Bu BM ile dünya huzur bulamaz!

A -
A +

Afrika ve Asya kan ve gözyaşı içinde. Vahşi kapitalizmin sömürgecileri, geçen asırlarda olduğu gibi bugün de çalıp götürmek için zulmediyor, katlediyor, mahvediyor...
Onlara göre Afrika, Asya, Balkanlar, Kafkaslar... üçüncü dünyadır. Kendilerini üstün sayıp, birinci sınıf dünyalığa layık görmekteler. Onları, "ikinci dünyalı" denebilecek "kalkınmakta olan ülkeler" takip ediyor. En kötü vaziyette olanlarsa üçüncü dünyalılar. Üçüncü dünyalılar, şeklen devlet, şeklen bağımsız ve emperyalistlerin gözünde sanki insandır. Sömürgeciler, insanları zenci olan ve olmayan diye ayırmakta, zengin olan ve olmayan diye tasnif etmekte. Coğrafyaları kendilerini merkeze oturtarak Orta Doğu, Uzak Doğu diye işaretlemekte. Niye orta batı, uzak batı değil de Orta Doğu, Uzak Doğu?
Bu dünyada adalet yoktur, merhamet yoktur, insaf yoktur. Para için yapmayacakları yoktur. İbretlik bir durumdur ki o Orta Doğu, Uzak Doğu denen, üçüncü dünya farz edilen garip toprakların üstü fakir, altı emsalsiz zenginliktedir. Petrol oradadır, altın oradadır, pırlanta oradadır, pamuk oradadır, vs.
Bundan dolayı bugün Batı, tarihte ise ehli salip yani haçlı denen düveli muazzama, dört asır evvel sömürgeciliği keşfetti. Mazlum diyarlara gemileriyle silahlarıyla gittiler. Fakir insanları esir aldılar, köle yaptılar, topraklarını gasbettiler. En pespaye Avrupa devletinin bile Afrika'da, Uzak Asya'da sömürgeleri oldu. İngilizler, İspanyollar, Portekizliler, Hollandalılar başı çekti. Yollarına engel gördükleri Hindistan'daki Babür İmparatorluğuyla Osmanlı İmparatorluğunu bertaraf ettiler.
Böylece rakipsiz kaldılar. Bu satırlar 18, 19, 20. Asrın hikâyesidir. Bu hikâyenin sonu kaçılmaz olarak I. Dünya Harbine, ardından II. Dünya Harbine ve nihayet Soğuk Harp yıllarına çıktı.
Bunlar olurken dünya, bir mecliste buluşma ihtiyacı duydu. Evvela I. Dünya Harbi sonrası Akvam-ı Beşer ismiyle ilk BM ortaya çıktı, II. Dünya Harbinden sonraysa BM kuruldu. Artık dünyanın patronu da değişmişti. Şimdi söz İngiliz'de değil ABD'deydi. BM/Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu. Teşkilatın gücü ise II. Dünya Harbinin galipleri arasında pay edilerek GK/Güvenlik Konseyi diye bir fütursuz kurul teşkil edildi. Aşılmaz yetki GK'deydi. Diğer milletler, genel kurulda sadece konuşma ve parmak kaldırma hakkına sahipti. Pakistan, bağırta bağırta bölünüp diğer yarıdan Bangladeş diye sömürülecek bir devlet çıkartılırken cumhurbaşkanı Zülfikâr Ali Butto'nun BM kürsüsünde gözyaşları içinde ağlamasını  bugün gibi hatırlarız. Medeni dünya denen taş yüreklilerin anlayışına göre, ikinci, üçüncü dünyalılar hep ağlamak, birinci dünyalılar da hep gülmek için vardır.
BM duygusuz, kalbsiz ve adaletsizdir. Bu BM ile ne Balkanlar'a, ne Kafkaslar'a, ne Afrika'ya, ne Asya'ya, ne Orta Doğu'ya, ne de Uzak Asya'ya huzur gelir.
Elbette doğru; dünya 5'ten büyük. Fakat kemiyet büyüklüğü bir şey ifade etmiyor.
BM, soğuk savaş dönemi anlayışıyla devam ettikçe, yapısı değişmedikçe 5 ceberut patronun elinde kaldıkça dünyada sömürgecilik, adaletsizlik kan ve gözyaşı bitmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.