HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__

Erdoğan Çin yolunda açıkladı

Kaynak: AA
- Güncelleme:
Erdoğan Çin yolunda açıkladı

Dünya Haberleri  / AA

Erdoğan, ''Şu anda ülkemize gelen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı 24 bini bulmuş durumda. Tabii bu artarak devam ediyor. Biz bir taraftan tedbirlerimizi alıyoruz. Kapıları kapamak gibi bir düşüncemiz de yok.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin, tarihte ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından ziyaret edileceğini belirterek, "Dolayısıyla bu ziyaret, aynı zamanda tarihi bir nitelik de arz ediyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, Çin'e hareketinden önce Konya Havaalanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı ve geziye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Wen Jiabao'nun Ekim 2010'da Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, Wen Jiabao'nun davetine icabetle 7-11 Nisan tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti'ne resmi bir ziyaret gerçekleştirmek üzere yola çıktıklarını söyledi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'den başlayacak ziyaretlerinin başkent Pekin ve Şangay ile devam edeceğini belirten Erdoğan, Türkiye'den Çin Halk Cumhuriyeti'ne başbakan düzeyindeki son ziyaretin 27 yıl önce gerçekleştirildiğini kaydetti. Erdoğan, bu açıdan ziyaretin ikili ilişkiler için ayrı bir önem taşıdığını vurgulayarak, Çin Halk Cumhuriyeti'nin siyasi ve ekonomik gücüyle uluslararası alandaki konumunu pekiştirdiğini dile getirdi.
Çin ile 2010'da stratejik iş birliği düzeyine yükselttikleri ilişkileri her alanda daha da geliştirmeyi arzu ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, çeşitli konulardan sorumlu bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar ve iş adamlarının da heyete dahil edildiğini belirtti.
nbsp; Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın seyahatinde kendisine refakat edeceğini anlattı.
nbsp; Ziyaretinin Pekin bölümünde Çinli mevkidaşıyla görüşmeler yapacağını belirten Erdoğan, bu görüşmelerde ikili ilişkileri etraflıca ele almak suretiyle güncel, bölgesel ve uluslararası konular hakkında kapsamlı görüş alışverişinde bulunacaklarını bildirdi.
nbsp; Erdoğan, ziyaret sırasında ayrıca Çin Devlet Başkanı Hu Jintao, ve şubat ayında Türkiye'yi ziyaret eden Devlet Başkan Yardımcısı Şi Jinping ile Ulusal Halk Kongresi Başkanı Wu Bangguo ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Valisi Nur Bekri ile de görüşeceğini söyledi.
nbsp; Pekin'deki temasları sırasında ikili ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik bazı anlaşmaların da imzalanacağını belirten Erdoğan, hem Çin'in hem de dünyanın önde gelen ekonomik ve finans merkezlerinden biri olan Şangay'da iş adamları ve akademik çevrelerle bir araya geleceğini dile getirdi.
nbsp; Erdoğan, Çin ziyaretine Urumçi'den başlayacağına işaret ederek, şöyle konuştu:
nbsp; "Böylece Sincan Uygur Özerk Bölgesi tarihte ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından ziyaret edilmiş olacaktır. Dolayısıyla bu ziyaret aynı zamanda tarihi bir nitelikte arz ediyor. Bu anlamlı ziyaretimizin Çin Halk Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerimize daha fazla ivme ve içerik kazandıracağına inanıyorum."
nbsp;
nbsp; -"Asla zulüm görmelerini istemeyiz"-
nbsp;
nbsp; Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Urumçi'de 2009 yılında yaşanan olayların Çin ziyaretinde gündeme gelip gelmeyeceğini sorması üzerine, "Şunu net bir şekilde ortaya koymak lazım. Geçmişte orada meydana gelen sıkıntıyı, ifade biraz çirkin olacak ama, kaşıma gayreti içerisine girmemiz doğru değil" dedi.
Orada entegrasyon içerisinde soydaşların zulme uğramadan yaşamasının teminine yönelik adımlar atılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu başarırsak bu çok daha isabetli olur. Asla zulüm görmelerini istemeyiz. Ortada çok ciddi bir nüfus potansiyeli var. Urumçi'deki soydaşlarımızın. Uygur Türklerinden o bölgedeki nüfusuyla Hanların olsun, Çinlilerin olsun nüfusuna baktığınız zaman bir rakam belli. Milyarın üzerinde rakam var. Onların orada huzur içerisinde yaşamalarına yönelik biz ne yapabiliriz, Türkiye olarak bunun üzerinde durmak lazım. Çin dışına kaçanlar veya orada farklı muameleye tabi tutulanlar... Bunlar üzerindeki değerlendirmeler isabetli olur. Entegrasyon içerisinde asimile edilmeden o insanların soydaşlarımızın orada yaşamalarının teminini sağlayabilirsek en isabetli yol budur."
nbsp;
nbsp;"Brunei Sultanı'nın yatırımlarının artmaya başlaması isabetli"
nbsp;
nbsp;Erdoğan, Brunei Sultanı Hasan el-Bulkiye ile bugün yaptığı görüşmeye ilişkin bir soru üzerine de iki ülke arasındaki ilişkileri ve bölgesel konuları ele aldıklarını söyledi. nbsp; İki ülke arasındaki mevcut ticaret hacminin 8 milyon dolar olduğunu belirten Erdoğan, "Fakat Brunei Sultanı'nın Türkiye'deki yatırımlarının her geçen gün artmaya başlaması isabetli bir gelişme. Bu konuda da kararlı olduğunu gördük" dedi.
nbsp;Hasan el-Bulkiye ile Suriye konusu ve uluslararası konuları da görüştüklerini vurgulayan Erdoğan, Brunei Sultanı'nın Türkiye'ye olan sevgisini dile getirdiğini daha sonra ailesiyle tekrar İstanbul'a geleceğini söylediğini aktardı.
Erdoğan "Temenni ederim ki oralarda bizim ve iş adamlarımızın yapacağı ziyaretlerle ilişkilerimizi geliştiririz "ifadesini kullandı.
nbsp;
nbsp; -"Bundan sonraki süreçlerde neler yapabiliriz"-
nbsp;
nbsp; Bir gazetecinin Çin ziyaretinin, iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkileyece ğini sorması üzerine Erdoğan, son dönemlerde Çin ile Türkiye arasındaki ziyaretlerin, Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere üst düzeyde çok önemli bir ivme kazandığını söyledi.
nbsp; Erdoğan, bakanlıklar arasındaki ilişkilerin çok iyi bir konumda olduğ unu belirterek, şunları kaydetti:
nbsp; "Çok geniş katılımlı bir iş adamları grubuyla Çin'e gidiyoruz. Çinli iş adamlarıyla arkadaşlarımızın sektörel bazlı ikili görüşmeleri olacak. Türkiye'deki Çin yatırımları olsun, Çin'deki Türk yatırımları olsun müşterek üçüncü ülkelerde yatırımlar yapabilir miyiz, bunların üzerinde duracağız. Çin ile özellikle gerek askeri gerek siyasi gerek ekonomik ve ticari alanlarda bundan sonraki süreçlerde neler yapabiliriz bunları inşallah değerlendirme fırsatımız olacak."


