Çuvaldızı bize batırıyorum...

Ramazan ayının ve sıcaklardaki orucun sonuna geldiğimiz için mi neden bilemem ama ben 'bize' çok kızar oldum... Az aşağımızdaki sıkıntı ve katliam benzeri bombalardan mı, yoksa seçimin geriliminden mi bilmiyorum ama biraz saldırganlaştım galiba.
O nedenle...

Her Ramazan ayı geldiğinde İslam bilgini, her Dünya Kupası geldiğinde futbol alimi, her seçim döneminde politika uzmanı olan bir toplumun insanlarıyız.
Ne zaman bir yerlerde bir uçak düşse hemen yapıştırırız 'pilot sarhoştur mutlaka' yaftasını, ya da 'bakımını yapmıyorlar ki' iftirasını...
Bir oyuncunun adı geçse hemen takımın bir yerine koyarız ve mutlaka 'olmaz ile olur' arasında bir format bulmayı deneriz...
Sezon başı bir kadro dizeriz ve sonra da sorarız hemen 'bu kadro şampiyon olur değil mi?' sorusunu önümüze gelene...
Biliriz her şeyi...
'Neyin orucu bozduğu' konusunda 1 aydır bilgilendiriliyoruz ve bıkmadan cevaplıyorlar abuk subuk soruları. Kendi fikrimize yandaş aramaktır çabamız...
Seçim dönemi uleması oluveririz hemen. Kendi kanaatimizi dayatmanın yollarını dibine kadar zorlarız...
Dünya Kupası yeni bitti, yorumcuları bile yorumladık, oyuncuları ve ülkeleri sınıfladık, döndük seçime ve şimdi de 'Çankaya Yokuşu' üzerine ahkâm kesiyoruz.
Bütün bu bilgi (!) birikimimize rağmen telefonun sesi gelmese tokatlar, görüntü donsa televizyona tekme tokat girişiriz...
Arada da 'din uleması' olduk ve din bilgini hocalar üzerinde bile işimize gelenle gelmeyen arasında yaptığımız 1 aylık gezintiyi hayırlısıyla tamamlamak üzereyiz...
UEFA'yı UEFA'dan iyi biliriz, hukuku da her savcı ve avukattan. Tuttuğumuz takımın işine yarayacak bir hukuk yorumumuz mutlaka vardır bizim...
Yüzme bilmeden yüzme öğretebiliriz.
Ömer Söztutan'ın dediği gibi 'korna çalarak küfür edebilen tek milletiz ' biz...

POST-İT:
Löw'ün hocalığı süresince...
Bizim milli takımın başında sahaya çıkan hocalarımızın listesidir...
'Şenol Güneş-Ünal Karaman-Ersun Yanal-Fatih Terim-Guus Hiddink-Yine Terim...
İstikrarlıyız maşallah...

Memleketimden haciz manzaraları

Buradaki kastım 'ülkem' değil, Nazilli'de doğmuş olduğum için Aydın'dır.
Aydınspor'dur...
1923 Aydınspor'dur.
Son iki sezonun spor malzemelerinin senetleri ödenmediği için 80 bin TL'lik alacaklarına karşılık kulüpte bulunan bütün kupaları bir küfeye koyup birilerinin sırtına yükledi ve yediemine teslim etti.
Bir hafta içinde ödeme yapılmazsa yemekhaneye futbolcuların odalarındaki malzemeler dahil her şey satışa sunulacak...
İçler acısı...

Verin gazı!

Meğer Demba Ba hep hayal edermiş Beşiktaş'ı. Ümraniye Stanford Bridge'e 5 basarmış. Zaten Müslüman olduğu için tercih etmiş bizi. 20 milyon  avroya varan maliyet önemli değilmiş onun için. Türkiye'de henüz 1 gece kaldı ama yemeklerimizi de çok sevmiş...
Diego Ribas senelerdir gelmeyi istermiş de bir türlü kısmet olmamış. Derbiyi sabırsızlıkla bekliyormuş. Seyirciye hayranmış. Almanya'da Wolfsburg'da oynarken iki durak ötede de bir Türk tanıdığı varmış, bizi bizim kadar tanırmış...
Felipe Melo'nun bakmayın birazcık geç geldiğine. Özel idmanlar yapıyormuş. Ölürmüş takımı için. Yeni sezonu bekliyormuş sabırsızlıkla. Diego arkadaşıymış ama derbi söz konusu olduğunda babasını dinlemezmiş...
Verin gazı!..

S-ÖZ:
'İnsan, hatalarından ders alabilme kapasitesi olan tek hayvandır...'

Sayın Mahmut Uslu, 'kendine göre masumca' bir laf etti. Şimdi bir Galatasaray yöneticisi de ona laf soksa TFF kime ceza verir dersiniz, etkiye mi, tepkiye mi?..