Su testisi su yolunda kırılır...

A -
A +
"Kendime has bir yöntemle adresini ve çalıştığı yeri buldum. İstanbul'dan biriyle bir şirket kurmuştu!.."


Kendisinin dönemin Cumhurbaşkanının koruma müdürü olduğunu, elinin çok uzun olduğunu, az bir zararla çıkmak istiyorsam önerisini kabul etmemi söyleyince o sinirle bağırdım:
"Derhal kapıyı çek ve çık!.."
Benim evimin aranması, önce nezarete, sonra da tevkif edilmemin nasıl planlandığı ve nerelere dayandığı açıktı. O yıllarda bu konunun orada bitmemesine karar verdim. İsveç Uppsala Üniversitesi'nden Ass. Prof. Dr. olarak bir yıllığına çalışma daveti almış, hatta ev bile kiralamıştık. Bu işlemleri durdurmaya ve A.Ş.yi aramaya başladım.
Kendime has bir yöntemle onun adresini ve çalıştığı yeri buldum. İstanbul'dan bir kişi ile ortak bir şirket kurmuştu. Şirketin on aracının yanında kendisinin de son model iyi bir arabası vardı.
Önce trafikten kendi aracı üzerine tedbir koydurduk. Ticaret Odasına gidip odadan da şirkete ait araçlar üzerine şahsi borcundan dolayı şirketteki hissesine ve araçlara hissesi oranında hepsine tek tek tedbir koydurduk.
Kendi aracını bağlayamadık, çünkü kaçırmıştı. Evine icra memurları gittiği zaman, evin bir Rus bayana kiralandığını söyledi. Fakat masanın çekmecesinde PTT ile yaptığı telefon sözleşmesi kendisine aitti.
Bunun üzerine hamalları çağırıp eşyaları kamyona yükletme işine başladık. Bana, Rus bayana karşı çok mahcup olacağını söyledi. Biz de öyleyse, aracını teslim etmesini söyledik. O da kabul etti...
Aracını bıraktığı depoya gittik ve aracı oradan alıp icra dairesinin otoparkına götürdük. Sonra da icra kanalı ile sattırdık. Fakat borçlarını karşılamadı.
Birkaç gün sonra, İstanbul'daki ortağı aradı. Kalan borçlarını da o ödedi. Çünkü şirketin mal varlığına tedbir koydurmuştuk. A.Ş.yi de şirketten attılar. Benim açımdan bu olay orada kapandı. Fakat A.Ş.yi karısı terk etti. Hatta bu hanım burada bahsetmek istemediğim nedenlerle hapse bile düştü.
A.Ş. ise dolandırıcılıklarına yine devam etti. Ama korkudan şehri terk etti. Dolandırılan bir baba-oğul tarafından Ankara Kızılay'da yakalanıp dövüldüğünü, karakolluk olduklarını duydum...
Ne diyelim, su testisi su yolunda kırılır demiş atalarımız...
      Osman Nuri Yıldırım-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.