Kutan ve Kalemli, darbe dönemini anlattı

Kutan ve Kalemli, darbe dönemini anlattı

Politika Haberleri

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Alt Komisyonu, TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli ve Saadet Partisi eski Genel Başkanı Recai Kutan'ı dinledi. Kalemli, TBMM Başkanı olduğu dönemde, ANAP ve Refah Partisi'nin koalisyonunun gündemde olduğu günlerde, dönemin MHP Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş'in kendisini ziyaret ettiğini ve "Önemli bir yerden geliyorum. Bana o önemli yerde bu koalisyonun kurulmamasının daha doğru olacağı söylendi. Gereğini yapın" dediğini anlattı.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde kurulan 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 Askeri Müdahalelerini Araştırma Alt Komisyonu', TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli ve Saadet Partisi eski Genel Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Recai Kutan'ı dinledi. nbsp;
nbsp; Kalemli, TBMM Başkanı olduğu dönemde, ANAP ve Refah Partisi'nin koalisyonunun gündemde olduğu günlerde, dönemin MHP Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş'in kendisini ziyaret ettiğini ve "Önemli bir yerden geliyorum. Bana o önemli yerde bu koalisyonun kurulmamasının daha doğru olacağı söylendi. Bu koalisyon kurulursa memleket için hayırlı şeyler olmayacağı ifade edildi. Bunu size söylüyorum. Gereğini yapın" dediğini anlattı. Kalemli, Türkeş'in 'önemli yer' ile ilgili olarak makam ve isim bilgisi vermediğini de belirterek, söz konusu konuşmaları ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a ilettiğini söyledi. nbsp;
nbsp; Kalemli, yine o dönemde dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile telefonla görüştüğünü ve Karadayı'nın, 'Efendim önemli olaylar cereyan ediyor. Lütfen Meclis Başkanı olarak görevinizi yapın' dediğini anlattı. nbsp;
nbsp; Sürecin içinde dahil olmak istemediğini, ancak önemli görevler üstlenmiş, siyasi sorumluluk almış kişilerin sürekli kendisine geldiğini anlatan Kalemli, bunları cevapsız bırakmanın da düşüncesine uygun düşmediğini söyledi. Kalemli, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i ziyaret ettiğini ve "Siyasi ortam çok gergin. Bunu nbsp;yumuşatmak lazım. Herkesin üstüne düşen belki birtakım görevler vardır. Size de bunu dolaylı olarak anlatmak için geldim. Türkeş ve Karadayı birtakım endişeler ifade ediyorlar. Siz başbakansınız, bunları size bildirmekte fayda görüyorum. Lütfen bir değerlendirin" dediğini anlattı. Çiller'in bu ziyaretinden hoşnut olmadığını ama tepki de göstermediğini söyleyen Kalemli, "Genelkurmay Başkanı Karadayı, Uludağ'a gitti bayram tatilini geçirmek için. Ne hikmetse Sayın Çiller de Uludağ'a gitti. Tabii orada ne konuştuklarını bilmem mümkün değil" dedi. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; "KARADAYI'NIN SİYASETE DİREKT GİRDİĞİNİ GÖRMEDİM" nbsp;
nbsp; Ordu içinden Genelkurmay Başkanı Karadayı'ya bir takım görüşlerin iletildiğini düşündüğünü belirten Kalemli, "Yoksa ben Karadayı'nın hiçbir gün ne benim nezdimde, ne diğer siyasiler nezdinde, ne kendi makamında ne de başka bir makamda, 'Bu iş siyaseten şöyle yapılmalıdır' dediğine şahit oldum. Bir Genelkurmay Başkanı görevi nedeniyle bazı şeyleri yapma ihtiyacı duyuyorsa kanundan kaynaklanan, kendisine verilen bir görev olduğunu o şekilde yorumlamış olmasından dolayıdır diye düşünüyorum. Yoksa hiçbir zaman siyasete direkt olarak girdiğini, siyasette direkt olarak rol kaptığını duymadım ve görmedim" diye konuştu. nbsp;
nbsp; "En kötü sivil yönetim, en iyi askeri yönetimden daha iyidir" diyen Kalemli, ordunun siyasetin üstünde bir konuma gelmesi siyasetin üstünde kendisine bir vasilik tayin etmesinin yanlış olduğunu dile getirdi. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; "28 ŞUBAT EN İYİ PLANLANMIŞ DARBE" nbsp;
nbsp; Recai Kutan ise, 28 Şubat'ın darbeler arasında en iyi planlanmış, toplum mühendisliğinin örneklerinin görüldüğü bir darbe olduğunu belirterek, 28 Şubat soruşturmasına müdahil olmayacağını söyledi. nbsp;Darbe öncesinde düzenlenen Konya Mitingi'nde, yürüyüş sırasında Kelime-i Tevhid açılması, İstiklal Marşı okunurken bazı kişilerin oturması gibi hareketlerin yapıldığını anımsatan Kutan, bu mitingde provokasyon yapıldığını, bunun da arkasında asker ve sivil cuntacılar ile İsrail ve ABD'nin ülkedeki uzantılarının yer aldığını savundu. Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın, askerlerle ilişkilerinde çok dikkatli olduğunu ve orduya bir tek söz söyletmediğini dile getiren Kutan, Erbakan'ın, darbeleri ordu içindeki cuntaların yaptığını düşündüğünü aktardı. 28 Şubat sürecinde en çok gündeme getirilen konulardan birinin "tarikat şeyhlerine yemek verilmesi" olduğunu hatırlatan Kutan, bunun doğru olmadığını belirtti. Kutan, şöyle devam etti: "Ben de o yemekte vardım. Davet edilenler Diyanet İşleri Başkanı ve bütün mensupları, İlahiyat Fakültesi öğretim görevlileri... O arada da görevli olan, mesela İstanbul'da muhterem Mahmut efendi, o zaman resmi imam idi. O da geldi, kendine has kıyafetiyle. Ve o 'tarikat şeyhlerine yemek' oldu. Yani kurt, kuzu meselesi. O arada sağı solu rahatsız eden hocanın bazı beyanları da oldu. Olmadı değil." nbsp; "Bundan sonrası için bir darbe ihtimali görüyor musunuz?" sorusu üzerine ise Kutan, "Çok açık ve net olarak söylüyorum; hayır bir darbe ihtimali görmüyorum. Yani konjonktür o noktaya geldi ki artık darbe yapacak olanlar önce külahlarını önlerine bir koyacaklar" diye yanıt verdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...