destekler, diğeri meşru hükümeti desteklemeye devam ederse; Yemen'de birisi başka bir hükümeti destekler teki başka bir gücü desteklerse, fiilen üçe bölünen Irak'ın bir kısmını bazıları destekler bir kısmını başkaları desteklerse, biz burada bütünleşmenin değil ayrışmanın sonuçlarını görürüz. Ben burada gerçekten barışsever, gerçekten demokrat olan, gerçekten bölge halklarının yararına fikirleri, düşünceleri olan herkes, bütün uluslararası camiayı ciddi olmaya burada kendi menfaatlerini sürdürmekten vazgeçip bu ülkenin halklarının menfaatleri üstüne bölgesel barışı tesis etmek için gerekli destekleri vermeye çağırıyorum" dedi.

"Dünya barışının anahtarı Ortadoğu"

Kurtulmuş, tüm dünyada sağlanacak kalıcı ve adil barışı konusunda da, "Dünya barışının anahtarı, Ortadoğu barışıdır. Ortadoğu barışı olmadan dünya barışı sağlanmaz" ifadesini vurguladı.

Bu barışın da anahtarının Filistin barışı olduğunu kaydeden Kurtulmuş, Ortadoğu'da Filistinlilerin barış içinde yaşayacağı bir ortamı oluşturmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğine işaret etti. Kurtulmuş, uluslararası güçleri ciddi ve samimi olmaya çağırdı.

Son dönemde Libya'daki silah müdahalesinin kaldırılmasına yönelik Fransa ve Mısır'ın girişimlerine ilişkin Kurtulmuş, "Tobruk hükümeti üzerinden Mısır darbe yönetimi, Libya politikasında etkili olmaya çalışıyor. Bazı güçlerin de bu politikaya destek verdiğini biliyoruz. Bizim tavsiyemiz, Mısır önce kendi içindeki meselelerini çözsün" dedi.

"Mısır'ın bölge ülkelerine nizam vermeye kalkması makul değil"

Mısır'ın kendi içinde daha çok siyasi partinin katılımıyla daha demokratik bir yapıya kavuşturulması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, askeri yönetimin bir an önce çekilerek yerini sivil yönetime bırakması gerektiğini kaydetti.

Kurtulmuş, halkın iradesiyle seçilen Muhammed Mursi'nin de serbest bırakılması gerektiğini, yüzlerce kişiye verilen idam cezasının kaldırılması gerektiğini söyledi.

"Önce Mısır bir normalleşsin. Kendisi anormal şartlar içerisinde yaşayan, antidemokratik şartlar içinde yaşayan Mısır'ın bölge ülkelerine nizam vermeye kalkması makul değildir, zaten böyle olsa bile istenen bir şey değildir" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"O yeni doğmuş Mısır demokrasisini boğanlar, ellerini Mısır demokrasisinin üzerinden çeksinler. Mısır halkı kendi yolunu bulur. Bizim Türkiye olarak Mısır'da kimin iktidara geleceğiyle ilgimiz yoktur. Bizim ilgimiz, sevgimiz, sempatimiz Mısır halkıyladır. Bağlılığımız Mısır halkınadır."

Politika
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...