Türkiye sanayici gücü ile dünya devi olur

Fikret Çengel

TİM Tekstil Sektör Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin yeni dönemde sanayi bazlı yeni bir kalkınma hikayesi yazacağını belirterek “Türkiye’nin geleceği sanayide. İleri teknoloji ve yüksek katma değerde.  Eskiden askeri üniformalar bile Çin’den ithal ederdik. Şimdi makine tüfek, tank ve helikopter yapıyoruz. Sanayinin gücü işte bu.  Ancak bu şekilde Türkiye üst basamaklara çıkar” diye konuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Tekstil Sektör Kurulu Başkanlığı ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri (İTHİB) Başkan Yardımcılığı görevlerini sürdüren İsmail Gülle, kurların etkisinden AB’ye yapılan ihracatın değerine, işgücü ve iş arasındaki eşleşme sorunlarından üretim konusunda ortak ruh oluşturulmasına kadar birçok konuda önemli mesajlar verdi. Üretimin öneminin küresel finansal krizin yaşandığı 2008’den sonra tüm dünyada daha iyi anlaşıldığını belirten İsmail Gülle, “Üretim olmadan bir ülkeyi ileri götürmek mümkün değil. İnşaat iç piyasayı canlandırdı ama inşaat bitince iş de bitiyor. Oysa üretim öyle değil, sürekliliği var.” dedi. Herkesin inşaatçı olduğu dönemin geride kaldığını belirten Gülle, “Devir ihracat devri.” ifadesini kullandı.

DİZİLERDE EV GEÇİNDİREN YOK
Üretim konusunda iş dünyasındaki heyecanın toplumun tümünde olmadığı serzenişinde bulunan İsmail Gülle, “Çok fazla TV izliyor, okumuyoruz. Diziler var ama çalışma yok, ailesini geçindirmek için mücadele eden bir baba modeli yok. İhracat 250, 500 milyar dolara gidecekse bunu üretimle yapacağız. Sanayicimizdeki bu heyecanın sokaktaki insanda da olması lâzım” diye konuştu.
15 Temmuz FETÖ’cü hain darbe girişiminden sonra Avrupalıların siparişlerin yarısını başka yerlere kaydırdığını ancak bu durumun 2017’nin ilk altı ayından sonra tekrar eskiye dönmeye başladığını anlatan Gülle, şunları söyledi: “Ülkenin toplam ihracatının kilogram değeri 2 dolar bile değilken, tekstilde AB’ye ihracatın kilogram değeri 2016’da 4.5 avroyken şimdilerde 5 avroyu buldu. Geçen süreçte yaşanan kur artışına rağmen fiyat düşmedi çünkü ürüne değer kattık.”

Bir örgü makinesinden 25 milyon dolar ihracata
Babasının Sivaslı bir tüccar olduğunu anlatan İsmail Gülle, 1972’den beri tekstil sektöründe olduklarını söyledi. Gülle, şirketin geldiği noktayı da şöyle özetledi: “Babam İstanbul’dan mal alıp satan bir tüccar. Böyle gidip gelirken bir yerde makineyi görüyor heves ediyor alıyor. Tabii makine daha gümrükteyken sert bir devalüasyon olunca sermaye bitiyor. Ama bu üretim aşkı başka bir şey bir kere girdiniz mi çıkamıyorsunuz. Biz şu anda 25 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Binden fazla işçi çalıştırıyoruz.”

Vasıfsız eleman bulamıyoruz

Gülle şirketlerinde çalışacak eleman bulamamaktan da şikayetçi. Sektörde 5 yılı dolduranların ortalama 2 bin- 2 bin 300 lira maaş aldığını fakat buna rağmen işçi bulamadıklarını söyleyen Gülle, bunun nedeninin sosyal destekler olabileceğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TOBB’da yaptığı istihdam seferberliği çağrısından bugüne 46 yeni kişiye istihdam sağladıklarını belirten İsmail Gülle, “Ancak çalışacak insan bulabilsek 46 değil 146 kişi daha alırız. Mal indirecek adam bulamıyoruz” dedi. Gülle, İŞKUR’dan eleman talep ettiklerinde dahi cevap alamadıklarını belirtti. Yeni bir yatırım yaparak kapasite artışına gittiklerini, 100 kişiyi işe almak istemelerine rağmen bulamadıklarını anlatan Gülle, şöyle devam etti: Artık iş gücü ithal etmeliyiz. Bu yasa dışı olarak yapılıyor zaten. Vasıfsız eleman bulmak da sıkıntılı bugün. AR-GE Merkezi destekleri var. AR-GE merkezi kuruyorsunuz ama çalışacak eleman yok. Bahçeşehir Üniversitesi ile iş birliği yaparak iş garantili AR-GE elemanı yetiştiriyoruz.”

İtalyanlar marka teklif etti alamadık
Türkiye’de sanayideki cironun üçte birinin vergiye gittiğini kaydeden İsmail Gülle, karlılığın artırılması gerektiğini vurguladı. Avrupa’nın birçok yerinde birçok sektörde üretimden çıkış süreci yaşandığını belirten Gülle “İtalyanlar bize Cerruti’yi teklif ettiler ama alamıyoruz, sermaye derinliği yok” örneğini verdi.