"Yapabileceğim bir şey var mı?"

"Karınca, fil gelirken neden ağacın arkasına saklanmış? Cevap: File çelme takmak için:)"

Karşılaştığım çocuklarla sohbet etmek de bedava. Sohbet kolay olmuyor aslında. Biraz futbol, biraz artist veya pop star hakkında kulak dolgunluğunuz olacak. Bunlar için öyle para harcamaya gerek yok. Her yerde konuşuluyor zaten. Birkaç cümle bilseniz yeter. Sohbet koyulaşınca siz konuyu değerler meselesine getirebiliyorsunuz ve çocuklarda iyi insan olma, iyilik etme, iyi iletişim, başarı, hayat başarısı gibi konularda akıllarında kalacak birkaç kanaat oluşturabiliyorsunuz. Zaten insan iyiye, güzele eğilimlidir. Ümidim ve tahminim o ki, böylelikle çocukların uyuşturucu gibi belalardan korunmalarına küçük de olsa bir desteğiniz oluyor. Yaş küçüldükçe sohbette kalabilmek için birtakım taklit maharetimi ortaya koymam gerekiyor. Sohbetimiz daha da uzun olabiliyor.

Akılda tutmakta yarar var: Birkaç Amerikan bilmecesi tarzı espri, birkaç zekâ sorusu hafızada muhafaza etmek gerek.

"Karınca fil gelirken neden ağacın arkasına saklanmış?"

"Cevap: File çelme takmak için."

Alın bir zekâ sorusu: "Öğretmen, daire şeklindeki aynı kâğıdı öğrenciye beşer dakika arayla göstererek üzerinde kaç daire olduğunu sorar. Öğrenci ilkinde 5, ikincisinde 7 diyerek doğru cevabı verir. Bu nasıl olur?" Çok yormayın kendinizi, cevabı vereyim. Çocuk hemen orada itiraz eder:

"Biraz daha düşüneyim." Önceden duymamışsa bilemez. Ben de memnun memnun, "Öğretmen birinde bir yüzünü, diğerinde de diğer yüzünü göstermiştir" derim. Alın size para harcamadan bir yakın ve insani ilişki.

Bir başsağlığı, bir geçmiş olsun dileği, için de gerçekten paraya ihtiyaç yok. Yaşlı bir komşumuzun ağır çantasına yardımın, markete giderken, ona da ekmek alıvermenin, maliyeti nedir ki bize? Yere çöp atmamanın, yerdeki tehlikeli çöplerin kaldırılmasının getirdiği parasal değeri bilemem ama insanlık namına çok hayırlıdır. İş arkadaşımızın acil bir anında nöbet değişmenin, gözü yaşlı görünce, "Yapabileceğim bir şey var mı?" diye sormanın insani kıymetini ölçecek bir tartı olduğunu duymadım. Doğum günleri, anneler günü, babalar günü gibi ilişkilerde anlamı olan çok günlerimiz var artık. Evet hepimiz biliyoruz ki bu günler birer tüketim çılgınlığına dönüşüyor. Peki bir şiir, şarkı sözü göndererek, resim çizerek onu unutmadığımızı, eğer imkânlar elverse kendisi için neler yapabileceğimizi göstermiş olmaz mıyız?.. Devamı yarın