Megakente geldiğinde nüfus 2 milyondu

Megakente geldiğinde nüfus 2 milyondu

YAŞAM Haberleri

59 senesini İstanbul’da geçiren 85 yaşındaki Hüseyin Özdemir, ilerleyen yaşına rağmen İstanbul’un camilerini, tarihî yapılarını geziyor; Adalar’a vapur yolculuğu yapıyor

Herkes gibi iş bulmak ümidiyle memleketi Görele’den 1959 yılında İstanbul’a gelen Hüseyin Özdemir, ilerleyen yaşına rağmen, gençlerin bile şehrin karmaşası sebebiyle yaşamaya çekindiği metropolü doya doya yaşıyor. Kendisini şehrin güzelliklerinden soyutlamayan 85 yaşındaki dede, şehrin yarım asrı aşan değişimine şahitlik etti. Her cuma Küçükçekmece’den otobüse binerek Eminönü’ne giden, oradan bindiği tramvay ile Sultanahmet’te inen 5 çocuk, 16 torun sahibi emekli Hüseyin Özdemir, burada tarihî camide cuma namazını kıldıktan sonra Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi’ni geziyor. Özdemir “İstanbul’da yapmaktan en zevk aldığım şey, rahat dolaşmak ve vapura binip gezmek. Adalar’a gitmek. Adada bir çay dahi içsem bana büyük bir zevk veriyor” diyerek kentin güzelliklerinden nasıl keyif aldığını anlattı. Toplu taşıma araçlarını sıklıkla kullanan bir yaşlı olarak gözlemlerini aktaran Özdemir, şöyle konuştu: Ben otobüse biniyorum, gençler oturuyor. Bazen otobüse bindiğimde Eminönü’ne kadar ayakta giderim. Bazıları da gördüğü zaman kolumdan tutar ‘Amca otur’ der. Saygı o kadar da yok demeyeyim.
İstanbul’a geldiğinde nüfusun 1 milyon 750 bin olduğunu ifade eden Özdemir, “Geldiğimde Aksaray yeni kuruluyordu. Zeytinburnu, Mecidiyeköy, Kâğıthane olduğu gibi gecekonduydu. Esas İstanbul, Samatya, Fatih, Beyoğlu, Kasımpaşa’ydı. Sirkeci-Halkalı tren hattı yeni yapılmıştı. Tramvay ve Boğaz’daki köprüler yoktu. Sadece vapura binip, karşıya geçiyorduk” diyerek eski İstanbul’u anlattı.

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...