Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

İstanbul, Hindistan ve Gaziantep üçgeninde bir girişimcilik hikâyesi

İstanbul, Hindistan ve Gaziantep üçgeninde bir girişimcilik hikâyesi

TEKNOLOJİ Haberleri

Facebook, Twitter gibi bir uygulama yapıp, dünyaya meydan mı okumak istiyorsunuz? O zaman yazılımcıların dünyasına hoş geldiniz...

ÖMER TEMÜR

Eyüp Alp... Sakarya Üniversitesi mezunu genç bir girişimci. allzin'in kurucusu. allzin mi, Foursquare’in Türk versiyonu. Türkiye'de bine yakın-içme ve eğlence mekanına ve 350 bin kullanıcıya hizmet veriyor. Eğer bir fikrim var, evi, arabayı gözden çıkarmaya hazırım diyorsanız önce Eyüp Alp’e kulak verin derim. 2016 yılında girişimcilik dünyasına adım atan Alp’in yaşadıkları bugün girişimcilik dünyasının en temel meselelerinden birine ışık tutuyor. Eğer bir yazılımcı değilseniz her an Alp’in hikâyesinde kendinizi başrolde bulabilirsiniz. Girişimcilik dünyasına daha ilk adım atar atmaz yazılımcıların bütün motivasyonunuz nasıl erozyona uğrattığını gelin Alp Bey’den dinleyelim:
Üniversiteden bir arkadaşımın doğum gününde buluşmuştuk. Yedi sekiz arkadaştık. Yedik, içtik ne yapsak diye konuşmaya başlamıştık. Ben yeme içme mekânları için bir app geliştirelim teklifinde bulundum. İş ciddiye bindi. Bir yıl hiç aksiyona geçmeden fikir olgunlaştı. Sonra harekete geçtik.
Hikaye burada başlıyor. Yıl 2016...
Fikirim çalınır mı? Yazılımcılarla görüşeceğim ama ya fikrimi çalıp kendi yazarsa... Aklımdan deli fikirler dolaşıyor.
Sonra Linkedin’de bu işi yapabilecek yazılımcıların benimle irtibata geçmesini istedim. Bir, iki firma benimle iletişime geçti. İlk firma ile İOS ve Android uygulama için 50 bin lira + KDV’ye anlaştık. Benim o kadar param yoktu ama bir şekilde çıkarırım diye düşünüyordum. Sonra şartları konuşup sözleşmeyi imzaladık. Dört aylık bir süre belirledik. Tam sekiz ay geçti. Ortada ne iOS ne de Android vardı. Bir zaman sonra telefonlarımı bile açmamaya başladılar. Sonra öğrendim şirket Google’ın reklam ajansıymış ve onlar da işi dışarıya vermiş.
Baktım olmuyor, avukat arkadaşımı aradım. ‘İhtar çek, 15 gün süre ver’ dedi. Bu arada firmaya da 30 bin lira ödeme yapmışım. Noterden ihtar çekince hemen döndüler. Neyse ki, sözleşme imdadıma yetişmişti. Paramı geri aldım.
Yeni yazılımcı arayışına başladım. Yeni mezun yazılım mühendisi bir arkadaş buldum. ‘Kaça yaparsın’ diye sordum, '3.500 iOS, 3.500 lira Android' dedi. ‘İşi bitirirsen ben sana beşer bin lira veriyorum’ dedim. Bir ay sonra ‘Senin zararını karşılayayım, projeden ayrılmak istiyorum’ demez mi. ‘En azından İOS'u tamamla, Android’i başkasına yaptırayım’ dedim. Neyse ki devam ettik ve Nisan 2017’de ilk iOS sürümünü çıkardık. Yaptığımız işi dört günlük iş diyen bir başka yazılımcı da 14 gün sonunda bir ilerleme kaydedemeden pes etmişti.
Bu defa Android için yazılımcı arayışına girdim. Dört yazılımcı ‘28 iş gününde yaparım’ dedi. ‘Yapabilirseniz helal olsun’ dedim. Turkcell’e de iş yaptıklarını söylüyor, güven veriyorlardı.
Neyse işe başladık. Bu arada telefonuma İngilizce test mesajları geliyor. Öğrendim ki, onlar da işi Hintlilere vermiş. Bu arada 28 günlük süre oldu mu üç ay. Sonunda yine bir sözleşme iptali daha...
Bu arada Gaziantep’ten bir yazılımcı ile tanıştım. Sohbet arası uygulamanın ismini söyleyince ‘Ben bu projede çalıştım’ dedi. Hiç tanımadığım bir insandan gelen bu cevap beni açıkçası çok şaşırtmıştı. Benim Hintlilere giden projem meğer oradan da Antep’e gelmiş. Bildiğin herkes komisyoncu olmuş.
iOS’u yazan yazılımcımdan rica ettim ve sağ olsun Android’deki birçok hatayı çözmemize yardımcı oldu.
Ardından üç yazılımcı ile yeni bir anlaşma, yine ortada bir şey yok.
Artık daha profesyonel şirket arayışına girmiştim. Google’dan bu işi yapan şirketleri bulup teklif istiyorum ama cevap veren bile yok. Nasıl tok bir piyasa böyle!
En sonunda bir şirketle anlaştım. İTÜ’nün karşısındaki kulelerde bir ofis. Saat bazlı çalışıyormuş. Anlaştık, başladık. O da üç ay sonra ‘Ben projeyi bırakıyorum’ demez mi. Şehir dışına taşınıyormuş, mecburen yolları ayırdık.
O sırada Panasonic’teki işimden de ayrılmışım.
Ya hep ya hiç. Ya bırakacağım ya da devam edeceğim...
Yakın bir arkadaşımın üzerinden Trabzon’dan dört kişilik bir yazılımcı grupla tanıştım. Yine bir buluşma ve anlaşma. ‘Eğer işinizi iyi yaparsanız sizi projeye ortak etmek isterim’ dedim. İlk defa işler yoluna gitti. O sırada elimdeki son yatırım olan arabamı da satmak zorunda kaldım.
Bu süreçte abartmıyorum; tam 100 yazılımcı ile görüşmüşümdür. Neyse ki, dört yıllık serüvenin sonunda işler rayına girdi.
Bu arada pandemiyle birlikte yazılım sektöründe fiyatlar da ikiye katlandı. Benim gibi girişimcilerin işi şimdi daha zor.
Yeni girişimcilere tavsiyem; güvenilir firmalarla çalışsınlar. Sözleşme yapmadan sakın ama sakın hiçbir projeye başlamasınlar.
Fikirlerin ise çalınmasından korkmamalarını ve fikrin öneminin düşük; fikri, iş modeline dönüştürmenin ve pazarda uygulamanın daha zor bir süreç olduğunu unutmasınlar.

İstanbul, Hindistan ve Gaziantep üçgeninde bir girişimcilik hikâyesi

Eyüp Alp... 
 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...