Başakşehir'in yeni sol kanat oyuncusunun oldukça dalgalı bir futbol hayatı var

Hilmi Hakan Kahraman
hhkahraman@trscouts.com

Eljero ismini ablasının hayranı olduğu caz sanatçısı Al Jarreau’dan alan Surinam asıllı Hollandalı futbolcu geride bıraktığı 12 yıllık futbol kariyeri boyunca fazlasıyla inişli çıkışlı bir grafik çizdi. Bu dalgalanmalı futbol geçmişinde birçok kritik dönüm noktası gözümüze çarpıyor. 2006-07 sezonu sonunda Elia’nın altyapısından yetiştiği ADO Den Haag küme düşmüştü. Sezon içinde takımın yeni teknik direktörüyle sorunlar yaşaması sebebiyle performansı düşen oyuncu takımdan ayrılmayı kafasına koymuştu. 2007 yazında sadece 200.000 avro karşılığında Twente tarafından gerçekleştirilen transfer onun kariyerindeki ilk kritik nokta olacaktı. Elia, daha rahat forma giyebilmek için Ajax ve PSV gibi takımların teklifleri yerine Twente’yi seçti.

Twente ile geçirdiği iki güzel sezonun ardından 2009 yazında tam 9 milyon avro karşılığında o sezon Bundesliga’yı 3. bitiren Hamburg takımına geçti. Bu yükselişinin mükâfatını da 2010 Dünya Kupası’nda final oynayan Hollanda kadrosuna çağrılarak ve teknik direktör Van Marwijk’in 14 kişilik oyun planında yer bularak aldı. Hamburg’da geçirdiği iki sezonda ciddi iki sakatlık geçirdi. Ayrılırken verdiği bir röportajda “Hamburg’a çok daha fazla katkı verebilirdim ama sakatlıklar beni çok etkiledi” diyordu. Yetenekli futbolcu, sakatlıklara rağmen İtalyan devi Juventus’un dikkatini çekmeyi başardı ve 2011 yazında transfer döneminin son günü 9 milyon avro karşılığında Juventus’a transfer oldu. Ancak burada işler hiç yolunda gitmedi. Gittiği en büyük takımda kariyerinin en kötü sezonunu yaşayan Elia, namağlup şampiyon olan Juventus’ta sadece 4 maça çıkabildi. 

Elia’yı sezon sonunda tıpkı ADO macerasının sonunda olduğu gibi yine kritik bir tercih bekliyordu. Hollanda’ya mı dönecekti yoksa Almanya’da kendisini yeniden göstermek için çabalayacak mıydı? Elia 5,5 milyon avroya Werder Bremen’e transfer oldu. Juventus’ta koca bir sezonu neredeyse hiç maça çıkmadan geçiren Elia, Werder Bremen’de geçirdiği iki buçuk sezonda da beklentilerin uzağında kaldı ve gözden düştü. Elia’nın kariyerindeki bir diğer önemli nokta ise 2014-15 sezonunun ara transfer döneminde yaşandı ve Ocak 2015’te Hollandalı teknik direktör Ronald Koeman onu Southampton’a kiraladı. Sezon sonunda İngiltere’de kalmak yerine millî takımda kaptanlığını yapan Van Bronckhorst’un teknik direktörlüğe geldiği Feyenoord’a transfer oldu. Başarılı geçen iki sezonun ardından Feyenoord’un yıllar sonra gelen şampiyonluğuna 9 gol 9 asist ile büyük katkı sağladı.

Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın genel olarak büyük takımlarda oynayan yerli oyuncuları tercih ettiğini biliyoruz. Elia transferi bu tercihin yabancı oyunculardaki tezahürü… Juventus, Werder Bremen, Hamburg gibi takımlarda oynayan, Hollanda Millî Takımı ile Dünya Kupası’nda final heyecanı yaşayan Eljero Elia, Avcı’nın takımına Avrupa kupalarında fazlasıyla gerekecek olan tecrübe konusunda çok yardımcı olacaktır. Katkısının takımın yıldız kanat oyuncusu Edin Visca kadar yüksek olacağını iddia etmek şu aşamada oldukça zor ancak istikrarlı şekilde Avrupa kupalarında olmak isteyen Başakşehir’i bu hedefe yaklaştıracağı kesin.

Not: TrScouts Hollanda gözlemcisi Burak Özkan'a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

KÜNYESİ: