Her şey bir anda oldu!..

A -
A +
"Görünürde hiçbir şey yoktu. Hızlı adımlarla tam yolun ortasına gelmişken 'pat' diye bir ses duyduk!.."

Teyzemle birlikte dönüşe geçmiştik ve iki otobüs değiştirmemiz gerekiyordu. Bağlum'dan bindik, uygun durakta indik. İkinci otobüse gitmemiz için bir hayli yürümemiz gerekiyordu. Taşımak için istedim ama kitap poşetini vermedi. Yine o önde ben birkaç adım arkada yürüyorduk. Ona yetişmek için zaman zaman adımlarımı hızlandırıyordum... Kitapların olduğu poşet de elinde, durağa doğru hızla giderken karşımıza ana yol çıktı. Durağa gitmek için karşıya geçmek gerekiyordu. Ama yaya geçidi uzağımızda kalmıştı. Teyzem kurallara uyan biriydi ama yorulmuş muydu ne; "Yeğenim, buradan geçiverelim, nasılsa arabalar ışıkta duracaklar onlar yeniden hareket edinceye kadar biz geçeriz" dedi.
Eh bize de "peki" demek düştü. Sağımıza solumuza bakındık. Görünürde araba yoktu. Hızlı adımlarla yola atıldık. Tam yolun ortasında "pat" diye bir ses duyduk. Bir an yere baktık; onca yol geldik bir şey olmadı, şimdi bu mübarek kitaplar niçin yolun ortasına serildi anlayamadık. Sol tarafımıza baktığımızda, kırmızı ışıkta beklemekten usanmış şoförlerin, zincirden kopmuşçasına üzerimize geldiklerini gördük.
Kendimizi zor kurtardık. Kitapları yerden almamız imkânsızdı. İçimiz yandı ama kendimizi karşıya zor attık. Durduk yaşlı gözlerle hızla geçen arabaların tekerleklerini seyrettik. Tekrar yola baktık. Gelen arabalar bize uzak mesafedeydi.
"Teyze sen dur" diye nara atmamla yol ortasına atlamam bir oldu. Kitaplar ikisi bir, ikisi de bir yerde olarak birbirlerine mesafeli düşmüşlerdi. İkisini hızla kaptım, başımı kaldırmamla kendimi kaldırıma atmam bir oldu.
Heyecandan yaprak gibi titriyordum. Arabalar yine canavarca geliyorlardı. Kitapların ikisi hâlâ yerdeydi ve o canavar tekerler üzerlerinden geçiyordu.
Teyzem; "tüh, tüh parçalandılar" diye hayıflanıyordu. Benim gözüm asfalttaydı. Arabalar geçtiğinde gidip onları da almaya kararlıydım.
"İşte tam zamanı" diye düşünürken, bir beyefendi kitapları bize uzattı. Şaşkınlıkla beraber kitapları aldık beyefendiye teşekkür ettik. Kitaplara baktık; Hey kurban olduğum Allah hiçbirine hiçbir şey olmamıştı. Kitaplarımız kurtuldu diye canımız kurtulmuş kadar sevindik. Mutlulukla birbirimize sarıldık...
           Necla Atilla/Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.