HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__

Efkan Ala: CHP'nin hayır kampanyası yalanlar üzerine kurulu

Efkan Ala: CHP'nin hayır kampanyası yalanlar üzerine kurulu
Efkan Ala, Tgrt Haber, Haber

POLİTİKA Haberleri

TGRT Haber’e konuşan İçişleri eski Bakanı Efkan Âlâ, CHP’nin ‘hayır’ kampanyasının stratejik olarak ‘yalanlar’ üzerine kurulu olduğunu söyledi.

İngilizce ‘post - truth’ kavramı ile CHP’nin taktiğini yorumlayan Âlâ, “Parlamanter sistem, 1960 model Magirus” dedi. TGRT Haber’e konuşan AK Parti Bursa Milletvekili, “300 kişi Cumhurbaşkanı belirleyip ülkenin kaderini tayin ettiğinde sorun yok; ama 27 milyon seçmen karar verince hata yapacak öyle mi? Yok öyle şey… Çoğunluğun arttığı yerde, hata azalır” ifadelerini kullandı.


“FETÖ YARGISI’NIN, 17 / 25 ARALIK’IN MİMARI CHP’DİR” 
‘14 yıldır gücü elinde bulunduranlar neden bugün yeni sistem ihtiyacı hissetti’ eleştirilerine Âlâ, “Cumhuriyet Halk Partisi sözcülerinin söyleyecek sözleri yok. Çok yanlış yapıyorlar. Parlamanter Sistem’de millete maliyet ödetenler; CHP’dir. 17 / 25 Aralık neden oldu? Bizim yaptığımız anayasa değişikliğini HSYK değiştirmeseydi; ne FETÖ Grubu ne de bir başka örgüt yargıyı ele geçiremezdi. Ama CHP, o zamanki bizim yazdığımız ‘Herkes bir hakim veya savcıya oy verir’ cümlesini Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettirerek, değişiktirerek gruplaşmaya imkan sağladılar. Çoğunluk grup olan FETÖ’nün bütün yargıyı ele geçirmesinin önünü açtılar. Vesayet odakları ve bürokratik oligarşi ile CHP bir anlamda işbirliği yaptı. Önce yola mayın döşüyor, sonra diyor ki; ’14 yıldır iktidarsın ne yapamadın da yeni sistem dayatıyorsun.’ Olacak iş mi bu” diye sordu. 

“CHP’NİN STRATEJİSİ ‘POST - TRUTH’ İLE KAZANMAK”
Efkan Âlâ, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gereksiz, lüzumsuz, temeli olmayan, yanlışlar, yalanlar ile kampanya yürüttüğünü söyleyerek, “CHP, kampanya stratejisi gereği temelsiz, yalanlar üzerine siyaset yapıyor. Gerçeği kendi bilse de gerçek ötesi yalanlar uydurarak, seçmeni yakalamaya çalışıyor. Oxford Sözlüğü’nde ‘yılın kelimesi’ seçilen yeni bir kavram var. İngilizce olarak ‘post – truth’ deniyor. Yani Türkçe’ye uyarlarsak; ‘gerçek dışı, gerçek sonrası, hakikatte öyle bir şey yok, uydurulmuş olan’ anlamında kullanılıyor. Bunu sadece bizdeki muhalefet CHP değil; Amerika’da da başka Batı ülkelerinde de seçim kozu olarak değerlendiriyorlar. Önce ortaya bir şey atıyorlar, sosyal medya aracılığıyla bir anda yayıyorlar; sonra siz de onun öyle olmadığını uğraşıyorsunuz da uğraşıyorsunuz anlatmaya” diye konuştu.

“PARLAMENTER SİSTEM, 1960 MODEL MAGİRUS GİBİ”
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Modeli’nin denge / denetleme eksikleri olduğu iddiaları için Âlâ, “Parlamenter sistem, 1960 model Magirus’a benziyor. Yol almaz, ama çok gürültü çıkaran bir model minibüs bu söylediğim… İşte parlamenter rejim de böyle dizayn edilmiş. Millet içine biniyor; depoyu da yüzde 40-50-60, ne kadar oy almışsan o kadar doldurmuşsun, ama yol alamıyorsun. Çünkü şoförlüğe birini tayin ediyorsun; direksiyonda Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay vs. 3-4 kişinin daha eli var. CHP muhalefeti gibi; birinin ayağı ise sürekli frende duruyor. Bir başkası da debriyaja basmış, ayağını hiç kaldırmıyor. Silahlı kuvvetler gibi; birkaç kişi de gelmiş şoförün tepesinde dikiliyor; dış güvenliği sağlayacağına iç emniyeti kurmak istiyor. Bunlar; ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir; ama millet o egemenliği kurumlar eliyle kullanır’ diyorlar. Yani anayasal kurumlar vesayet odakları olarak organize edilmiştir. Nitekim Deniz Baykal, 2004’te CHP Genel Başkanı’yken ‘Bizim hükümet olmamıza gerek yok, hükümetler bizim istemediğimiz hiçbir şeyi yapamazlar’ demişti. Mesela; biz üç general için tümgenerallikten korgeneralliğe terfiye onay vermedik. Gittiler; Askeri Mahkeme’den terfilerini aldılar geldiler. Mahkeme kararıyla korgeneral oldular. Hani kararname ile imzalanıyordu bunlar… Şimdi böyle bir düzende, sivil iradenin, millet idaresinden söz edilebilir mi?” ifadelerini kullandı. 

“27 MİLYON YANLIŞ, CHP Mİ DOĞRUYU BİLECEK”
‘Erdoğan sonrası’ kaygıları hatırlatılan Efkan Âlâ, “CHP, demokrasinin en temel değerlerinden habersiz. Demokrasi, oraya layık olanı milletin seçtiği rejimdir. 27 milyon insan oy verecek, layık olup olmadığına onlar karar verecek. CHP, milletin kimin oraya layık olduğuna karar verecek yeterlilikte olmadığını düşünüyor. Zihinlerinin altındaki millete güvensizlik refleks olarak her soruda ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmediği günlerde, 550 milletvekilinin yarısının oyu yetiyordu. Onların desteklediği anayasalarda sadece 300 kişi yetiyordu bu tayinler için... 27 milyon insanın hata yapma ihtimali mi daha yüksektir; 300 kişinin mi? Sayı arttıkça, hata riski azalır. 27 milyon insanın hata yapma ihtimali düşük olduğu için biz, Meclis’i de Cumhurbaşkanı’nı da millet tayin etsin istiyoruz beyefendiler. 27 milyon doğruyu bilemeyecek de CHP doğrulara karar verecek; bırakın bu işleri” şeklinde konuştu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...