"Ey hayâsız! Utanmıyor musun?.."

A -
A +

Bir gün Resulullah Efendimizle Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) birlikteyken yanlarına biri gelir.
Ama hayâsızın tekidir.
Resulullah'a hakaret eder.
Peygamberimiz sabreder.
Hazret-i Ebu Bekir, önce susar.
Ama sonra sinirlenip;
"Ey hayâsız! Utanmıyor musun? Allah'ın Resulüne hakaret ediyorsun" der.
İşte o zaman Resulullah ayrılır oradan.
Hazret-i Sıddık üzülür yaptığına!
Koşup gider Efendimizin yanına.
Ve "Yâ Resulallah! Niçin ayrılıp gittiniz?" diye sorar.
Efendimiz;
"Ey kardeşim! O bize hakaret ederken melekler bizimleydi ve ona 'Sen öylesin' derlerdi... Ama sen sinirlenip de cevap verince melekler gitti. Şeytan geldi yerine" buyurur.
Hazret-i Sıddık çok üzülür buna!
Ve lüzumsuz konuşmamak için "taş" koyardı ağzına.
? ? ?
Efendimiz, bir gün bazı Eshaba;
"Namazı doğru kılmaya çok dikkat etmelidir. Kırâatte, rükûda, secdelerde, kavmede, celsede ve diğer yerlerinde en iyi olarak yapmaya uğraşmalıdır" buyurdu.
O sahabiler;
"Kavme ve celse nedir?" dediler.
Cevabında;
"Kavme, rükûdan kalkınca dik durmak, celse de iki secde arasında oturmaktır" buyurdu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.