"Bu takunya nereden geldi?"

A -
A +

Yahya Kaptan, Enez toprağını nurlandıran bir büyük zattır. Akrabasından "genç bir hanım" yolculuğa çıktı bir gün. Ancak tenha bir yerden geçiyordu ki birden "ahlâksız" bir adam çıktı karşısına.
Ama niyeti bozuktu!
Kadınsa yalnız ve çaresiz!.. Gözlerini kapatıp "Yâ Rabbî! Kurtar beni şu adamdan" diye dua etti içinden.
Yalvardı Rabbine...
O anda o ahlâksız adam, kafasına yediği "bir takunya" darbesiyle yere yıkıldı ve kalkamadı bir daha... Kadıncağız gözünü açtığında onu yerde gördü.
"Kanlar içinde" yatıyordu!
"Ooh çok şükür" dedi.
Ama bir şeyi çok merak etmişti.
Zira nereden gelmişti o takunya?
Ancak döndüğünde öğrendi hakikati. Meğer o vakitte Yahya Kaptan abdest alıyormuş dergâhın şadırvanında.
Bir ara ayağından takunyasını çıkarıp şiddetle fırlatmış karşı duvara!
Talebeler korkmuş.
Hatta şaşırmışlar?!
Sormaya da cesaret edememişler ve "bu gizemli sır" çözüldü böylece.
 ? ? ?
Bir gün bir genç bu zata gelerek:
"Efendim, çok günah işliyorum, bana ne tavsiye edersiniz?" diye sordu.
Yahya Kaptan ona:
"Günah ateştir evlâdım, hem sonra 'ölüm' var, 'ahiret' var, 'hesap' var!" dedi.
Bu söz çok tesir etti gence.
Halisen bir tövbe etti hemence.
Öyle ki günah işleyemez oldu artık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.