HALİFE'NİN VATİKAN ZİYARETİ

A -
A +

Papa Francesco cenabları, 28 Kasım 2014 Cuma'ya denk gelen bugün Türkiye'yi ziyaret etmekte. İki günlük bu ziyaret Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dâveti üzerine yapılıyor. Bu, TC kurulduğundan bu yana vaki olan dördüncü papa ziyaretidir. Papaya ve refakatçi hey'ete "hoş geldiniz!" deriz. Her misafirimiz gibi bu misafirlerimiz de törelerimize yakışacak şekilde ağırlanacaktır.
"Papa" kelimesinin mânâsı "baba" demektir. Vatikan devletinin hükümdarı ve 1 milyar 200 milyonluk Katolik Hıristiyan dünyasının ruhâni lideridir.
Misafirimiz, Arjantinlidir. 266. Papadır. Avrupa dışından bu vazifeye gelen ilk isimdir. Esas ismi, Jorge Mario Bergoglio'dur. Makama geçtikten sonra tek isim alan ilk papadır. Francesco "Fransis" ismini almıştır. Papa olan ilk Cizvit cemaati mensubudur. Bir papa hayatteyken seçilmiş ilk papa olma unvanına da sahiptir.
Papaların hükümdarlığı altındaki bir din devleti olan Vatikan, Roma'dadır. 5 km2 büyüklüktedir. Nüfusu bin kişiden azdır. İsviçreli Katolik muhafızlar tarafından korunur. "Papa" unvanlı hükümdarın her sözü kanun hükmündedir. Vatikan'da resmî veya gayrı resmî 200'ün üzerinde gazete ve dergi, 150'nin üzerinde radyo, 50 civarında TV vardır.
Papa Fransis, önce Ankara'yı ziyaret edecek, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Diyanet İşleri Başkanıyla resmî temaslarıyla beraber Anıtkabir'e de giderek  -şüphesiz ki- şükran ve minnet hislerini dile getirecektir. Ankara'dan sonra İstanbul'a geçerek burada  Ayasofya ve Sultanahmed Camilerini ziyaret edecektir. İstanbul'daki en mühim teması 300 milyona yakın Ortodoks Hıristiyanların ruhani lideri Patrik Bartholomeos cenablarıyla buluşacak olmasıdır. İki ruhani lider, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa Camiî'nde yaptıkları zorbalığı da müzakere edeceklerdir. Papa 30 Kasım günü patrikle birlikte Saint George Kilisesinde Havari Andreas Yortusu'nu idare ettikten sonra Türkiye'den ayrılacaktır...
Gelen şahsiyet, hem bir hükümdar ve hem de büyük bir nüfusun ruhani lideridir. Bu sebeple ziyaretin devlet temsilcilerimizle yapılacak görüşmeleri ülkemizi ve devletimizi alakadar eder. Hadisenin bu tarafı ortadadır, herkes tarafından bilinmekte ve haberlerde de dile gelmektedir.
Bir de bu vesileyle dile gelmeyen fakat dile gelmesi gereken bir başka husus daha var. O da -daha doğrusu- asıl o taraf, devletimizi ve milletimizi alakadar etmekte.
Bu ziyaretin bir iade-i ziyareti yapılacaktır. Sn. Erdoğan, bu ziyareti ilerideki bir takvimde yapar. Ama bu ziyaret tam karşılık olamayacaktır. Papa'nın devlet reisi sıfatına mukabele edilmiş olacak, fakat ruhani liderlik sıfatı boşlukta kalacaktır. TC Diyanet İşleri Başkanının Cumhurbaşkanına refakat etmesi o boşluğu telafi edemez. Unvanlar, sıfatlar, seçilme şekilleri, mükellefiyetleri tamamen farklıdır. Dolayısıyla denklik, mevkidaşlık mevzubahis değildir. Bunlar tam olarak kavransın diye yukarıda Papa, Papalık ve Vatikan hakkında mufassal malumat yazdık.
Papalığın mukabili Makam-ı Hilafet, Papa cenablarının mevkidaşı Halife Hazretleridir. Hilafet, Avrupa fetihlerimizle ve bilhassa Fatih'le birlikte fiilen ve Yavuz Sultan Selim'le birlikte de resmen Osmanlı Türk Sultanlarındadır. Devletle milletin Padişahı olan Osmanlı Sultanları, ümmet için de Halife-i ruy-i zemindir/Yeryüzünün Halifesidir.
Süryanilere kadar her açılım olurken olması da gerekirken Hilafet açılımının konuşulması günü de gelmiştir. Asırlarca, 1516-1926 arasında Hilafetin temsiliyle şereflendik, varlığından kuvvet aldık. Bu yüzden korku mevzuu olmaktan çıkıp müzakere edilmesinden çekinmemeli.
Hilafet bir dînî kurumdur, Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- vekilliğidir. Fakat imana müteallik/ilişkin değildir. Bununla birlikte ümmet ve devlet hayatındaki boşluğu inkâr edilemez. Son Halife Vahiddeddin Han'dır. Abdülmecid Efendi'nin seçilmesi şer'i usule göre meşru değildir. Devlet kuvvetini yeri geldiğinde icra edecek imkâna sahip olmayan Hilafet makamı, sadece sembolik kalır.
Hilafet hakkı bugün de Türkiye'dedir. Bu hak kullanılmayınca taşeron teröristlerce gasbedilmek istenmektedir. Veya bazı cemaatler hadlerini aşarak bu müesseseyi kapmaya yeltenmektedirler.
Vatikan'ın başındaki Papa'nın Türkiye ziyareti gibi bir gün Halife Efendimiz'in Vatikan ziyareti haber olduğunda bu memlekette açılımlar yerli yerine oturmuş ve devletimiz ve milletimiz daha kudretli ve daha itibarlı olmuş olur İslam âleminde yaşanan bitmez tükenmez kargaşının varlığında mânevi bir kudretin yokluğu büyük etkendir.
Zor bir devremizde müstemleke kuvvetlerinin İngiliz hile ve ceberutluğuyla bizden kopardığı devlet hayatımıza dair bir müesseseyi konuşuyoruz...
Her açılıma; peşin hükme kapılmadan, slogan ve ideolojilere sarılmadan, sığlaşmadan, kendi seviyesi içinde kalarak olanca  soğukkanlılıkla yaklaşmalıyız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.