Paramparça...

A -
A +
Teoman sanki dün gece için yazmış bu şarkıyı... Hantal Pandev seçimi ve ayların eksiğiyle gelen Hamit'e bir maç boyu güvenmek yanlışından mı başlasam, yoksa Aubameyang'ı kontrol edebilecek bir adam üretemeyen taktik yanlıştan mı başlasam...Bir kere inanılmaz bir "pas kalitesi" farkıyla seviye olarak çok gerideydi Galatasaray...Efektif pas denilen şeyin kitabını yazarak geldiler..İki bekin arkasına da müthiş saldırdılar.Her çıkışında savunma kanatlarının, oradaki boş arazileri inşaat alanı gibi kullandılar ve her türlü hafriyatı kolaylıkla yaptılar...Zaten kadro yadırganmıştı maçın saatler öncesinde. İyi sonuçta "ne hocaymış be" dedirtecek, muhtemel bir kötü sonuçta ise "bu da hoca mı" yaftası vurulacak bir 11 vardı karşımızda...Daha ilk yarının sonunda yıllardır süregelen "önde aktif" tutumundan eser kalmamış bir Galatasaray'ın acz içinde yediği golleri izlerken, bir tek oyuncuya üzüldüm ki; o da Muslera...Bizden hızlı düşünen ve uygulayan, futbolun temel prensiplerini mutlak doğru biçimde uygulayan bir büyük takıma silindirin altında kalmış gibi ezildi Galatasaray.Son 10 yılda çok yenildi Galatasaray...Ama rakibinin burnundan getirirdi kaybettiği maçı bile...Madem 3-5 yemeyi hissettin, çık iki forvete de bari öyle yenil...Çünkü buydu Galatasaray'ın sırrı...Prandelli ve teknik ekibi ise bundan habersiz...Belki de tarihinde ilk defa "önemlisi lig" olan bir hocası oldu Galatasaray'ın...Ve küçüldü artık hedefleri iki İtalyan sayesinde...Bence maç ilk yarıda bitti...İkinci yarı ise Çin işkencesi gibiydi benim için çünkü sadece seyretmeye değer bir takım vardı; o da konuk takımdı...
MAÇIN ADAMI
Prandelli... Tepeden tırnağa yanlış bu adam...

KIRILMA ANI
O kadar kırık-çıkık var ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.