Namaz; hangi özürlerle vaktinden sonraya bırakılabilir?

A -
A +

Namazın önemi çok büyük, dindeki yeri çok mühimdir. Sevgili Peygamberimiz, hadis-i şeriflerinde buyurmuşlardır ki: "İmandan sonra en büyük vazife, namaz kılmaktır." "Her peygamberin ümmetine son nefeste vasıyeti namazdır." "Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir." (Taberânî) "Kılmayan perişân olur" Namaz kılmak böyle mühim ve büyük bir ibâdet olduğu için terkedilmesi de çok büyük günâhtır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "Namaz dinin direğidir, terkeden dinini yıkmış olur." (Beyhakî) "Namaz kılan, kıyâmette kurtulacak, kılmayan perişân olacaktır." (Taberânî) Namaz, çok önemli bir ibâdet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, o kişi diğer günahları işlemekten de çekinmez. İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: "Namaz kılmak ve diğer ibâdetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı Kerimde, meâlen "imân ve ibâdet etmenin, müşriklere güç geldiği" ve "namaz kılmanın müminlere kolay geldiği" ifâde buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmânın kuvvetli olmasının alâmeti, dinimizin emirlerine, severek, kolaylıkla uymaktır." [C.1, m.191, 289] Cenneti isteyen namaz kılar Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramayacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti isteyen namaz kılmaz mı? Hadis-i şeriflerde, "Cenneti isteyip de, Allahın yasakladıklarından kaçınmayan, isteğinde yalancıdır" ve "Cenneti isteyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar" buyuruluyor. (Beyhakî) 1- Namazı, dinî bir özür olmadan kazaya bırakmak, bilindiği gibi büyük günahtır. Namazı vaktinden sonraya bırakabilmek için, beş özür vardır: a- Savaşta, düşman karşısında oturarak ve kıbleden başka tarafa dönerek bile namaz kılmaya imkân yok ise, hayvan üstünde giderek de kılamazsa, b- Misâfir, yolda hırsız, eşkıyâ, yırtıcı hayvana yakalanmamak için, c- Annenin veya çocuğunun telef olacağı zaman ebenin ve âcil ameliyâtlarda doktorun müdâhalesi gerektiğinde, d- Unutmuşsa, e- Uyuyup kalmışsa, namazı geciktirmek özür olur. Bunlara benzer bir özür olmadan namazı kazaya bırakmak harâmdır, büyük günâhtır. 2-Sağlam bir kimsenin, gemi, tren, uçak ve otobüs gibi vâsıtalarda farzları oturarak kılması câiz değildir. Ancak teyemmüm yapmak için gereken özürlerle câizdir. (Halebî, Hâşiyetü Reddi'l-Muhtâr) Zarûrî özürler şunlardır: Malın, canın, hayvanın tehlikede olması, inince hayvanın veya hayvandaki veya yanındaki eşyanın, malın çalınması, yırtıcı hayvan, düşman, yerde çamur olması, yağmur olması, hastanın, inerken, binerken iyi olmasının gecikmesi veya hastalığının artması, arkadaşlarının beklemeyip tehlikede kalması, indikten sonra hayvana yardımcısız binememek gibi sebepler özür olur. Böyle özürlerle, vâsıta içinde imâ ile namaz kılmak câiz olur. Namazda oturur gibi yere veya koltuğun üzerine oturularak ve kıbleye dönülerek namaz kılınır. Bildirilen özürler yoksa, oturarak vâsıtada namaz kılınmaz. Bilindiği gibi, kıyâm (namazda ayakta durmak), namazın 12 farzından biridir. Şu halde namaz, otobüslerin verdikleri molalarda kılınabilir. Yahut namazını olacak olan müslüman, otobüsü durdurup namazını kılar. Otobüs durdurulamazsa, inilip namaz kılındıktan sonra başka bir vâsıta ile gidilir. Aslında, otobüse binerken, "namaz vakitlerinde yolda durursan, senin otobüsüne bineceğim" diye pazarlık ederek binmelidir. Bu da yapılamazsa, diğer üç mezhebden biri taklid edilerek iki namaz cem edilir. Hanefî mezhebine göre, giden gemide farzları, şer'î bir özür yokken, oturarak kılmak, iki imâma yani İmâm Ebû Yûsuf ve İmâm Muhammed'e göre câiz değildir. Baş dönmesi özürdür. Vapurda, otobüste ve trende Deniz ortasında demirli gemi, rüzgârla çok sallanıyorsa, giden gemi gibidir. Çok sallanmıyorsa, sâhile yanaşmışsa, farz namazları oturarak kılmak câiz olmaz. Fıkıh kitaplarında, bütün bunlar teferruâtıyla anlatılmaktadır. Giden gemide, namaza başlarken kıbleye karşı durmak ve gemi dönünce, kıbleye dönmek gerekir. Seferi olan bir müslüman, vapurda ve trende, farz namazda kıbleye karşı durup secde yerinin yanına pusula koymalı, vapur ve tren döndükçe, kendisi kıbleye karşı dönmelidir. Yahut başka birisi, sağa sola dön demelidir. Namazda göğsü kıbleden ayrılırsa, namazı bozulur. Çünkü, vapur ve tren fıkhen ev gibidir; hayvan gibi değildir. Yani hayvan üzerinde namaz kılmakla alâkalı, vapur ve trende namaz kılmaktan farklı, başka hükümler vardır. Otobüste, trende, dalgalı denizde kıbleye dönemeyenin, farz namazları câiz olmaz. Bunlar, yolda seferî oldukları müddetçe, Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklid ederek, iki namazı cem ederek kılabilirler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.