Pısırık Federasyon!

A -
A +
Sezon daha başlamadan bütün musibetleri de üstünde bulan Türkiye Futbol Federasyonu; aslında basiretsizliği nedeniyle zaten buna davetiye çıkarmıştı. Son yıllarda yaptıklarından hiç de farklı değildir Süper Kupa maçı sonrasında ortaya koyduğu tavır. Anlaşılan çok rahatsızlık verecek bir sezon daha başladı...

İlk kelimeyi çok düşündüm...    Federasyon'un başına ne koyduysam cuk oturdu ama bazıları benim başıma iş açacak, bazıları gazeteme sorun olacak, birçoğu da maksadını aşacak tanımlamalar olduğu için 'pısırık' kelimesini seçtim...
Yapması gerekenleri yapmayan ve her seferinde 'ortadan kesmek' kaygısıyla kararlar alan TFF; önüne birçok kez gelen 'meseleyi kökünden halletme' şansını kullanmaktan hep imtina etmiş hatta aciz kalmıştır...
O nedenle korkak, çekingen, hesapçı davranmaktadır...
Muktedir olamamaktadır...
Pısırık kelimesi de en uygunudur herhalde en kibarından...
Hep 'penaltı ama siz de baraj kurun bari' şeklinde uygulamalara girişmektedir...
Yahu...
Aha 65'e 105...
Toplam 7 dönüm...
7 bin 140 metrekare diyelim...
Melo'nun kapladığı yer ise 1 metrekare bile değil...
Geriye kalan 7bin 139 metre kare dururken 'tribünlere giderken Melo beni engelledi' demek bizi saflıktan öteye bir yere koyup, kendini çok akıllı sanmaktır...
Zaten ceza da buna değil, ağzından düşüncesizce kaçan bir cümle nedeniyle, o da 'vermesek ayıp olur' kaygısıyla verilmiştir...
Pısırıkları merakla bekliyorum şimdi...

Başlangıç resmidir
Akhisar oturmuş ve daha bir yatkın bu lige ama Balıkesirspor'un kadro yapılanmasını kim yaptıysa fena halde kandırılmış. Tek forvet ve ilerideki haftalarda ne verirler bilemem ama iki enkaz Gökhan ve Sercan hüsran olur. Çok yavaşlar...
Rizespor ve Gençlerbirliği ne kokar ne de bulaşırlar. Yapıp edecekleri bir iki adet sansasyonel galibiyet olur; o kadar...
Kasımpaşa ve Başakşehir ortalarda gezinir dururlar...
Konyaspor'a dikkat. Çok iyi işler yapabilir...
Eskişehirspor bu kadardır, bu kadardan fazlasını beklemek hayalciliktir...
Mersin hızlı ama deneyimsiz. Düşmez kalkmaz...
Fenerbahçe ezbere oynuyor. İşi en kolay takım. Toplam 33 maçı kaldı... Galatasaray ve Beşiktaş bunun üstüne koyarlar. Karabükspor tam bir 'antrenör takımı' olmuş. Trabzonspor ile Kayserispor'u çözemedim. Sivasspor inişli çıkışlı bir sezon yaşar. Gaziantepspor çok sürpriz yapar...

POST-İT

Yorumcu...
Galatasaray oyun olarak değil, algı yönünden eksi vermektedir...
Hatırlayın; takım Bursa deplasmanına çıkıyor ve maç öncesinde stüdyoda Rüştü Reçber değerlendiriyor Galatasaray'ı, sahada ise Bursalı gazeteci arkadaşımızla Alpay değerlendiriyor Galatasaray'ı...
Lig TV ya bir Galatasaray yorumcusu bulamıyor, ya da bulmak işine gelmiyor, ya da bulursa birileri 'hişt... hey... n'ooluyor orda' diyor...

S-ÖZ:
"Zorluklar, zamanında yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur."
            Henry Ford

Passolig uygulamasına hayır diyen Fenerbahçe'nin derdi para değildir. Sadece 'stada girecekleri ben seçeceğim, bana tepki gösterme ihtimali olanları almayacağım' derdidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.