'Horlama' hastalıktır

Ziyneti Kocabıyık

Sosyal hayattan iş hayatına kadar günlük hayatı olumsuz etkileyen, beraberinde başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere çok sayıda hastalığı da getiren horlamanın “uyku apnesi” belirtisi olduğu belirtildi. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Uyku Bozuklukları Merkezi, Nöroloji ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Derya Karadeniz “Uykuda nefesin 10 saniye ve daha uzun süreyle kesilmesi apnedir. 10 saniyelik solunum durması bir saat içinde 5’ten fazla tekrarlanıyorsa bunun adı tıkayıcı apnedir ve tedavi edilmesi gerekir” dedi.

Uyku apnesi yaşayan kişilerin bunu bir sağlık problemi olarak görmemesi sebebiyle teşhis konma süresinin 8-10 yıla uzadığına dikkat çeken Prof. Dr. Karadeniz “Daha çok 40-65 yaşları arasında ve daha sıklıkla kilolu erkeklerin şikâyeti olan bu durum, Türkiye’de toplumun yaklaşık yüzde 5’nde görülüyor. Kadınlarda da menopoz sonrasında görülme sıklığı artıyor. Çocuklarda görülme sıklığı ise yüzde 1-4 dolayındadır” diye açıkladı.

UYKU APNELİ KİŞİYİ NASIL TANIRSINIZ?

Çevrenizde gün içinde sürekli uyuklayan, aşırı uykulu dolaşan birileri varsa, bu kişilerde uyku apnesinden şüphelenilmelidir. Çünkü bu kişiler gece tekrarlayan uyku bölünmeleri yüzünden bir türlü derin uyku evresine geçemedikleri için yataktan yorgun kalkarlar. Gün boyu aşırı uyku ihtiyacı hissederler. Oluşan aşırı uykululuk kişilerin günlük aktivitelerini de olumsuz yönde etkiler. Öğrenme kabiliyetleri azalır, hafızaları ve refleksleri zayıflar, dikkatleri azalır. Bu kişiler, başlangıçta televizyon seyretmek, gazete okumak gibi pasif bir iş esnasında uyuklarken ilerleyen dönemlerde araba kullanırken bile uyuyakalırlar. Bu kişiler, trafik kazası açısından 6 kattan fazla, iş kazası açısından yüzde 60’dan fazla artmış risk altında yaşarlar. 

HORLAMA BİRİNCİ BELİRTİ 

Uyku apnesi hastalarının tümünde horlama şikâyeti olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Karadeniz horlamanın, nefes yollarında daralmanın bir göstergesi olduğuna işaret ederek “Kişi, başlangıçta zaman zaman horlarken giderek daha şiddetli ve sürekli horlamaya başlar. Hastaların doktora başvurmasındaki en önemli sebep hastaların eşlerinin gürültüden rahatsız olması ve aradaki nefes durmalarını fark etmesidir” dedi.

KALP HASTALIĞI RİSKİ ARTIYOR

Prof. Dr. Karadeniz, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği, kalp ritim bozukluğu, inme, hipertansiyon, diyabet, insülin direncinin apnesi hastalarında daha sık görüldüğünü söyleyen aynı zamanda uyku apnesi hastalarında bu hastalıkların riskinin 2-3 kat arttığına dikkat çekti.

KİLO VERME TIKANMAYI AZALTIYOR

Uyku apnesi teşhisi kişiyi 1 gece uyku laboratuvarında yatırıp polisomnografi işlemi yapılarak konulur. Hastalığın şiddeti ne olursa olsun hemen her hastaya temel bir yaklaşımla kilo vermesi, sigara ve yatıştırıcı ilaç kullanımının kısıtlanması, daha yüksek yastıkta yatarak uyku pozisyonunun ayarlanması gibi tedbirlerin tavsiye edildiğini söyleyen Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, “Şayet nefes yolunu tıkayıcı bir sorun varsa cerrahi yöntemlerle tıkanıklığın ortadan kaldırılması bazı hastalarda faydalıdır.  Orta ve ağır derecede uyku apneli hastalarda kullanılan PAP (pozitif hava yolu basıncı) cihaz kullanılır. PAP kapalı bir yüz veya burun maskesine bağlanan bir hortum ve hava pompası ile uyku sırasında, hafif ve devamlı basınçla nefes yolunun açık kalmasını sağlayan bir cihazdır” dedi.

AĞIZ KURULUĞU İLE UYANIYORSANIZ

Prof. Dr. Karadeniz uyku apnesi hastalarında sabah baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, sinirlilik, gece terlemesi dışında,  gece susama, sabah ağız kuruluğu ile uyanma, gece ortaya çıkan reflü ve buna bağlı öksürük, gece ortaya çıkan göğüs ağrısı, kalp ritminde bozulma, gece idrara çıkma veya altına kaçırma ve kötü rüyalar görme gibi birçok başka şikâyetlerin de görülebileceğini söyledi.