Gıda için Bilim Kurulu oluşturuluyor...

Düzenleyen:
Gıda için Bilim Kurulu oluşturuluyor...

SAĞLIK Haberleri

Gıdada bilim kurulu oluşturulacak. Kurul dışında "Şunu yiyin, bunu yemeyin" diye açıklama yapan da, onu yayınlayan da ceza alacak. AK Partililer "Kimsenin toplumu yanıltmaya hakkı yok" diyor. Tartışmaların odağındaki isimler ise "Herkesin konuşmaya hakkı var" diye itiraz ediyor. Doç. Dr. Yavuz Dizdar "Koronavirüs Bilim Kurulu gerekliydi ama gıdada tek seslilik olmaz" diyor.

Ziyneti Kocabıyık - TBMM Tarım Komisyonunda geçen hafta kabul edilen ve gıdada sahteciliğe karşı yeni cezaların yanı sıra, ispatı olmayan beslenme tavsiyelerinde bulunanlara müeyyide getirilmesini öngören düzenlemeleri de içeren yasa teklifi tartışma konusu oldu. Teklif yasalaşırsa, gıda alanında bilim kurulu oluşturulacak. Televizyon, gazete ve sosyal medya platformlarına kurulun onaylamadığı açıklamalarda bulunanlara para cezaları verilecek. AK Parti'ye göre bu teklif, ekranlara ve sektöre çekidüzen verecek. Alanda çalışan bazı isimlere göre ise konuşma hakkı elden alınacak.

MEHMET ÖZ ÖRNEĞİ
Teklif, TBMM Tarım Komisyonunda da hararetli tartışmalara sebep oldu. Komisyon Başkanı AK Partili Yunus Kılıç, bir süre önce "Kahvaltı yapmanın faydası yok" dediği için dünyada gündem olan Dr. Mehmet Öz'den örnek vererek "Amerika’da şovlar yapıyor artık. Birkaç gün önce Amerika senatosu bunu saatlerce terletti ve ceza da alacak. Alması da lazım" dedi. 
Kılıç şunları söyledi: Bilim kurulu kuruyoruz. Çalışma hayatları sonlanmış, çalıştıkları süre içerisinde bilimsel başarı yakalayamamış bazı insanlar var medyada. Bunlar bir gün zeytinyağı, bir gün koronavirüs, başka bir gün ise çörek otuyla ilgili konuşuyor. Her alanda konuşan insanların bir derinliği olamaz. Kimsenin toplumu yanıltmaya hakkı yok. Elinde bir belgen var mı? Yok! Yayının var mı? Yok! Yapılmış yayın var mı? Yok! Bilimsel bir kanıtın var mı? Yok! Böyle bir şey olamaz. Sen, kendi şov programlarının seyredilmesini artırmak için yapıyorsun, kendi kişisel gelirlerini artırmak için yapıyorsun. Dolayısıyla böyle bir hakkın yok.

SEKTÖR ETKİLENİYOR
İsim vermeden Prof. Dr. Canan Karatay ve Doç. Dr. Yavuz Dizdar'ı da eleştiren Yunus Kılıç “Televizyonlarda çıkıp ‘Koronadan çok da korkmayın ya, kelle paça yiyin geçer’ diyen adamlar var. Peki, bunların yapmış oldukları bu konuşmaların toplumu nasıl etkileyeceğini denetleyen bir sistem olmalı. Bir örnek vereyim yine televizyonlarda çıkıyor diyor ki bilim adamı hüviyetiyle, uzman gözüyle çıkıyor oraya. ‘Tavuk eti, kanser yapar’ “Niye yapar? Nereden biliyorsun? Var mı bir delilin? Bunun cezası olmayacak mı? Ondan sonra sen sallana sallana evine gidiyorsun, bu ülkede 5 milyar dolar değer oluşturan kanatlı sektörü senin vermiş olduğun zarardan dolayı satışlarında yüzde 20 -30 azalma oluyor. Çalışanı var, üreteni var, taşıyanı var. Bunların haklarını kim koruyacak? Biz istiyoruz ki, hocaları dinleyelim, onların dediklerine göre hareket edelim. İşte, burada bunun yanıltıcı yayın olup olmadığına, toplumun güvendiği insanlardan oluşacak bir kurul karar verecek” diye konuştu.

