Kampanyanın taşıyıcısı Erdoğan

Yücel KAYAOĞLU

AK Parti yönetimi, 24 Haziran seçimlerinde uygulanacak kampanya stratejisinin ana hatlarını belirledi. Kampanyanın taşıyıcısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacağını belirten AK Parti kurmayları, söylemlerini ise ‘Kalıcı huzur, kalıcı istikrar, kalıcı güven’ hedefi üzerine kuracaklarını kaydetti. Seçim stratejisinin belirlenmesi için oluşturulan komisyon Erdoğan’ın 6 Mayıs Pazar günü İstanbul İl Kongresinde açıklayacağı manifestoyu tamamlama aşamasına geldi. Erdoğan’ın açıklayacağı manifestoda, ana hatları ile AK Parti’nin 16 yıllık hikâyesine atıflar yapılarak, partinin kuruluş ilkelerinden sapmadığı, bundan sonra da aynı ilkelerle yoluna devam edeceğine vurgu yapılacak. Türkiye’deki özgürlük alanlarının genişletilmesine yönelik atılan adımların yanı sıra, AK Parti’nin ‘Kimliği, misyonu ve hedeflerinin’ bir kere daha altı çizilecek. 16 yıl boyunca AK Parti’nin vatandaşın yaşadığı sorun alanlarına el atarak yoluna devam ettiği, bundan sonraki sürecin ise ‘Kalıcı huzur, kalıcı güven ve kalıcı istikrar’ dönemi olarak adlandırıldığı, ‘İlk günkü aşkla, yeniden diriliş ve şahlanışın’ hedeflendiğine dikkat çekilecek. AK Parti kurmayları, seçim kampanyasında kullanılacak söylemlerin ve uygulanacak stratejinin taşıyıcının Erdoğan olacağını da dile getirdi. Erdoğan’ın vatandaş nezdindeki karşılığının, AK Parti’nin oyunun üzerinde olduğuna dikkat çeken AK Parti kaynakları “Böyle bir durumda, kampanyasının ana figürünün ve taşıyıcısı elbette ki Cumhurbaşkanımız olacaktır. Seçimin gündemini de her zamanki gibi Cumhurbaşkanı belirleyecektir” değerlendirmesini yaptı.

24 Haziran seçimleri için hazırlanan kampanyanın söylemi de belirlendi. Buna göre, vatandaşın ‘Tehdit’ olarak algılayacağı bir dil kullanılmayacak. AK Parti kurmayları “Türkiye 24 Haziran’dan sonra yepyeni bir sistemle tanışacak. Bu sistemi anlatırken, vatandaşa parmak sallayarak, tehditkâr bir şekilde ‘Oy vermezsen başına şu gelir’ şeklinde bir dil olmayacak. Sistemin bir bütün olduğu, yani yasamadaki çoğunluğun başka bir partide olmasının getireceği sıkıntıları önceleyip, bu bütünlüğün korunması gerektiğini anlatacağız” şeklinde konuştu.

DEVLETÇİ DEĞİLİZ...
 AK Parti’nin 2011’den sonra ‘devletçi’ bir yapıya büründüğüne yönelik eleştirilere ise “Devletçi değiliz, atılan adımlar devleti korumaya yönelik. OHAL, millet için değil, devlet için var. PKK, DEAŞ, FETÖ tehdidine karşı var.  Biz devleti koruduğumuz için, ülkenin fiziği (sınırları)  ve kimyası değişmedi” söylemi ile karşılık verilecek.