Bayram yapmayı hak ettik mi?..

A -
A +

Ramazân-ı şerîfte tutulan oruç, şâyet hâlis bir niyetle tamâmlanabilmişse, ona verilecek manevî ecir ve sevâba, insanlarca bir ölçü ve sınır konulmasına imkân yoktur.
Cenâb-ı Hak, bir hadîs-i kudsîde, "Oruç, sırf benim için edâ edilen bir ibâdettir, onun mükâfâtını da ancak ben takdîr ederim..." buyurmuştur. Ramazân-ı şerîfte tutulan oruç, şâyet hâlis bir niyetle tamâmlanabilmişse, ona verilecek manevî ecir ve sevâba, insanlarca bir ölçü ve sınır konulmasına imkân yoktur. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Bir kimse, Ramazân ayında oruc tutmayı farz bilir (yani vazîfe bilir) ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları afv olur." [Sahîh-i Buhârî]
Ramazân ayında oruç tutan ve tövbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur. Bundan dolayı da Müslümânlar bayram yaparlar. Ramazân ayı gittiği için değil, günâhlarımız affolduğu için, büyük sevâp ve ni'mete kavuştuğumuz için bayram yapacağız inşâallah.
Peygamber Efendimiz Medîne-i münevvere'ye hicret ettiğinde, Medînelilerin Câhiliye âdetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce onları îkâz etti; "Allahü teâlâ, size, onlardan daha hayırlı iki bayramı (Ramazân ve Kurbân Bayramlarını) ihsân etti" buyurdu.
Müslümânlar, bayram gece ve günlerine ayrı bir önem verirler. Zîrâ bu gece ve günler, günâhların affedildiği, birlik ve berâberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği geceler ve günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır.
Her yıl ramazân ayında Müslümânlar, günâhları affedildiği için sevinirler. Ayrıca İslâm büyükleri, bir Müslümânın Allahü teâlânın emirlerine uyup yasaklarından sakınarak, günâh işlemeden, harâm lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabûl etmişlerdir.
Ayların sultânı olan Ramazân-ı şerîfi uğurlamak üzereyiz. Sevgili Peygamberimiz buyurmuştur ki:
"Ramazân Bayramı günü melekler, yolların kenârlarında durarak bayram namazına giden Müslümânlara şu müjdeyi verirler:
"Ey mü'minler topluluğu, size mükâfâtlar, hayırlar ve bol bol ni'metler verecek olan kerem ve ihsân sâhibi Rabbinizden isteyiniz! Zîrâ O, size geceleri ihyâ etmenizi emretti, siz de yaptınız. O size gündüz oruç tutmanızı emretti, siz de tuttunuz. O size Rabbinize itâat etmenizi emretti, siz de itâat ettiniz. Öyle ise bahşîşinizi, mükâfâtınızı alınız!"
Namazdan sonra bir melek de şöyle nidâ eder:
"Ey mü'minler, biliniz ki, bugün şüphesiz mükâfât günüdür, günâhlardan kurtuluş günüdür ve ayıplardan temizlenme günüdür."
[Allahü teâlâ, bizlerin, necîp milletimizin ve bütün Müslümânların sıhhat ve âfiyet içerisinde nice bayramlara kavuşmalarını nasîp buyursun.]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.