GÖRÜŞLER AÇIKLANABİLMELİ
CHP Milletvekili Cengiz Gökçel de yanıltıcı bilgileri veren kişileri cezalandırmak gerektiğini savundu. Ancak medya kuruluşlarının bu noktada ayrışması gerektiğini dile getirdi. Gökçel "Tanımın sınırları açıkça çizilmeli. Gerçeğe aykırı yayınlar ifadesi netleşmeli. Sivil toplum kuruluşları görüşlerini özgürce açıklayabilmeli. Yayın yasağı koyduğunuz zaman bu iş başka bir mecraya gider. Burada basını bence baskı altına alacak bir düzenleme. Bu konuda çekincemiz var" diye itiraz etti.


DÜZENLEME NE GETİRİYOR?
KARARI 10 KİŞİLİK HEYET VERECEK

Bilimsel dayanağı ve delili olmayan, ilgili konuda uzmanlığı bulunmayan kişiler tarafından yapılan açıklamalar kanun kapsamında cezaya muhatap bulunuyor. Tüketicinin beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkileyen, yazılı ve görsel medya üzerinden hızla yayılan, gıdalar hakkında yanıltıcı, yanlı, yanlış yönlendirici ve kulaktan dolma bilgiler oluşturan beyanlar yeni dönemde engellenecek. Yanıltıcı yayını yapanlara yönelik 20 bin liradan 50 bin liraya kadar para cezası kesilecek. Yayıncı kuruluşlara da bir önceki yayın iletişim gelirlerinin yüzde 2 ve 5'i arasında idari para cezası verilecek. Söz konusu yayına program durdurma cezaları da verilebilecek. On kişiden oluşacak Gıda Bilim Kurulu kurulacak. Gıda Bilim Kurulunun yanıltıcı yayınları belirleyecek ve buna göre cezai müeyyide uygulanacak.


KİM NE DEDİ?

KARŞI ÇIKANLAR 
Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Dizdar: 
Gıda konusunda tek seslilik olmaz

Gıda terörüne karşı çıkmak başka, beslenme konusunda tavsiyelerde ve ikazlarda bulunanlara karşı çıkmak başka. Beslenme ile ilgili konuşan kişinin ifadelerine ‘Bundan bir çıkarı var mı?’, ‘Sözleriyle topluma zarar veriyor mu?’ diye bakılabilir. Benim tavuk konusu ile ilgili beş tane davam ve Yargıtay onamım var. Burada üslup yanlış. Karşılarındaki muhatap gördükleri kişiye sormak yerine 'Biz bunun hesabını soracağız' yaklaşımı içindeler. Bu ülkede halkın gözü önünde radyasyonlu çaylar da içildi, GDO’lu besinler ve sağlığa zararlı olduğu kanıtlanan katkı maddeleri piyasaya sürüldü. Bunu söylemek mi yanlış? Nasıl kanıt bekliyorlar? Ben bunu söyledim diye ‘kanıtlanmadı’ tarzında cezalara maruz kalacağım diğer taraftan reklamlarda “Filanca yağ hafif”, “Filanca laktozsuz sütün sindirimi kolay” denecek. Bu ifadeler halkı yanıltmıyor mu? Bunların bilimsel kanıtı var mı? Reklamlardaki ifadelerin kapsam dışı tutulması da yanlış. Bu kanun teklifi, toplumun bilgi almamasını, el yordamıyla, reklamların yönlendirmesiyle hareket etmesini sağlayacak. Reklam yapma gücü olan kazanacak, reklam yapma gücü olmayan kazanamayacak. Ayrıca Koronavirüs Bilim Kurulu ile gıda bilim kurulu aynı şey değil. Koronavirüs yeni bir konuydu. Tek sesliliği sağlamak adına gerekliydi. Ama gıdada tek seslilik olmaz. Bir şey zararlıysa bunun söylenebilmesi lazım.


