Küresel rekabete karşı yerel tatlar korunmalı!

A -
A +

Antalya'da, 10-14 Ekim'de, "Türkiye ve Diğer Akdeniz Ülkelerinde Coğrafi İşaretler ve Yerel Gıda Değer Zincirlerinin Yönetişimi" konulu, 3. Uluslararası seminerdeydim. 13 Akdeniz ülkesinden 40'ın üzerinde akademisyen, bilim adamı, tarımsal üretici ve kurumsal temsilcilerin katıldığı seminerin tertip komitesi başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu idi. İlki 2008, ikincisi 2010'daki seminerlerde olduğu gibi kişisel çabaları, olağanüstü gayreti sayesinde üçüncüsü de gerçekleşti. Seminere katkı veren kuruluşlar: Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi, Montpellier Akdeniz Tarım Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Antalya Ticaret Odası. Tekelioğlu'nun seminerin amacı doğrultusunda yaptığı açıklamaya göre, küresel beslenme sistemi, artan bir biçimde standirdizasyona gitmekte. Yöresel tatlar ve çeşitlilik yok oluyor, ya da yok ediliyor. Büyük sermayelerin bize empoze ettiği belirli tatları kitle tüketimi adına benimsiyoruz. Tarihsel, coğrafi ve sosyal açıdan olağanüstü yöresel ürün potansiyeline sahip ülkemizde "coğrafi işaretler"e gereken önemin verilmediğini gözlemliyoruz. Özellikle yöresel tarım ürünlerimizin, küresel rekabet karşısında korunmaya ihtiyacı vardır. Ancak bu şekilde ürünlerimizin katma değere dönüşmesi, ülkemiz yeme/içme kültürünün korunması sağlanabilir. Bu çerçeve içinde organize edilen seminerde, dört günlük programda, ürün gruplarına göre yapılan çalıştaylarda, ülkelerin kendi ulusal ürünlerinin tanıtım ve coğrafi işaretlemesi tek tek gündeme getirildi. İlk gün Uluslararası Organizasyonların Coğrafi İşaretlere yaklaşımı ele alındı. Dünya Ticaret Örğütü, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Coğrafi İşaretler Ağı Organizasyonu yetkilileri söz aldı. İlk gün sonunda, Akdeniz ülkeleri yöresel ürünlerinden oluşan, birçok yerel firmanın katıldığı, gıda ve el sanatları fuarının açılış yapıldı. Günün en önemli olayı, şüphesiz, Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu'na iki ülke arasındaki akademik, kültürel ve eğitim alanlarındaki çalışmalarda gösterdiği çaba ve başarıdan dolayı Fransa Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen 'Officier de l'Ordre des Palmes Acadèmiques' nişanıydı. Tekelioğlu'nun nişanını uluslararası seçkin davetli topluluğunun hazır bulunduğu kokteylde Fransa Büyükelçisi Laurent Bili taktı. Seminerde ele alınan ürün grupları, zeytin-zeytinyağı, süt ürünleri ve meyveler oldu. Yunanlı Dimitri Goussios'un coğrafi işareti alınmış "Feta peyniri"ni anlatmasının hemen ardından, Aytaç Yıldız'ın coğrafi işareti belirlenmiş Ezine peynirini anlatması dinleyiciler açısından ilginçti. Süt ürünlerinde, her ülkenin ünlü peynirleri yetkili ve yetkin kişilerce ele alındı. Daha sonra, Akdeniz ülkesinin her birinin kendi üretimi, kendi yağının özellikleri, kendi ülkelerindeki yerel birliklerin faaliyetlerini anlattığı "zeytin ve zeytinyağı" çalıştayı başladı. Türkiye ve Tariş adına söz alan konuşmacının konusu "Güney Ege ve Edremit Körfezi" yağları oldu. Benim için her bir ürünü yöresi ve özellikleriyle tanımak fırsatı oldu. Mesela, hepimizin "kuş üzümü" olarak bildiği, Yunanistan tarafından coğrafi işareti belirlenmiş Corinth üzümünün ithal edildiğini öğrenmek şaşırtıcıydı. Mersin civarındaki bağlarda yetiştiğini biliyordum, ama ülkemiz ihtiyacına yeterli olmadığını seminerde öğrendim. Organizasyon Komitesinin takdir edilecek düzeydeki başarılı çalışması sayesinde oturumlar aksamadan sürdü. Türkçe, Fransızca, İngilizce üç dilde anında tercüme yapıldı. Üç gün boyunca, katılımcılar karşılıklı bilgi alış verişi yanında, dostluğa yönelik iletişimler kurdular. Saha çalıştayı kapsamında, Finike'de portakal bahçelerinin gezisi, Finike portakalının tanıtımı, Elmalı'da 4500 yıllık üzüm bağlarının yeniden doğuşu ve ıslahı görüldü. Yerel ismiyle andığımız bizim kendi topraklarımızın, ürünlerini kaybetmemeliyiz. Finike portakalı, Ezine peyniri, Kars kaşarı, Aydın inciri, Ayvalık zeytinyağı, Gemlik zeytini, Maraş biberi. Bu isimler gibi ülkemizin her yöresinde coğrafi işareti ya da mahreci belirlenecek bekleyen yüzlerce ürün var. Onlar bizim milli değerlerimiz. Kaybetmemeliyiz. Gelecek haftalarda seminerde edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. İlk konularım Finike portakalı ve Corinth üzümü (kuş üzümü) olacak. Küresel rekabete karşı yerel tatlar korunmalı!
13 AKDENİZ ÜLKESİNDEN 40 AKADEMİSYEN "Türkiye ve Diğer Akdeniz Ülkelerinde Coğrafi İşaretler ve Yerel Gıda Değer Zincirlerinin Yönetişimi" konulu seminerin üçüncüsü 10-14 Ekim tarihleri arasında Antalya'da yapıldı. Seminere, 13 Akdeniz ülkesinden 40'ın üzerinde akademisyen, bilim adamı, tarımsal üretici ve kurumsal temsilci katıldı. Küresel rekabete karşı yerel tatlar korunmalı!
Seminerde, Fransa Büyükelçisi Laurent Bili, başarıları sebebiyle Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu'na nişan taktı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.