Fıkıh Âlimi Şems-ül-eimme Serahsî

A -
A +

"Açlıktan ölmek üzere olan ve öldürmekle korkutulan kimseden başkalarının leş, domuz eti yemeleri, içki içmeleri haramdır."

Şems-ül-eimme Serahsî hazretleri Türkistan'da yetişen Hanefî mezhebi fıkıh alimidir. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Ebî Sehl'dir. 400 (m. 1010) senesinde Merv yakınındaki Serahs'ta doğdu. 483 (m. 1090)'de vefat etti.

"Muhît" kitabında buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, herkesin rızkına kefildir. Ama bu, açlıktan ölmeye engel değildir. Herkes için belli bir rızk, belli sayıda nefes takdir edilmiştir. Eceli gelen ölecektir. Kimisi hastalıktan ölür, kimisi trafik kazasında ölür, kimisi de açlıktan ölür. Allahü teâlâ, çok şeyi de sebeplerle yaratmaktadır. Mesela, rızkı Allah verir, ama çalışmayı sebep kılmıştır. Çalışmadan rızık bekleyen, açlıktan ölebilir. Hastalıklara şifayı veren de Allahü teâlâdır. Ancak doktoru, ilacı sebep kılmıştır. Doktora gitmeyen, tedaviyi, ilacı kabul etmeyen, hastalıktan ölebilir. Bir şehrin bir köşesinde, bir Müslüman açlıktan ölse, şehirdeki zenginlerden birinin, az bir zekat borcu kalsa, onun katili sayılır. Hadis-i şeriflerde buyururdu ki: (Azap ile korkutulduğunuz şeylerin hepsini, şu kıldığım namazda gördüm. Böcek bile yemesine mani olmak için, kedisini aç ve susuz bırakıp, açlıktan ölünceye kadar, kedisini bağlamış olan kadını da gördüm.)

(Şu üç kişiden başkası dilenemez:
1- Açlıktan ölecek olan,
2- Borca boğulmuş kişi,
3- Diyet vermek zorunda olan.)

Hazret-i Ömer, halife iken, kıtlık oldu. Eshab-ı kiramdan Bilal bin Hars, Resulullahın türbesine gidip, (Ya Resulallah! Ümmetin açlıktan ölmek üzeredir. Yağmur yağmasına vesile olman için sana yalvarırım) dedi. Resulullah o gece rüyasında görünüp, (Halifeye git! Benden selam söyle! Yağmur duasına çıksın) buyurdu. Hazret-i Ömer, yağmur duasına çıkınca, duadan sonra, yağmur yağmaya başladı.

Açlıktan ölmek üzere olan ve öldürmekle korkutulan kimseden başkalarının leş, domuz eti yemeleri, içki içmeleri haramdır. Açlıktan ve susuzluktan ölecek olanlara, leş ve şarap haram değildir.

Bir kimsenin açlıktan ölmesi, ezelde takdir edilmiş olmasına alamet, (Ezelde açlıktan ölmek alnıma yazılmış ise, yiyip içmek fayda vermez) düşüncesinin kalbine gelmesidir. Böyle düşündüğü için, yiyip içmez ve açlıktan ölür. Açlıktan ölmek üzere olan kimse, leş de yoksa, başkasının malını, ölmeyecek kadar yiyebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.