Gıda Hareketi Başkanı Can Kemal Özer:
Bu düzenleme, kitapları toplamaya kadar gider

Düzenleme ile gıda kurulunun bilimsel bulmadığı haber, makale ve görüş beyanının gazete, televizyon, sosyal medya gibi mecralarda yayınlanması suç sayılıyor. Ama reklam istisna tutuluyor. Parasını ver istediğini söyle, Teklifte 'yanıltıcı yayın' diye bir başlık var. Çok cezbedici. Tüketicinin davranışları yanlış bile olsa endişe ve korkuya sevk edici her türlü yayın, gerçeğe ayrıkı yayın sayılıyor. Geleneği anlatsanız da gerçeğe aykırı değerlendiriliyor. Bilim kurulunun istekleri doğrultusunda konuşanlar makul görülecek. Aykırı hareket edene 20 ila 50 bin lira para cezası kesilecek. Bunlar ileride kitapları bile kapsayabilir, yanıltıcı yayın diye toplatılabilir. Bilim çevreleri geçmişte sigarayı hastalarına reçete ediyordu. Zeytinyağı, yumurta ve tereyağını yasaklamışlardı. Bu kanun o gün olsaydı yumurta, tereyağı, zeytinyağı faydalı diyen 50 bin lira ceza alacaktı. Bu bir sansürdür. İnsanların beslenme ve gıda alanlarında konuşmalarına kim mani olabilir? Bu, anayasanın 'herkes düşünce kanaatlerini açıklama hakkına sahiptir' maddesine aykırı. Bunca kanser, kısırlık, diyabet var. Hastalıklar patladı. Ama artık insanlar son zamanlarda endüstriden kaçıyor, öze dönüş var. Bunu kim sağladı. Bir avuç insan.

DESTEKLEYENLER
Türkiye Diyetisyenler Derneği  Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayhan Dağ: 
Bilim kuruluna ihtiyacımız vardı

Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç vardı. Çünkü televizyonlarda isimlerinin önünde çeşitli akademik unvanları olan insanlar hiçbir bilimsel delile dayanmayan bilgileri ihtiva eden kendi görüşlerini ve değerlendirmelerini sanki bilimsel gerçekmiş gibi toplumla paylaşıyorlar. Bunların büyük kısmı yanlış ve toplum sağlığını tehdit eden bilgiler. Ekmek zehirdir yemeyin diyen bir anlayış söz konusuydu. Zeytinyağını bardak bardak için, kuyruk yağını yiyin, üç porsiyon pirzola, 5-10 yumurta,  yarım kilo zeytin yiyen kişiler var ülkemizde. Bu beyanların büyük bir kısmı ticari kaygılarla bu işin ticaretini yapan, kitabını satan, kitabını pazarlamaya çalışan birtakım insanların topluma verdiği yanlış bilgiler. Gıda bilim kurulu oluşturulması toplum sağlığı açısından bir ihtiyaçtı.

Beslenme Uzmanı Dyt. Taylan Kümeli:​
Ahkâm kesenlerin sesi kesilecek
Beslenme ile ilgili bir şey söyleme yetkisi olmayan insanlar, sadece kendi deneyimlerini aktarmak dışında ahkâm kesiyorlar. Bir kişi zayıfladıysa ‘Ben nasıl zayıfladım’ diyerek, bununla ilgili yiyecekler tavsiye ediyor, yaptığı sistemi anlatıyor. Aslında deneyime dayalı olduğunu vurgulayarak dile getirse belli bir yerde onun ifade özgürlüğü diyebiliriz. Ancak hiçbir eğitimi olmayan kişilerin beslenmeye dair, ucu insan sağlığını direkt etkileyecek konulara kadar gidecek bilgileri aktarması çok hatalı. Bir bilim kurulunun bunu denetlemesi mükemmel bir gelişme.

 

 

 

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...