Üç oda bir göz girişimci

ÖMER TEMÜR

Mobilite, nesnelerin interneti, yapay zekâ derken hemen hemen her alanda bir dijital dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm de kendi patronlarını ortaya çıkarıyor. Bu girişimlerden en dikkat çekeni ise Ramazan Becer’in hikâyesi. Tam bir girişimci ruhuna sahip olan Becer karşılaştığı zorluklar karşısında yılmadan, pes etmeden bugün dev bir şirketin sahibi hâline gelmeyi başarmış. Becer’in hikâyesi üniversite tercihi ile başlıyor. Turizm bölümünden mezun Becer komi olarak başladığı meslek hayatında otel yöneticiliğine kadar yükselir. Marmaris’te 4 yıl boyunca yöneticilik yaptıktan sonra 2009 yılında radikal bir kararla mesleği bırakarak İstanbul’da ağabeyinin yanında çalışmaya başlar. Hikâyenin bundan sonraki kısmını gelin Becer’den dinleyelim: “Abim bir firmanın ihracat müdürüydü. Gittiği yerlerde ekstra mallara ihtiyaç duyardı. ‘Gel sen bu ürünleri tedarik et, ben de pazarlayayım’ dedi. Ancak 2008 krizinin etkileri çok hissediliyordu. Acaba eski işime dönsem mi yoksa devam mı etsem diye düşündüm. Kırgızistan’da abimin arkadaşının bir mağazası vardı, oraya ortak olduk. Onlar Laleli’den mal toplayıp Kırgızistan’da satıyorlardı. İşleri büyüttük, ikinci bir mağazayı açtık. Tam para kazanıyorduk ki bu defa da askerî darbe oldu. Bizim dükkânın birine molotofkokteyli attılar. Sonra biz malları satıp ülkeden çıktık.”

İLK PARA VR’DAN
Becer’in dijital yolculuğu ise tam bu noktada başlar. “Ne yapabiliriz diye düşünürken aklıma emlakçılık geldi” diyen Becer o günleri şöyle anlatıyor: “2012 yıllarındayız. Emlakçılık yapacağız ama büyük düşünüyoruz. Kafada hep inovasyon var. Farklı olsun istiyoruz. VR teknolojileri ile 360 sanal tur yaptıralım diyoruz. Evde kiracı otururken satmak büyük problem. Ama evin içinde VR ile çekim yapıp ofiste satırız diye düşünüyoruz. Ekipmanları aldık, işe koyulduk. Fotoğraf makinesi, kurs, montaj derken bir de baktık iş emlak sitesine döndü. Web sitesi için birisiyle anlaştık. Sitesi kurulana kadar VR için müşteri arayışına girdik. İlk müşterim bir balık restoranıydı. İlk aldığım ücret de 300 lira. Ardından emlaksergisi.com sitesini faaliyete geçirdik. Emlakçılara gidiyorum ama sitede ilan yok. 5-6 tane stajyer aldım, ilanlar girdiriyorum. Ben de harıl harıl SEO teknikleri için kafa yoruyorum. Bu şekilde 10 bin tane ilan girdik. Ama bir türlü başa baş noktasını yakalayamıyorum. Sonra piyasaya çıktım reklam satmaya başladım. İlk reklamımı Yalçıntepe İnşaat’a sattım. 2012 sonları gibiydi. Sahibi bana yaz bakalım “Bahçeşehir satılık daireler” diye. Benim site Google’da dördüncü sırada çıktı.  ‘Kaç para istiyorsun’ dedi. ‘20 bin lira’ dedim. 9 bin lirada anlaştık. Sitedeki ilk gelirim de buydu. Sonra Esenyurt’taki Babil Kuleleri ile anlaştım. Onlara 50 bin liralık reklam sattım. Ardından SEO için alt siteler yapmaya başladım. Bu şekilde 300 tane sitem vardı. Sonra İstanbul’da birçok yerden iş almaya başladım. CRM alanında kullanmak üzere Code 5 yazılımı aldım. İşler çok yoğundu. Artık ciddi ciddi işi bırakmayı düşünüyordum. Abim bana bir konuşma yaptı. Hiç unutmuyorum ‘Ben sana inanıyorum, bir yılda harcadığımız parayı bir ayda kazanacağız’ demişti. Siteden para kazanacağım diye yola çıktım ama ondan başka her yerden para kazandım. Ama bu yolculuk bana çok kapılar açtı.”

KANTARON YAĞINI DA DENEYELİM
Emlak satışlarından umudunu kesen Becer bu defa internet üzerinden kantaron yağı satışı yapma başlar. “O arada babam kantaron yağı kullanıyor. Yaralara sürülüyor. Ben hemen bir site kurup satışa başladım. Güzel de satış yapıyoruz. Şuna iyi geliyor, buna iyi geliyor, anlatıyoruz. Gece online’dan satış yapıp gündüz paketleme yapıyorum. Derken Tarım Bakanlığından bir uyarı geldi. Bitkisel ürünleri ilaç gibi satılamaz deniliyordu. Cezası çok büyük. O işi de orada kapattık” diyen Bercer bu defa Eminevem’in kapısını çalar. Evimevim ile birlikte talihi de dönmeye başlar. Devamını Becer’den dinleyelim: “2013 Mart ayı gibiydi. Eminevim için ev satacağız. Firmadan 30 bin lira bir bütçe aldık. Olmayın bir şey yaptık. O zamana kadar inşaat sektöründe talep formu diye bir şey yok. İlk biz yaptık. İnanılmaz talep geldi. Sadece bir projede 3 bin kişi forum doldurdu. Ardından Yeşil Holnding, Simpaş derken yeni müşteriler. İş büyüyünce şu anki firmamız olan CRM Medya’yı kurduk. Code 5 yazılımına ortak olduk. Derken konutta lider hâline gelmeye başladık. 1,5 yıl içerisinde 35-40 firma ve 80-90 proje ile çalışmaya başladık.  Boş durmadık, Birevim’i kurduk. Geçen yıl da onu sattık. Orası da tam bir başarı hikayesiydi. Nisan 2016’da kurduk. 15 Temmuz darbe günü ofisimizi açtık. İlginçtir darbe günü satış yaptık. Şimdi düşünüyorum darbe başarılı olsa imkânı yok toparlayamazdım.”
Becer bugün sadece konut firmalarına değil otellere de hizmet veriyor. Geçtiğimiz yıl 50 milyon liralık otel odası satışı gerçekleştirdiklerini belirten Ramazan Becer’in yıl sonu hedefi ise 80 milyon liralık satış. Tamamen yazılıma odaklandıklarını ifade eden Becer bundan sonraki süreçte inşaat şirketlerine otellere yazılım üzerinden hizmet vereceklerini söyledi. Becer her yıl düzenlediği Antalya Bilişim Zirvesi’yle de bu alanda sektörü bilgilendiriyor.

Turizm 4.0’a gidiyoruz
Dijitalleşme ile birlikte yakın zamana kadar hizmet sektöründe aracıların kalkacağını belirten Ramazan Becer, “Artık tesisler kendi satış kabiliyetlerini kazanacak” diyor. Yaptığı işi ise Turizm 4.0 olarak tanımlıyor Becer ve ekliyor: “Turizm 4.0’ı biz getirmek istiyoruz. Müşteriye aplikasyon üzerinden barkod gönderecek. Müşteri barkodu telefondan okutsun odasına girsin istiyoruz. Otellerde resepsiyonu kaldırıyoruz. Her şeyi telefondan yapabileceksiniz.”