Ailevi kolesterol gençlerin kalbini vuruyor

Ailevi kolesterol gençlerin  kalbini vuruyor

SAĞLIK Haberleri

Doğumdan itibaren yüksek kolesterole maruz kalan kalp damarları sertleşiyor ve tıkanıyor. Ülkemizde kalp krizlerinin yüzde 20’si 50 yaşın altında gerçekleşiyor. Bunun en önemli sebebi ailevi yüksek kolesterol.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Ülkemizde diğer ülkelere göre daha sık görülen Ailevi Yüksek Kolesterol hastalığının genç kalp krizi ve ölümlerin en önemli sebebi olduğu bildirildi. Ailevi Hiperkolesterolemi olarak adlandırılan bu hastalıkta, bebeklerin doğduğu andan itibaren yüksek kolesterole maruz kaldığını söyleyen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu “Aşırı yükselen kolesterol damarlarda ve dokularda birikerek kalp damar hastalıklarına yol açıyor. Bizde kalp krizlerinin yüzde 20'si 50 yaş öncesi gelişirken Avrupa'da görülen erken kalp krizlerinin oranı yüzde 10'u geçmiyor. Avrupa'da ortalama kalp krizi yaşı 60-65 arasıyken ülkemizde tam 10 yaş daha erken bir ortalama görüyoruz. Bunun en önemli sebebi ailede genetik olarak görülen yüksek kolesterol” dedi.

BÜTÜN AİLE TARANMALI
Ailevi hiperkolesterolemi hastalığında LDL-kolesterol yani kötü kolesterolün genetik bir bozukluğa bağlı olarak vücuttan uzaklaştırılamaması sebebiyle aşırı derecede yükseldiğini vurgulayan Prof. Dr. Kayıkçıoğlu “Doğumdan itibaren yüksek olan kolesterol damarları sertleştirerek erken dönemde kalp krizi, inme ve ölümlere sebep olur. Genetik bir hastalık olduğundan ve kalıtım şekli de baskın olduğundan bu hastalık, değişik dereceden de olsa birinci derece akrabaları etkilemektedir. Hekim arkadaşlar, ailede bir kişiye AH teşhisi koyduğunda mutlaka bütün aileyi taramalı ve tedaviye davet etmelidir. Aksi hâlde genç kalp krizlerinin ve erken ölümün önüne geçmek mümkün değil. Yakın zamana kadar hastalığın genetik kökenli olması sebebiyle nadir görüldüğü sanılıyordu. Ancak özellikle yakın akraba evliliklerinin yaygın görüldüğü kapalı toplumlarda sıklık oranı yüksek" diye anlattı.

Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, hastalığın teşhisini koymanın oldukça basit olduğunu ifade ederek “Sadece kan yağ düzeylerinin ölçülmesi, fizik muayene ve ailede 55 yaş öncesinde kalp krizi olup olmadığının sorgulanmasıyla konulabilir. LDL-kolesterol düzeyinin ilaç kullanmazken 190 mg/dl'nin üzerinde olması (çocuklarda 160 mg/dl'nin üzerinde) ve kişinin kendinde veya akrabalarında erken kalp krizlerinin varlığı değerlendirilmektedir. En büyük sıkıntı, kolesterol yüksekliğinin kalp damar hastalığı yapana kadar hastada bir sıkıntı hissi, belirti vermemesidir. Bu yüzden hastalar hekime başvuruda geç kalıyor” diye anlattı.

DAMARLAR 8 YAŞINDA TIKANIYOR
Kolesterol ne kadar yüksekse kalp damar hastalıklarının o kadar erken yaşta başladığına değinen Kayıkçıoğlu, LDL-kolesterol düzeyleri 500 mg/dl'den yüksek olan hastalarda 8-9 yaşından itibaren kalp damarlarında tıkanıklık başlayabildiğini ve bu hastaların tedavisiz kalmaları hâlinde 20-30'lu yaşlara varmadan hayatlarını kaybedebildiğini aktardı.
Kayıkçıoğlu, genetik bozukluğu tek ebeveynden alan hastalarda LDL düzeylerinin 190 ila 400 arası değiştiğini ve bu hastaların sıklıkla 30-40'lı yaşlarda erken kalp krizleriyle hastaneye başvurduğunu kaydetti.

GÜNDE BİR TABLETLE TEDAVİ YAPILIYOR
Tedavide kolesterol düzeylerinin hızlıca düşürülmesi ve kalp krizlerinin engellenmesinin hedeflendiğini anlatan Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu “Bu kişilerin sağlıklı bir şekilde hayata devam edebilmesi için kolesterolün düşürülmesi şart. Tedaviye çok erken yaşlarda başlanmalı. Altta yatan genetik bozukluğun tipine bağlı olarak tedaviye verilen cevap farklı olabiliyor. Hafif formlarında statin benzeri ilaçlar işe yararken homozigot formlarında maalesef ilaçlar etkisiz kalıyor. Bu hastalarda LDL-aferezi ile kandan kolesterolün uzaklaştırılması ve süzülmesi gerekiyor. Hayat kurtarıcı olan bu tedavinin etkisi ancak en fazla bir hafta sürüyor ve bu işlemin düzenli olarak ömür boyu haftada bir defa uygulanması gerekiyor. Kalp damar hastalığının gelişimini engelleyebilmemiz için bu tedaviye 6-7 yaş döneminden başlanması oldukça önemli" dedi.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...