Demirtaş'ın o açıklamalarına Metiner'den tokat gibi cevap

Bir Alman Medya kuruluşu olan DW'ye açıklamalarda bulunan Selahattin Demirtaş 1 Kasım seçimlerinin yaklaşması sebebiyle, 7 Haziran seçimleri öncesinde olduğu gibi cici çocuk rolü üstlenmeye devam ediyor. Demirtaş açıklamalarında yine Hükümeti hedef alıp terör örgütü PKK'yı savundu. Hükümete getirdiği sert eleştiriler karşısında AK Parti Milletvekili Metiner'den Demirtaş'a tokat gibi cevap geldi


Metiner açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;


DEMİRTAŞ PKK YERİNE HÜKÜMETİ SUÇLUYOR


Demirtaş PKK'yı aklamak için kelimelerle oynuyor ve gerçeği saptırıyor. Demirtaş müzakere zemini için şart olan silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesi gerektiğini nedense göz ardı ediyor. Öcalan'ın 2013'teki çağrısı bunu öngörüyordu. Çözüm süreci bunun için başlatılmıştı. Şimdi Demirtaş kalkıyor silahlı güçlerini sınır dışına çekeceğini söylediği halde sözünde durmayan, çözüm sürecinin ruhuna aykırı bir biçimde hareket ederek kamu düzenini ihlal eden ve 7 Haziran seçiminden sonra da silah kullanıp çözüm sürecini sonlandıran PKK yerine Cumhurbaşkanını/Hükümeti suçluyor. 


GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ BİLİNÇLİ ÖRTÜYOR
Bir gerçeklik ancak bu kadar saptırabilir. Madem PKK'nın müzakereye açık olduğunu söylüyor. O zaman Öcalan'ın çağrısını niye Kandil'e hatırlatmıyor? Niye Kandil'e müzakerenin zemini için bu şartın gerekli olduğunu söylemiyor? 
Demirtaş iki gerçeğin üstünü bilerek örtüyor: 


1. Kandil'in asla silah bırakmaya niyetli olmadığı. Bunu Duran Kalkan apaçık dile getirdi. 
2. HDP'nin PKK'nın silahları olmadan özgür bir seçime giremeyeceği. Girmesi halinde siyaseten kaybedeceği. O yüzden HDP silah bırakılmasını sözde savunuyor. Sadece bunun siyasetini yapıyor. 


Demirtaş'ın dediği gibi Kandil sahiden müzakereye açıksa buyursun silahlı güçlerini sınır dışına çekeceğini açıklasın ve bunun gereğini yapsın. Bakalım çözüm süreci kaldığı yerden devam ediyor mu etmiyor mu? O zaman kimin sözde kimin özde çözüm istediği belli olur. Kimin müzakere masasından kaçtığı da görülür. AK Parti çözümden yanadır ve çözümün tek partisidir.


Çözüm sürecinin kaldığı yerden devam etmesinin herkese kazandıracağına inanan bir partidir. Başbakanımızın çağrısı açıktır: Kandil silahlı güçlerini ülke dışına çeker ve kamu düzenine behemehâl uyacağını gösterirse çözüm sürecini kalıcı bir barışla taçlandırmak mümkündür. Öcalan'ın bu yöndeki çağrısına rağmen tam ters istikamette silah konuşturan Kandil'i eleştirmek yerine durmadan Cumhurbaşkanını/Hükümeti suçlayan Demirtaş gerçekte demokratik yasal siyasetin zeminini tahrip ettiği gibi çözüm sürecine de mayın döşüyor.