Naci Arkan: 'Yasa iyi ama uygulamada eksik var'

Arkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, spor müsabakalarında, özellikle futbol maçlarında tribün şiddetini önlemek amacıyla Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un Nisan 2011'de yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Yasanın çıkmasını en çok kulüplerin istediğini, herkesin de alkışladığını dile getiren Arkan, "Kanunu ortalıkta bir şey yokken herkes istedi ama '3 Temmuz olayı' gündeme geldiğinde 'Böyle ağır kanun mu olur? Burada 60 yıla yakın cezalar var. Bu kanun değişsin' dediler. Bir gecede kanun değişti. İyi bir yasa ama uygulama aşamasında eksikler olduğu için kimse yasadan korkmuyor" dedi.


"Spor mahkemelerimiz yok"
Bazı karşılaşmalarda sahaya atlayan seyircilerin güvenlik güçleri tarafından yakalandığını, normal şartlarda bu kişiye 6222 sayılı kanuna göre işlem yapılması gerektiğini belirten Arkan, ama seyircinin karakola bile gitmeden kulüp yöneticileri tarafından güvenlik güçlerinin elinden alındığını anlattı.
Arkan, şöyle konuştu:
"Bir şampiyonluk maçında Galatasaray deplasmanda Fenerbahçe ile oynuyor. Sahaya bir sürü insan atlamıştı. Bunlardan 40-50'si yakalandı. Niye sahaya girdiğini soruyorlar, 'Düğün davetiyemi vermeye girdim' diyor seyircinin biri. Bir diğeri de 'Forma imzalatacaktım onun için girdim' diyor. Spor mahkemelerimiz yok. Spor mahkemeleri olmadığı için bu işin ciddiyetini anlayamayanlar, 'Herhalde doğrudur' diyor. Bin kişi giriyor sahaya, 50 kişi yakalanıyor. O 50 kişinin de binbir türlü bahanesi var. Bu kanunu maalesef ciddiye almadılar. Aslında bu kanunun Türkiye'de sporun, taraftarın, spor basınının ve yöneticinin başında Demoklesin kılıcı gibi durması lazım. Çünkü biz ancak böyle şeylerden anlıyoruz."


Kulüp yöneticileri mali sorumluluklardan mesul tutulmalı
Her kulübün onlarca, yüzlerce yöneticisinin hepsinin birbirine saldırdığını ancak buna kimsenin "dur" demediğini vurgulayan Arkan, verilen hak mahrumiyeti cezalarının da yeterli olmadığını kaydetti.
Arkan, hak mahrumiyeti cezası alan yöneticinin maçı şeref tribünü yerine locasından izlemeye devam ettiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Hak mahrumiyeti böyle mi olmalı? Neden üst üste 3-4 dört defa hak mahrumiyeti alanlar yöneticilikten men edilmez? Neden kulüpler yasası hala çıkmadı? Önce kulüpler yasasının çıkması, bir insanda yönetici olma vasfı olması lazım. Yöneticilerin, kendi dönemlerindeki mali sorumluluklardan mesul tutulmaları gerekir. Galatasaray'da oldu. 500 milyon liranın üzerinde bir borç ve 'Ben artık gidiyorum' diyen bir başkan. Borç kaldı ortada. Yeni gelen yönetim 7 ayda bunu halledecek. İmkansız. Gidenin hiçbir sorumluluğu yok. Kulüp yöneticileri de zaten kulüpleri böyle yönetmek istiyor."


İnternet sitelerinin akreditasyon sorunu
Arkan, spor karşılaşmalarına yapılan akreditasyonlar sırasında, sayıları on binlere varan internet sitelerinden talepler aldıklarını anlatarak, bu konuda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
İnternet siteleri çalışanlarının maçlara girmek istemelerinin hakları olduğuna işaret eden Arkan, şunları kaydetti:
"Spor sahalarında gazetecilere ayrılan en büyük yerlerden biri Türk Telekom Arena'da. Orada 200'e yakın yerimiz var ama binlerce internet sitesinden gelen olduğu zaman bunun altından kalkamıyoruz. Sanki biz internet sitelerini maçlara almıyormuş gibi bir durum var. Öyle bir şey yok ama belli bir kapasite var. Derbi maçlarında 150-200 kişilik yerlere 500 talep geliyor. Basın kuruluşlarına diyoruz ki bu maçlarda kontenjanlarınızı azaltın, başkalarına da yer açalım. Onlar da azaltıyorlar. Durumu öyle topluyoruz. Herkesi maça alma durumumuz yok. İnanılmaz derecede talep var. İnternet gazeteciliği ile ilgili kanun hazır olduktan sonra en azından TSYD'nin görevi hafifleyecektir."