Savaştan kaçıp geldik

A -
A +
"Ona yüzlerce mektup yazdım ulaşamadım. Onu görmeyi, ona sarılmayı, ona derdimi anlatmayı çok istiyorum..."

Ben size daha önce de yazmıştım. Ne olur yardım edin. Benim mektubumu Emel Sayın Hanımefendiye ulaştırın. Allah rızası için yardım edin.
Ben onu çok seviyorum. Ona yüzlerce defa mektup yazdım ama ulaşamadım. Oysa onu görmeyi, ona sarılmayı, ona derdimi anlatmayı ne çok istiyorum bir bilseniz.
Benim derdim dağlardan büyük. Ben yedi çocuğumla perişan durumdayım. Suriye'nin savaşından kaçıp geldi buralara. O savaş bizim gibi binlerce insanın hayatını mahvetti. Ocağımızı söndürdü. İşlerimizi kaybettik. Yakınlarımızı kaybettik. Herkes malını unutup canının derdine düştü. Artık can güvenliğimiz kalmayınca çaresiz evi ocağı bıraktık. Bir gece yarısı hıçkırıklar içerisinde ağlaya ağlaya, sırtımızın elbiseleriyle kaçıp geldik. Değil eşyalarımızı filan almak, bir bohçamızı bile alamadık. Canımızı kurtardığımıza şükrettik.
Ben aslında vatanıma geldim. Çünkü ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. 1976 yılında Gaziantep'te dünyaya geldim. T.C. kimlik numaralı bir Türk vatandaşıyım. Ama şu fani dünyada insan kötünün elinde oyuncak oluyormuş. Ben kendi vatanımda, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyorum? Buna dayanamıyorum. Yoksuluz diye bizi hor ve hakir görüyorlar? Biz Allah'ın kulu değil miyiz? Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Bu ülkeye canımızı kurtarmak için geldiysek bize köle muamelesi mi yapılmalı?
Bizi, eşimi hizmetçiden daha kötü şartlarda kullanıyorlar. Gece gündüz eşim hizmet ediyor, salonu bile olmayan çok küçük iki odası bulunan bir ev verdiler. 300 TL de para veriyorlar. Altı çocuğum okuyor. Yedi çocukla nasıl geçineyim ben? Dileneyim mi? Ne yapayım? Bıktım artık bu hayattan.
300 TL paraya, 36 daireli binaya bakıyoruz. Sigorta yok, maaş yok, gelir yok. Ailece bütün binaya hizmetçiyiz yine de dudak büküyorlar, yaptıklarımızı beğenmiyorlar.
Ben 6 yaşında iken babam ölmüş. 15 yaşına geldiğimde dayakla ve zorla evlendirildim. Erkek kardeşim dayak ata ata zorla beni verdi Suriye'ye. "Kaderim buymuş" dedim boyun eğdim. Öksüz büyüdüm, eğitim göremedim. Annem yaşlıydı. Ne yapabilirdim ki? Şu an perişan bir durumda ailem ve çocuklarımla hayata tutunmaya çalışıyoruz.
Ne olur bizlere yardım edin, bizlerin durumuyla da ilgilenin. Bu mektubumu ona yetiştirin.
           F. H.-Gaziantep
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.