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda ülkemize gelen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı 24 bini bulmuş durumda. Tabii bu artarak devam ediyor. Biz bir taraftan tedbirlerimizi alıyoruz. Kapıları kapamak gibi bir düşüncemiz de yok. Fakat Birleşmiş Milletler'in (BM) elini daha sıkı tutması lazım. Özellikle Kofi Annan'ın elini çok ama çok sıkı tutması lazım. 10 Nisan diye bir tarih açıkladı, bu süreci yakın takibe alması gerekir diye düşünüyorum, inanıyorum'' dedi.
ÇİN ÖNCELİKLİ ÜLKE
Çin'de yürüteceği temaslara ilişkin değerlendirmelerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Çin ziyaretinde, Suriye'deki son durumun ele alınıp alınmayacağına ilişkin bir soruyu ''Çin ziyaretimizde Suriye konusunun gündeme gelmemesi diye bir şeyi düşünemeyiz. Özellikle dış politika konusunda Suriye, bu ziyaretimizin öncelikli konularından birisi. Dışişleri Bakanımızın da yanımızda olması zaten bu nedenledir. Orada tabii ki bunu görüşeceğiz'' dedi.

Türkiye'ye gelen Suriyelilerin sayısının 24 bini bulduğunu bildiren Erdoğan, ''Tabii bu artarak devam ediyor. Biz bir taraftan tedbirlerimizi alıyoruz. Kapıları kapamak gibi bir düşüncemiz de yok. Fakat BM'nin elini daha sıkı tutması lazım. Özellikle Kofi Annan'ın elini çok ama çok sıkı tutması lazım. 10 Nisan diye bir tarih açıkladı, bu süreci yakın takibe alması gerekir diye düşünüyorum, inanıyorum. Biz de bu süreci sabırla, metanetle takip edeceğiz. 10 Nisan'dan sonra da atacağımız adımları uygulamaya koyacağız'' diye konuştu.

-Demirel ve Baykal'ın müdahil olmama kararları-

Erdoğan, 12 Eylül Davası'nda tutuklama taleplerinin reddedilmesinin hatırlatılması üzerine, ''Yargı süreci artık başladı. Biz AK Parti olarak önce bu sürece müdahil olmayacağımızı açıkladık ama Hükümet olarak müdahil olacağımızı açıkladık. Müdahil olma talebimiz kabul gördü. Bu, sürecin bir boyutu. Diğeri ise yargı sürecine müteallik olduğu için bu sürece yönelik benim herhangi bir fikir beyan etmem doğru olmaz'' değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Süleyman Demirel ve Deniz Baykal'ın davaya müdahil olmama kararlarını ise ''Kendi takdirleridir'' sözleriyle değerlendirdi.

-''Biz ne dediysek odur. Arkasında dururuz, takip ederiz''-

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Milli Savunma Bakanlığı'nın(MSB) Uludere olayına ilişkin, Uludere Alt Komisyonu'na gönderdiği yazıyı anımsatarak, ''Komisyondan raporun tatmin edici olmadığı yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Siz de daha önce 'Uludere Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak' demiştiniz. Bu son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu şöyle cevapladı:

''Biz ne dediysek odur. Arkasında dururuz takip ederiz. Zaten bunun neticeleri bize de gelecek. Burada, süreci bulandıranlar var. Süreci bulandıranlara da pirim vermezseniz iyi olur. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı konuşmadan, maalesef orada gerek ana muhalefet partisinin temsilcisi, gerekse BDP'nin temsilcilerinin konuşmaları, Komisyon'un çalışmalarına, komisyon çalışmaları mevzuatına ters şeylerdir. Bunlar şık da değil. Gelen rapor nedir, ne değildir. Benim bile şu anda daha henüz bilgim yok ve bunlar kesinleşmiş, net nihai raporlar değil. Burada bir şeyler çıkarma gayreti içinde olanların çalışmalarıdır. Bunlara pek iltifat etmezseniz isabetli olur.''

Dünya
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...