İsmimi nereden biliyordu?
28 Temmuz 2014 01:00
"O zamana kadar yüz yüze konuştuğumu hatırlamıyordum ama kendisine ayrı bir saygım vardı."
1974 yılının Ekim ayının son günleri her sabah taze bir umutla uyandığım ve sabır tasımın dolmaya yüz tuttuğu zamanlardı.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ndeki 5 yıllık eğitimimi tamamlamak üzereydim. İstatistik dersinden dolayı mezuniyetim güz dönemine kalmıştı. Sınav ve Süt Teknolojisi Kürsüsü'nden aldığım bitirme tezi sonuçları bir türlü belli olmuyordu.
Mezun olup iş güç sahibi olmayı kendi evimi kurmayı önü alınmaz bir istekle arzulamaktaydım... Yine bir gün yepyeni umutlarla evden fakülteye gitmek üzere yola çıktım. Sınav ve tez sonuçlarına bakacak, diş hekimliğinde okuyan ev arkadaşım Ali Rıza'ya da gidip dişime dolgu yaptıracaktım. Fakültenin kapısından girecekken arkadan biri seslendi:
-Şinasi sen mezun olmadın mı?
Geriye dönünce şaşırdım. Sesin sahibi Zirai Ekonomi Kürsüsünden Dr. Muhsin Abay'dı. O güne kadar bire bir görüşmemiz olmamıştı. İsmimi nereden biliyordu?
Neyse hal hatır sonrası ders durumlarını anlattım. O günkü programımı kısaca özetledim. "Dolgu yaptırdıktan sonra yanıma uğrar mısın?" dedi.
-Tabii hocam, sizi rahatsız ederim, diyerek ayrıldım.
İstatistik dersinden geçtiğimi öğrendim. Bitirme tez sonucu belli olmamıştı ama % 90 mezun olduğum anlamındaydı. Bu sevinçle hemen fakültemizin yakınındaki Diş Hekimliği Fakültesine giderek diş dolgumu yaptırıp Dr. Muhsin Beyin odasına koştum.
Güler yüzle ve kibarca karşıladılar. O zamana kadar yüz yüze konuştuğumu hatırlamıyordum ama kendisine ayrı bir saygım vardı. Durumumu anlatım, sevindiler: "Mezun olmuş sayılırsın, tezin de inşallah kabul olmuştur" diyerek diş dolgumu sordu. Dolgumu yaptırdığımı söyleyince masasının çekmecesinden kalınca bir kitap çıkardı. Aramadan, kolayca bir sayfayı açarak "diş dolgusu yaptıran bir Hanefi'nin (Hanefi mezhebine uyan bir kimsenin) boy abdesti alırken Şafii mezhebini taklit etmesiyle ilgili bahsi okudu.
Kitabın adını görmemiştim. Kapattığında "Seadet-i Ebediyye Tam İlmihal" olduğunu okudum. Kitaba sahip olmadığımı öğrenince İzmir'de bir semtte bulunan kitabevini tarif ederek oradan almamı öğütlediler. Ayrıca:
-Okuldan mezun olup bir işe başlayınca bana adresini bildirirsen memnun olurum, dediler.
-Tabii hocam, adresimi bildiririm diyerek ayrıldım. Devamı yarın
1974 yılının Ekim ayının son günleri her sabah taze bir umutla uyandığım ve sabır tasımın dolmaya yüz tuttuğu zamanlardı.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ndeki 5 yıllık eğitimimi tamamlamak üzereydim. İstatistik dersinden dolayı mezuniyetim güz dönemine kalmıştı. Sınav ve Süt Teknolojisi Kürsüsü'nden aldığım bitirme tezi sonuçları bir türlü belli olmuyordu.
Mezun olup iş güç sahibi olmayı kendi evimi kurmayı önü alınmaz bir istekle arzulamaktaydım... Yine bir gün yepyeni umutlarla evden fakülteye gitmek üzere yola çıktım. Sınav ve tez sonuçlarına bakacak, diş hekimliğinde okuyan ev arkadaşım Ali Rıza'ya da gidip dişime dolgu yaptıracaktım. Fakültenin kapısından girecekken arkadan biri seslendi:
-Şinasi sen mezun olmadın mı?
Geriye dönünce şaşırdım. Sesin sahibi Zirai Ekonomi Kürsüsünden Dr. Muhsin Abay'dı. O güne kadar bire bir görüşmemiz olmamıştı. İsmimi nereden biliyordu?
Neyse hal hatır sonrası ders durumlarını anlattım. O günkü programımı kısaca özetledim. "Dolgu yaptırdıktan sonra yanıma uğrar mısın?" dedi.
-Tabii hocam, sizi rahatsız ederim, diyerek ayrıldım.
İstatistik dersinden geçtiğimi öğrendim. Bitirme tez sonucu belli olmamıştı ama % 90 mezun olduğum anlamındaydı. Bu sevinçle hemen fakültemizin yakınındaki Diş Hekimliği Fakültesine giderek diş dolgumu yaptırıp Dr. Muhsin Beyin odasına koştum.
Güler yüzle ve kibarca karşıladılar. O zamana kadar yüz yüze konuştuğumu hatırlamıyordum ama kendisine ayrı bir saygım vardı. Durumumu anlatım, sevindiler: "Mezun olmuş sayılırsın, tezin de inşallah kabul olmuştur" diyerek diş dolgumu sordu. Dolgumu yaptırdığımı söyleyince masasının çekmecesinden kalınca bir kitap çıkardı. Aramadan, kolayca bir sayfayı açarak "diş dolgusu yaptıran bir Hanefi'nin (Hanefi mezhebine uyan bir kimsenin) boy abdesti alırken Şafii mezhebini taklit etmesiyle ilgili bahsi okudu.
Kitabın adını görmemiştim. Kapattığında "Seadet-i Ebediyye Tam İlmihal" olduğunu okudum. Kitaba sahip olmadığımı öğrenince İzmir'de bir semtte bulunan kitabevini tarif ederek oradan almamı öğütlediler. Ayrıca:
-Okuldan mezun olup bir işe başlayınca bana adresini bildirirsen memnun olurum, dediler.
-Tabii hocam, adresimi bildiririm diyerek ayrıldım. Devamı yarın