İnsan ve kan damarları

A -
A +

İnsan vücudu yaklaşık 100.000 km uzunluğundaki damarlarla donatılmıştır. Bu uzunluk Dünya'nın çevresinin 2.5 katıdır. Bu kadar büyük bir uzunluktaki damarlar ortalama 1.70 m boyundaki insan vücuduna sığdırılmıştır. Allah, göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunan her şeyin Yaratıcı'sıdır. Yarattığı canlı ve cansız her şeyi bir hikmetle ve yaratılış delilleri apaçık görülecek şekilde varetmiştir. İnsana en yakın yaratılış delili de insanın kendi bedenidir. İnsan, yaratılmışların en üstünü ve tek akıl sahibi olandır. Bedenimizde her an hiçbir denetimimiz olmadan yüzlerce olay gerçekleşir. Pek çok insanın haberdar olmadığı bu olaylardan bir tanesi de bütün vücudumuzu saran damar sistemidir. İnsan bedeninin her noktasında irili ufaklı milyarlarca damar dolaşır. Damarların hepsini düz bir satıh üzerine yaydığımızı düşünürsek toplam uzunluk -tek bir insan için- yaklaşık 100 bin kilometre (100.000.000 metre) olurdu. Damar sistemi öyle mükemmeldir ki, bedenin ihtiyaç duyulan her noktasına gerekli bağlantılar yapılmıştır. Damarlar hiçbir noktada düğümlenmez, gereksiz yerlere açılmaz, kör noktalara sahip değildir, vücudu baştan aşağı dolaşır ve tekrar aynı noktaya geri dönerler. İnsan, bedeninde yaklaşık 100 bin km uzunluğunda damar döşeli iken, orta büyüklükte bir binada ancak birkaç kilometre uzunluğunda boru döşelidir. Özel alaşımlardan yapılan bu borular birkaç yıl içinde çeşitli problemler doğurur. Bağlantı yerleri yıpranır, kimi borular zaman içinde çürür, kimi duvarlarda borular yüzünden rutubet görülür. Bütün bu problemler bina sabit bir yapı olduğu ve tesisat yerinden hiç oynamadığı halde meydana gelir. Halbuki insan her an hareketlidir ve sağlıklı bir insan bedeninde bulunan damar sistemi görevini ömür boyu yerine getirir. Ne bir bakıma ihtiyaç duyar ne de bir parça değişimine. Damarlar o kadar mükemmel bir yaratılışa sahiptirler ki -eğer insan kendi sağlığını bozacak hareketler yapmazsa- herhangi bir problem çıkarmazlar. Hiç damar bulunmayan bir insan bedeni olduğunu varsayalım. Ve bir mühendisten bu bedenin içine döşenecek damarlar ile ilgili bir plan yapmasını isteyelim. Bu planda karaciğerin derinliklerinden, kemik dokularının içine, göz kapaklarından böbreklere kadar her hücreye gerekli bağlantılar sağlanmalıdır. Ayrıca her organın işlevine göre damar kalınlıkları ve özellikleri de belirlenmelidir. Bir insanın böyle bir planı tek başına yapamayacağı çok açıktır. Ancak dünya üzerindeki tüm insanlar toplansa da sonuç değişmeyecektir. Bunların tümünün ne ömrü ne de aklı, sonsuz kombinasyona sahip kan dolaşım ağının planını tasarlamaya yetmez. Milyarlarca insanın biraraya gelerek tasarlayamayacağı kadar mükemmel bir planın, kör tesadüflerle ortaya çıktığını iddia etmek ise elbette ki mümkün değildir. Tek bir aşamasında dahi tesadüfe asla yer vermeyen bu kusursuz sistem, Allah'ın kudretinin sonsuzluğunu çok açık bir biçimde gözler önüne sermektedir. Yüce Rabbimiz, ayette bildirdiği gibi insana şahdamarından daha yakındır. "Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf Suresi, 16) Not: Geçen hafta yayınlanan "Protonlar ve elektronlar arasındaki denge" başlıklı makalemizin sondan bir evvelki paragrafında geçen "Tüm evreni yoktan var edip, sonra da onu dilediği biçimde düzenleyen yegane kudret ise, elbette Allah'ın Kur'an'da belirtmesiyle "tüm Alemlerin Rabbi" olan Allah'tır" cümlesinde kudret sahibi ise olacaktı düzeltir özür dileriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.