Bu havada demo mu olur?

A -
A +
"Oradan ayrılırken kendime dedim ki: Sen niyetini bozmadın geldin, kapı duvarı olacaktın, bak olmadın."

1999 yılıydı. Bir gün bizim demo sekreterimiz, Plevne Mahallesinden bir demo isteği almış. O gün müdürüm bana "Bugün çok rahatsızım. Sen benim arabayı alıp yalnız gidebilirsen ben de evde istirahat etmiş olurum. Müşterimize mahcup olmayız" dedi.
Ben de "peki" dedim. O gün de maşallah bir kar bir tipi var ki sormayın. Bir ara aklımdan geçti:
"Bu havada demo mu olur?" dedim. Ama müşteriye söz vermişti. Ben de müdürüme peki dediğim için o istirahate gitmişti.
"Ne yapıp etmeli demo için gitmeliydim!.." Yola çıktım. Verilen adrese vardım. O gün için yüksek binaların arasında kalmış tek katlı bir evdi. Kapıyı çaldım.
-Buyurun, dediler.
-Efendim İhlas Pazarlama'dan geliyorum. Burası filan beyin evi mi?
Kapıyı açan kişi:
-Evet hanımı burada, dedi.
İçeri davet ettiler. Evin durumu pek müsait değildi ama "buraya kadar gelmişken anlatayım" dedim.
Hâl hatırdan sonra "ürünümü anlatabilir miyim?" diye söz istedim ve anlatmaya başladım. Evdeki insanların ürünü çok beğendiklerini heyecanlarından ve dikkatlerinden anlamıştım.
Evin sahibi "Ne kadar mükemmel bir ürünmüş, ah keşke maddi imkânımız olsa da alsak" diyordu. Bu arada demoyu izleyen bir hanım dedi ki:
"Siz benim burada olduğumu nasıl bildiniz?"
Burası verdiğiniz adres değil mi?
"Hayır... Ben o gün sekreteri arayıp adresi verdim ama sonra imkânım olmadığını düşünerek vazgeçtim. Bugüne söz verildiği için de evde durmayayım bari diyerek âdeta buraya kaçtım. Siz beni burada buldunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Aslında ben de hayret etmiştim. O zaman elimdeki adresi kontrol ettim ki, evet sokak burası ama numara farklıydı. Ben tamamen tesadüf başka bir numaranın kapısını çalmıştım. Demoyu isteyen kişinin de hangi sebeple olursa olsun o evde olduğunu nereden bilebilirim. Dedim ki:
-Efendim niyet hayır akıbet hayır. Ben buraya, bu kış günü size verilen sözü yerine getirmek için geldim. Allah da sizi burada çıkardı karşıma. İnanın kapı numarasının farklı olduğunu yeni fark ettim.
Oradan ayrılırken kendi kendime dedim ki: "Bak sen niyetini bozmadın buraya geldin, kapı duvarı olacaktın olmadın."
Biz evde kimse olmayınca "kapı duvarı" deriz. "Allahü teâlâ senin karşına, alakası olmayan numarayı orası olarak gösterdi ve sen işini yaptın. Niyet hayır akıbet hayır...
           Mustafa Ersöz-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.