NATO İçin vaziyetten vazife çıkarmak!

A -
A +

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO toplantısı için Galler'deydi.  Bu toplantı; krallıkla idare edilen fakat "demokrasinin beşiği" denen, AB üyeliğine rağmen para birimini muhafaza eden "Büyük Britanya İmparatorluğu" hakimiyetindeki Galler Devleti'nin başkenti Cardiff'te yapıldı. Bir tahmine göre bu toplantının Londra değil de Cardiff'te tertiplenmesinin saklı sebebi İskoçya'dan sonra Galler'in de bağımsızlık isteme ihtimalini önlemek için bu memlekete verilmiş bir rüşvettir.
Söz konusu Kuzey Atlantik Paktı toplantısı; bu teşkilatın kendi geleceği bakımından, Batı yönüyle, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Kuzey Karadeniz için ele alınabileceği gibi bir de Türkiye tarafı vardır.
Bu vesilesiyle bir zamandır araları şekerrenk olduğu ifade edilen Türkiye ve ABD liderlerinin bir zirve görüşmeleri de oldu. Burada bir kaç husus öne çıkmıştır. Biri Paralel Yapı, gayrı kanuni faaliyetleri, dinlemeler ve Fethullah Gülen'in ABD'den istenmesi. Diğer hususlar ise Ukrayna, Kırım, İsrail, Filistin, Mısır, Irak, Suriye ve nevzuhur IŞİD'tir.
Fethullan Gülen'in örgüt liderliğinden istendiği, sn Obama'nınsa iddialara dair delillere işaret ettiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine "iade edilir mi?" sorusu hemen gündeme geldi. Devletin, Paralel Yapı meselesinde tavizsiz bir kararlılık içinde olduğu ortada. MİT Başkanını tutuklama, Gezi terörü, 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri, MİT tırlarına silahlı müdahale ve dinlemelerin yapılmasıyla devletin çökertilmek istendiği ana fikirdir. ABD'nin ikna edilmesi gerekmektedir. İkna olmaz veya ikna olmamayı menfaatleri için uygun görürse iade talebini kabul etmez. İkna olur yahut ikna olmasa bile kalmasını iki devlet münasetleri için zararlı görürse üçüncü bir memlekete gitmesine göz yumabilir. Sınır dışı belki mümkün, doğrudan iade ise olmayabilir.    
Diğer mevzulara gelince, Ukrayna-Kırım-Rusya-Batı, Filsitin-İsrail-Türkiye-Batı bahisleri hariç belki Mısır-Türkiye-Batı da dahil, Irak, Suriye ve IŞİD aynı kalem altında toplanıp mütalaa edilecek problemlerdir. En sıcak olanlar Ukrayna, Suriye, Irak ve Gazze'dir. Burada barışın devamı ana ağırlıktır. Ukrayna'nın "Yeni Çarlık" tarafından yutulmaması esastır. Irak'ta tekrar fanatik bir şia iktidarın kurulmaması beklenmektedir. Suriye'de batı samimiyetle imtihandadır. Türkiye yalnız bırakılmış,  muhaliflere yardım etmemiştir. Sisi rejimiyse korunmaktadır. O zaman batı için kala kala IŞİD kalmaktadır. Batılı sözde İslamcı güya mücahid teröristlerin vücut verdiği bu örgüt, birden bire zuhur etmiş, coğrafyaları ele geçirmiş, şehirler almış, ordu kurmuş, petrol ihracına bile başlamıştır. Kısmen geriletilmesi ancak Amerikan jetlerinin bombalarıyla mümkün oldu. Fakat kara harekâtı olmadan bu bir nihai çare değildir.
Batı, Cardiff'te nihai çarenin peşindeydi.
Böylece bir taşla iki kuş vurulmak isteniyor:
Birincisi NATO için vaziyetten vazife çıkartarak bu teşkilatın, komünizm tehlikesinden sonra da ne kadar lüzumlu olduğunu herkese kabul ettirmek, ikincisi de NATO şemsiyesi altında koalisyon kurarak IŞİD'e havadan ve karadan müdahale etmek. Rehine diplomatlarımız ayrı gerçek. Onlar, olmasa bile Türkiye, böyle bir ittifakta yer almamalıdır. IŞİD, yeniden yükselişe geçmiş İslamı itibarsızlaştırmak için batının tertiplediği bir taşeronluk faaliyetidir. Böyle bir müdahaleye katılmamız önümüzdeki 10 yıla dair her planımızı sakatlar. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.