Yeni bir Fahri Korutürk'e ihtiyaç yok!

A -
A +

Netice, her ne olursa olsun; güzel olan seçmenin Cumhurbaşkanını bizzat seçebilmesidir.
CHP ve MHP Cumhurbaşkanlığı için "müşterek aday" veya "ortak aday" değil de her nedense "çatı aday" dedikleri Sn. Ekmeleddin İhsanoğlu'na dair resmî müracaatı bugün TBMM Başkanlığına bildirmekteler. AK Parti de bugün görkemli bir törenle adayının kim olduğunu açıklayıp resmî muameleyi başlatacak... Bu aday, yüzde 99.9 ihtimalle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır.
CHP ve MHP'nin kendi içlerinden bir ismi aday göstermeyip dışarıdan bir arayışa girmeleri ilginçtir. Bunun tek sebebi yalnız başına hareket etmeleri halinde AK Parti adayını, hele bu aday Sn. Erdoğansa alt etmelerini imkânsız görmeleridir. Buna rağmen HDP örneğinde olduğu gibi kendi partilerinden kendi başlarına meydana çıksalardı bugüne ve yarına daha kolay hesap verebilirlerdi.
Muhalefet liderleri, parti içi ve dışında birçok aday turu yapmış, birçok isimler konuşulmuş, fakat isim açıklanınca herkes şaşkınlığa düşmüştü. Çünkü o toplantılarda "Ekmeleddin İhsanoğlu" ismi geçmemiştir. Bu sebeple Prof. Süheyl Batum gibi bazı CHP'li vekiller "bu bir Amerikan projesi!" diyerek öfkeli konuşmakta, Edip Akbayram gibi bazı sanatçılar "konu mankeni olarak kullanıldık!" diye kızmaktalar. "Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başına getirenler, bu dayatmayı da yaptılar!" diyenler de mevcut.
Hakikaten hem Sn. Bahçeli ve hem de Sn. Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini bile telaffuzda zorlandılar. Daha garibi bizzat adı geçen adayın kendi isminden duyduğu mahcubiyettir. "Bana arkadaşlarım 'Ekmel' derler" gibi bir tashih zarureti hissetti.. Doğrudur, Celaleddin'e kısaca 'Celal' denmesi misali isimlerde kısaltmalar vardır. Ancak o kimseler çevrelerinde bu şekilde bilinir, tam isimleri sadece resmî yazışmalarda olur. "Ekmelettin" de değil "Ekmeleddin" Beye gelince, bu kadar yıldır üniversite, İRCİCA, İKT, İİT'de çalışırken hiçbir zaman Ekmel İhsanoğlu denmedi. Şunu anlarız; kişi, ismini dilediği gibi kullanabilir, hatta tamamen değiştirebilir. Ne var ki burada çatıda marangozluk yapan bir dülgeri değil, Türkiye'nin 1 numarası olmaya niyetlenmiş birini konuşmaktayız. İsmini takdim şeklinde psikolojik bir eziklik sezildi. Ardından sıkı cümlelerle Atatürk'e biatını hemen her mikrofon önünde tekrarladı, nasıl samimi bir laik olduğunu bilhassa dile getirdi, dine Tek Parti zihniyetinden hareketle rafta yer gösterdi. Mazisiyle çelişkiye düşen bir insan görülmekte. Hangisi doğru; dün mü, bugün mü? Bütün bunlar, "İhsanoğlu, Türkiye'nin el Baradey'idir!" itirazını yapanları teyit eder mahiyettedir.
Bu ismi Almanyalarda bile pazarlamaya uğraşan Kemal Bey de Ekmel Bey için "bakmayın siz Mısır'da doğduğuna, bakmayın el Ezher'i bitirdiğine, O, hiçbir zaman şeriatçi olmadı!" deme tuhaflığını gösterdi.  Neredeyse yemin-billah edip "Sn. İhsanoğlu Cuma hariç namaz da kılmaz!" diyecek.
Tekrar edelim; yeni bir Fahri Korutürk'ten öte bir varlık göstermeyen çatı adayın, seçilme şansı yoktur. Önemli bir MHP hatta CHP seçmeni, ya sandığa gitmez veya reyini diğer adaya verebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.